Memurlardan "tasarruf" tepkisi: Yargıya başvuracağız
Türkiye Kamu-Sen üyeleri, İzmir'de kamu çalışanları kamuda tasarruf tedbirlerine karşı basın açıklaması yaptı. SGK İzmir Müdürlüğü önünde yapılan açıklamada Türkiye Kamu Sen İzmir İl Temsilcisi İrfan Toksoy, “Kamu görevlilerinin kazanılmış hakları olan giyim yardımı ile fazla mesailere sınır getirilmesi gibi uygulamalar da doğru olmamıştır. Bundan sonra da uygulama aşamasına geçildiğinde yine tasarruf genelgesinde yer alan lojman kiraları, giyim yardımlarının kısıtlanması, kamuda en önemli konulardan bir tanesi olan hizmet araçları alımının durdurulması gibi konularda da yargı yoluna başvuracağız” dedi.
Yusuf KörükmezTürkiye Kamu-Sen üyeleri, İzmir'de kamu çalışanları kamuda tasarruf tedbirleri ile kamu çalışanlarının acil çözüm bekleyen sorunlarına ilişkin basın açıklaması yapıt. SGK İzmir Müdürlüğü önünde yapılan açıklamada, kamu çalışanlarının ve emeklilerinin tasarruf tedbirlerine dayanacak gücü olmadığı belirtilerek, ülkedeki ekonomik şartlar karşısında tasarruf değil, bir an önce ek tedbirler alınarak memur ve emeklilerin rahatlatılması gerektiği vurgulandı.
Türkiye Kamu Sen İzmir İl Temsilcisi İrfan Toksoy'un okuduğu basın açıklamasında,"Tasarruf tedbiri adı altında çalışanlarımızın kazanılmış haklarının kısıtlanmasına, toplu sözleşme hükümlerinin yok sayılmasına karşıyız. Kamu çalışanlarının haklarına yönelik düzenlemelerin kamu bütçesine katkı yapmayacağı aksine olumsuz sonuçlar doğuracağı inancındayız. Özellikle kamuda servis hizmetlerinin kaldırılması hem ekonomik hem de hukuki boyutları bakımından sorunlu bir uygulama olacaktır" denildi.
''TOPLU SÖZLEŞMENİN ÖZERKLİĞİNE AYKIRI''
Kamu çalışanlarına servis hizmetinin toplu sözleşme ile karar altına alındığı belirtilerek, tek taraflı olarak idari bir kararla iptal edilmesinin toplu sözleşme özerkliğine aykırı olduğu vurgulandı. Açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
"Servis hizmetlerine ve toplu taşım kartlarına ilişkin olarak toplu sözleşme ve Kamu Görevlileri Hakem Kurulu kararları bulunmaktadır. Bu kararlar, başkaca bir işleme gerek kalmaksızın uygulanırlar. Dolayısıyla kanun hükmündedirler. Kanun hükmündeki bir uygulamanın normlar hiyerarşisinde daha aşağıda bulunan genelge ile kaldırılması hukuki değildir. Kaldı ki toplu sözleşme ile karar altına alınmış bir konunun, tek taraflı olarak idari bir kararla iptal edilmesi toplu sözleşmenin özerkliğine de aykırıdır. O halde bütün toplu sözleşme hükümlerini iptal etmek mümkün hale gelecek, toplu sözleşmelerin hiçbir geçerliliği kalmayacaktır. Kamu çalışanlarımızın kazanılmış hakkı olan servis hizmetlerinin kaldırılmasının önüne geçmek, sendikacılığın geleceğini korumak ve toplu sözleşmenin hukuki gücünün korunmasını sağlamak adına, bu hükmün iptal edilmesi için geçtiğimiz gün yargıya başvurduk. İnşallah yüce Türk adaleti, en hakkaniyetli kararı verecek ve on binlerce kamu çalışanımızın mağdur edilmesini, hukuka uygun olmayan düzenlemelerle hakların geriletilmesini önleyecektir. Kamu görevlilerinin kazanılmış hakları olan giyim yardımı ile fazla mesailere sınır getirilmesi gibi uygulamalar da doğru olmamıştır. Bundan sonra da uygulama aşamasına geçildiğinde yine tasarruf genelgesinde yer alan lojman kiraları, giyim yardımlarının kısıtlanması, kamuda en önemli konulardan bir tanesi olan hizmet araçları alımının durdurulması gibi konularda da yargı yoluna başvuracağız."
“MEMUR VE EMEKLİLER İÇİN EK TEDBİR ÇAĞRISI”
“Kamu çalışanlarının hakları üzerinden tasarruf sağlama imkân ve ihtimali bulunmamaktadır” diye devam eden Toksoy, “Tasarruftan önce adalet sağlanmalıdır. Külfeti kamu çalışanına ödetmeden önce nimetten de çalışanlarımıza pay verilmelidir. Yemediği yemeğin faturasını ödemek ne derece hakkaniyetlidir? Bu nedenle milyonlarca memur ve memur emeklisinin beklentilerinin karşılanmasını verilen sözlerin hayata geçirilmesini istiyoruz. Kamu çalışanlarının ve emeklilerimizin sorunu çok, tasarruf tedbirlerine dayanacak gücü yoktur. Bu ekonomik şartlar karşısında tasarruf değil bir an önce ek tedbirler alınarak memurlar ve emekliler rahatlatılmalıdır" şeklinde konuştu.
"EMEĞİN HAKKINDAN TASARRUF OLMAZ"
12 bin TL’lik ilave ek ödemenin emekli maaşlarına yansıtılmasını istediklerini aktaran Toksoy, “Cumhurbaşkanımızın da taahhüdü olan birinci dereceye gelen tüm kamu çalışanlarının ek göstergelerinin 3600’e yükseltilmesi için gerekli çalışmanın bir an önce yapılmasını, Cumhurbaşkanımızın sözünün daha fazla sürüncemede bırakılmamasını istiyoruz. Anayasa Mahkemesince haksız bir kararla iptal edilen toplu sözleşme ikramiyesinin, sendika üyesi kamu çalışanlarına tekrar ödenerek ortaya çıkan mağduriyetin giderilmesini, 2 milyon kamu çalışanının elinden alınan aylık 345 TL ödemenin iadesini istiyoruz. Vergi dilimlerindeki adaletsizliğin giderilmesini ve çalışanlarımızın gelir vergisi oranlarının yüzde 15’e sabitlenmesini bekliyoruz. Yardımcı hizmetler sınıfındaki personelin genel idare hizmetleri sınıfına alınarak, bu sorunun bütünüyle gündemden çıkarılmasını istiyoruz. Hem ilk atamalarda hem de görevde yükselme sınavlarında mülakatın kaldırılmasını, atama, görevde yükselme ve unvan değişikliklerinde adalet, hakkaniyet ve liyakate göre hareket edilmesini bekliyoruz. Türkiye Kamu-Sen olarak yargıya taşıdığımız tasarruf genelgesinin hukuka uygun olmayan maddelerinin mahkemelerimizce iptal edileceğine ve adaletin tecelli edeceğine inanıyoruz. Tasarrufa varız. İsraftan tasarruf olur; lüksten tasarruf olur; fazladan tasarruf olur ama azdan tasarruf olmaz; ihtiyaçtan tasarruf olmaz; emeğin hakkından tasarruf olmaz; alın terinin karşılığından tasarruf olmaz."