MEB’in din dersi baskısı nedeniyle okullar dil dersi için eğitim süresini uzattı: Baskıya karşı formül

Özel okullar ile köklü Anadolu liselerinin seçmeli ve zorunlu din derslerinden çok yabancı dil, matematik, fizik gibi derslere ağırlık vermesinden rahatsız olan MEB, çeşitli yöntemlerle bu okullardaki din dersi sayısını artırmayı hedefliyor.

Figen Atalay

Milli Eğitim Bakanlığı’nın özellikle Türk ve yabancı liselerle, köklü Anadolu liselerinde din dersleri sayısını artırmak için haftalık ders çizelgelerinde değişiklik yapması sonrasında okullar, yabancı dil eğitimiyle ilgili olumsuzluk yaşanmaması için çareyi günlük ders saatini artırmakta buldu. Bazı özel okul yönetimlerince velilere gönderilen mesajda, “Haftalık ders çizelgelerinde yapılan değişikliğin yabancı dil ders saatlerimizi olumsuz etkilemesini engellemek için 25 Eylül 2023 Pazartesi gününden itibaren pazartesi, salı, çarşamba ve perşembe günleri 9 ders, cuma günü ise 8 ders yapılacaktır” denildi. 

Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın kararıyla ortaokullardaki öğrencilere, “insan, toplum ve bilim”, “din, ahlak ve değerler” ile “kültür, sanat ve spor” seçmeli ders gruplarının her birinden en az bir ders seçilmesi zorunlu tutulmuş, Anadolu liselerinde ise ikinci yabancı dil olan Almanca ya da Fransızca dersleri zorunlu olmaktan çıkarılıp seçmeli hale getirilmişti. 

BAKANLIK KARIŞMAMALI

Bu karar nedeniyle okullardaki yabancı dil ders saatinin azalmasından ve ikinci yabancı dilin zorunlu olmamasından rahatsız olan veliler, “Çocuklarımızı özel okullara daha çok din eğitimi alması için değil yabancı dil öğrenmesi için gönderdik. Din eğitimine bakanlık bu kadar karışmamalı. Çocuklarımıza seçmeli dersler arasından din derslerini seçmiyorduk. Şimdi seçmek zorundayız. Yabancı dil bilmeyen nesiller yetişiyor” diye tepki gösterdi. 

YAYGINLAŞTIRMA YÖNTEMİ! 

Eğitimci Alaattin Dinçer, 21 yıllık AKP iktidarının din eğitimini olabildiğince yoğunlaştırmayı eğitim politika stratejisinin temel yönelimi olarak belirlediğine dikkat çekerek şunları söyledi:

 “Bugün geldiğimiz nokta itibarıyla bu hedefleri istedikleri düzeye gelmedi. Hedefleri din eğitiminde yüzde 20-25’lik bir oran. Ancak oran şu anda yüzde 11-12 düzeyinde. Bu nedenle bu kadar imam hatip ortaokulu ve imam hatip lisesi inşa ettiler. Hatta liselerde din eğitimini 2 saate çıkardılar. Okulların tamamına mescit açtılar. İHL’nin öğrenci sayısına baktığımızda son 5 yıldır aynı kaldığını görüyoruz. Hatta düşüş bile var. Baktılar böyle olmuyor, ‘O zaman bütün okullarda din eğitimini yaygınlaştıralım’ dediler. ‘Çevreme Duyarlıyım, Değerlerime Sahip Çıkıyorum’ (ÇEDES), ders çizelgeleri vb. uygulamaların tamamı esas olarak bu amaca yöneliktir.”

ATAMA BEKLERKEN TOPTAN KALKTI

Bir Almanca öğretmeni, Almanca ve Fransızca derslerinin öğrenciler tarafından çok ilgi gördüğünü ama öğretmen yetersizliği bulunduğunu belirterek, “Bakanlık atama yapmak yerine sorunu kökten çözmüş oldu! Şimdi ikinci dil olarak Fransızca ya da Almanca öğrenmek isteyen bir öğrenci, dört yıl boyunca bu diller yerine ‘Kuranıkerim’, ‘Kuranıkerimin anlam dünyası’, ‘peygamberimizin hayatı’, ‘temel dini bilgiler’, ‘klasik ahlak metinleri’ gibi dersler almak zorunda’ dedi.