Marmara Denizi'nde doğan ilk ve tek bebeğin öyküsü... Seyir defterinin uğuru: Deniz
İstanbul’un tarihi olaylarının tanığı Paşabahçe vapuru, yıllar boyu yolcularının anılarına ortak oldu. Dünyaya gözlerini Paşabahçe vapurunda açan, Marmara Denizi’nde dünyaya gelen ilk ve tek çocuk olma özelliğini taşıyor.
cumhuriyet.com.trİstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB), 2010’da Şehir Hatları filosundan çıkarılan Paşabahçe vapurunu restore ederek tekrar İstanbullularla buluşturdu. 1952’de inşa edilen ve İstanbul’un çok önemli tarihi olaylarının tanığı olan Paşabahçe vapurunun adına şarkılar bile bestelendi. Yıllar boyu Boğaz’da İstanbulluları taşıyan vapur, yolcularının anılarına tanıklık ederken bazılarının yaşamlarında da derin izler bıraktı.
HEYBELİADA’DAN BİNMİŞLER
Deniz Yılmazişler de o isimlerden biri. Yılmazişler gözlerini dünyaya Paşabahçe vapurunda açarak Marmara Denizi’nde dünyaya gelen ilk ve tek çocuk olma unvanını da kazandı. Paşabahçe vapuru kaptanı Ahmet Vural sefer sırasında dünyaya gelmesi dolayısıyla bebeğe verilen “Deniz” adını 8 Aralık 1972’de seyir defterine işledi. Yılmazişler, restore edilerek yeniden hizmete alınan Paşabahçe Vapuru’ndaki doğum hikâyesini Cumhuriyet’e anlattı.
Annesi Selma Yılmazişler ile babası Lütfü Yılmazişler’in doğum öncesi son kontrolleri yaptırmak için o dönem yaşadıkları Heybeliada’dan İstanbul’daki hastaneye Paşabahçe vapuruyla gittiklerini belirten Deniz Yılmazişler, “8 Aralık 1972 sabah saat 07.15’de Paşabahçe vapuruyla İstanbul’a gitmek için yola çıkmışlar. Gemi Heybeliada’dan açıldıktan kısa bir süre sonra annemin sancısı tutuyor ve doğum için hazır hale geldiği anlaşılıyor. Hemen gemide, “Doktor veya hemşire var mı?” diye bir anons yapılıyor. Ancak o an ikisi de yok. Fakat Yalova’dan vapura binmiş bir köy ebesine denk geliniyor. O da beni sağlıklı bir şekilde dünyaya getirmek için bütün gücünü ortaya koyuyor. Kaptan köşkü bana ve anneme tahsis ediliyor. Hatta göbek bağımı bile jiletle kesiyorlar. O kadar araç gereç yok. Babama göbek bağımı denize atması için vermişler. Marmara Denizi’nde doğan ilk ve tek örneğim. Şehir Hatları’nda seyir defterine not edilen tek bebeğim” diye doğum öyküsünü anlattı.
‘DENİZCİLİKTE GELENEKTİR’
Vapurda doğmasını “muhteşem bir hikâye” diye yorumlayan Yılmazişler, “Deniz” ismini almasını ise şöyle anlattı: O günün gazetesinde doğumumla ilgili sekiz sütuna manşet bir haber çıkmış. Denizcilik geleneğinde gemide bir kız çocuğunun doğması uğurlu geleceği yönünde yorumlanır. Rahmetli kaptan Ahmet Vural da anneme ve babama, “Bu çok büyük bir uğurdur. Bir gemi için çok önemlidir. Ne isim koymayı düşünüyorsunuz bilmiyorum ama bence ismi Deniz olmalı” demiş. Ve adım Ferahnaz olacakken “Deniz” olmuş.
Çocukluğunun da Paşabahçe Vapuru’nda geçtiğini söyleyen Yılmazişler, “Zaten denize doğuyorsunuz. Heybeliada’da yaşıyorunuz. Deniz ve vapur hayatınızın merkezi oluyor. Çocukken de sürekli Paşabahçe Vapuru’ndaydım. Anılarımdan birinde kaptan köşkünde oyun oynadığımı hatırlıyorum. Ahmet Kaptan, “Bu gemi senin hadi asıl düdüğe” dediğini hatırlıyorum. Paşabahçe Vapuru kıyıya yanışırken benim düdükle oynadığımı anlayan Heybeliada sakinleri, “Deniz geliyor” derlermiş. Benim için hayatımda önemli olan üç dönem var. Biri 5-6 yaşında olan halim, biri genç kızlık halim, biri de 8 Aralık’ta Paşabahçe vapurunun tamir için havuza çekildiği tarih. Başka bir ilginç tesadüf var, o da doğum günüm ve Paşabahçe’nin restore edilmek için Beykoz’dan Haliç Tersanesi’ne çekilmesinin aynı güne denk gelmesi” diye konuştu.