MEB’in 'eğitimin dinselleştirilmesi' adımlarına her gün bir yenisi ekleniyor: ‘Medreseli’ okulda!

Ek ücret karşılığında okullarda derse giren ve öğrencisine cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuklanan Akçakale müftüsü Halil Bilik’in medrese eğitimi aldığı ortaya çıktı.

Sefa Uyar

Cemaat ve tarikatçıların yapılanmalarını hızlandırdığı Diyanet’te şimdi de faaliyetleri yasadışı olan “medrese” bağlantılı isimler ortaya çıkmaya başladı.

Şanlıurfa Akçakale’de ilçe müftüsü olarak görev yapan ve ek ders ücreti karşılığında okullarda din kültürü ve ahlak bilgisi derslerine giren Halil Bilik, 12 yaşındaki kız öğrenciye cinsel istismarda bulunduğu iddiasıyla tutuklandı.

Bilik’in, müftülüğün resmi internet sitesinde yer alan özgeçmişinde “klasik Arapça eğitimi veren medresede Arapça eğitimi aldığı” bilgisi bulunuyor.

Olaya tepkiler sürerken Mil-Diyanet Sen Genel Başkanı Celalettin Gül, Bilik’in iftiraya maruz kaldığını öne sürdü ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Yasa’yı hedef aldı.

Yasanın “iftira kanunu” haline geldiğini savunan Gül, “Hocalarımız yetim ve öksüz bir öğrencisinin, talebesinin başını dahi okşamaya korkar oldu” dedi.

YAYGIN BİR DURUM!

Cumhuriyet’in ulaştığı MEB kaynakları, “Bilik’in, protokol ya da projeler kapsamında değil, öğretmen açığı olduğu gerekçesiyle ek ders ücreti karşılığında derslere girdiğini” belirtti.

Söz konusu uygulamanın ise Akçakale ile sınırlı olmadığı, çok sayıda il ve ilçede de benzer durumun yaşandığı, müftü ve imamların ek ders ücreti karşılığında okullarda ders verdiği öğrenildi.

‘BU, CUMHURİYET DÜŞMANLIĞI'

Cumhuriyet’e konuşan Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, öğretmenlerin pedagojik eğitim aldığına işaret ederek “Bir berberden masa yapmasını beklemiyorsak okullarda da eğitimciler dışındaki yetişkinlerin bulunmaması gerekiyor” dedi.

Bir milyona yakın atama bekleyen öğretmenin bulunduğunu ancak buna karşın her yıl 100 bine yakın ücretli öğretmenin görevlendirildiğini anımsatan Özbay, “Kim olsa anlatır gibi bir anlayış var” diye konuştu.

Özbay, “Eğitimin içine din insanlarını sokmanın mantığı, Cumhuriyetin kuruluşundaki öğretim birliğine düşmanlık, karşıtlıktır. Cumhuriyet düşmanlığı, Cumhuriyeti anlamamaktır. Şu anda okullarımız bir nevi medreseye dönüştürülüyor. Zorunlu din dersleri, zorunlu seçmeli din dersleri yetmiyor, din görevlilerini de okullara dahil ederek okulları medreseleştirme amacının da bir kanıtı bu” ifadelerini kullandı.