Manisa Barosu, elektrik zammının iptali için yargıya başvurdu

Manisa Barosu, yüksek elektrik zammının iptali için hukuki adım attı. Baro, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun hayata geçirdiği elektrik zamlarının iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle dava açtı.

İZMİR / Cumhuriyet

Manisa Barosu  elektrik faturalarındaki artışları yargıya mercilere taşıdı.

Elektrik zamlarının iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle dava açtıklarını bildiren Manisa Barosu Başkanı Ümit Rona, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu'nun (EPDK) hayata geçirdiği kademeli tarifeye ilişkin, "Kurul kararların verilen tablolar uyarınca hesaplama yapıldığında da görülecektir ki az kullanım sonucu az çok kullanım sonucu çok şeklinde bir kademelendirme söz konusu olmadığı gibi düzenlemenin tasarrufa teşvik amacı da yoktur." dedi.

Rona, davayla ilgili şu bilgileri verdi:

“31 Aralık 2021 tarih 31706 sayılı Resmi Gazete’de Yayımlaman T.C. Enerji Piyasası Düzenleme Kurumunun 10706, 10707, 10708 ve 10709 Karar nolu kurul kararları ile 01 Ocak 2022 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere; Elektrik Üretim Anonim Şirketi (EÜAŞ) tarafından uygulanacak aktif elektrik enerji satış tarifesinde değişiklik yapılmış olup Anayasa’nın 10. maddesinde gerekse AİHS’nin 14. maddesinde güvence altına alınan eşitlik ilkesine ve sosyal devlet ilkesine açıkça aykırı şekilde, kademeli tarife ile birlikte yüzde 50-yüzde 125 oranlarında yapılan yüksek oranlı zammı içeren kurul kararlarının iptali gerekmektedir."

"TÜKETİM MİKTARINA UYGUN KADEME BELİRLENMELİ"

Rona, elektrik zamlarının yurttaşları her yönüyle olumsuz etkilediğini belirterek şunları söyledi:

“Belirlenen kademelerin şeffaf ve vatandaşın faydası gözetilerek düzenlenmesi gerekmekte olup yasal düzenleme de ‘…abone grupları için elektrik enerjisi tüketim miktarına göre farklı...’ kademe belirlemesi gereğini açıkça belirtmişken herhangi bir kriter koymaksızın bilimsel veriler göz ardı edilerek alelade bir düzenlemeye gidilmiştir.

7346 Sayılı Kanun’un 31. maddesinde ifade edilen ‘6446 sayılı Kanunun 17’nci maddesinin dördüncü fıkrasının üçüncü cümlesine abone grupları ibaresinden sonra gelmek üzere bu abone grupları için elektrik enerjisi tüketim miktarına göre farklı’ ibaresi eklenmiştir düzenlemeye göre tüketim miktarına uygun olarak bir kademe belirlenmesi gerekmektedir.

Örneğin, Türkiye’de dört kişilik bir ailenin aylık asgari elektrik tüketimi 230 kWh olarak kabul edilmektedir. Buna istinaden kalabalık ailelerin kullanımı dikkate alınarak belirlemelerin yapılması gerekmektedir. Dolayısıyla kademeli tarifenin ilk kademesinde 230 kWh’nin altında bir sınır konulması yüksek oranda zam anlamına gelmektedir. Kurul kararların verilen tablolar uyarınca hesaplama yapıldığında da görülecektir ki az kullanım sonucu az çok kullanım sonucu çok şeklinde bir kademelendirme söz konusu olmadığı gibi düzenlemenin tasarrufa teşvik amacı da yoktur.

Hanedeki kişilerin gelir durumu, meskenin gayrimenkul rayiç değeri gibi unsurlar dikkate alınmaması, günlük 5 kW'lik ayrımın çok düşük olup temel ihtiyaç kalemlerinin harcadığı elektriğin çok altında olması gibi nedenlerle Kurul kararlarının Anayasa’da yer alan sosyal devlet anlayışından uzak olması dikkate alınarak iptali gerekir. Sonuç olarak EPDK’nın 31/12/2021 tarihli açıklamasında; ‘olağanüstü maliyet artışları, enerji ve piyasaların sürdürülebilirliği, maliyet bazlı fiyatlandırmanın ve öngörülebilirliğin sağlanması…’ gibi nedenler öne sürülmüşse de en temel haklardan olan enerjinin ucuz, adil ve imkanına göre ulaştırılması hususu göz ardı edilmiştir. Enerjinin insani yaşam koşulları dikkate alındığında makul ve ödenebilir olması insan haklarının da gereğidir.”