Mahkeme, emekli amirallerin yurtdışına çıkışının kısıtlanmasına ‘devam’ dedi
Ankara 20. Ağır Ceza Mahkemesi, emekli amirallere soruşturma aşamasında verilen yurtdışına çıkış yasağının “aynen devamına” karar verdi.
Sefa UyarAnkara 20. Ağır Ceza Mahkemesi, 104 emekli amiralin Montrö ve “cüppeli amiral” hakkındaki açıklamasına ilişkin açılan davada, soruşturma aşamasında verilen yurtdışına çıkış yasağının “aynen devamına” karar verdi. Hukukçu Ömer Faruk Eminağaoğlu, “soruşturma sonuna kadar devam etmek üzere” verilen adli kontrol hükmünün mahkeme tarafından devam ettirilmesinin dayanaksız olduğunu belirterek itirazda bulundu.
104 emekli amiralin Montrö ve üniformasıyla gittiği tarikat evinde cüppe ve sarıklı fotoğrafları basına sızan Tuğamiral Mehmet Sarı’ya ilişkin açıklaması nedeniyle soruşturma açılmış, amirallere “yurtdışına çıkış yasağı” uygulanmasına karar verilmişti. 23 Aralık’ta duruşma hazırlık tutanağı düzenleyen mahkemenin, oybirliği ile soruşturma aşamasında uygulanan “yurtdışına çıkış yasağı” kararının “devamına” hükmettiği ortaya çıktı. Tutanakta, “atılı eylem ile adli kontrolün uygulanması arasında orantılılık bulunduğu kanaatine varıldığı” belirtildi. Hukukçu Ömer Faruk Eminağaoğlu ise karara itiraz etti.
"SORUŞTURMA SONA ERDİ"
Yurtdışına çıkış yasağının “soruşturma sonuna kadar devam etmek üzere” verildiğini vurgulayan Eminağaoğlu, hazırlanan iddianamenin ise 21 Aralık’ta kabul edildiğini, böylece soruşturmanın tamamlandığını ve kovuşturma aşamasının başladığına işaret ederek “Soruşturma aşamasının bitmesiyle sulh ceza hâkimliği tarafından verilen adli kontrol kararı da sona ermiştir” dedi. Mahkemenin, 23 Aralık’ta, “sona ermiş adli kontrolün sanki devam ediyormuş gibi aynen devamına karar verdiğine” dikkat çeken Eminağaoğlu, “Adli kontrolün koşullarının oluşmaması bir yana, 21 Aralık’ta adli kontrolün sona ermesi karşısında mahkemenin yeni bir adli kontrol kararı yerine devam kararı vermesi, kendi içinde çelişkili ve dayanaksız olmuştur” dedi. Davaya ilişkin tüm kanıtların toplandığı, kanıtların karartılması gibi bir durumun söz konusu olamayacağını, kaçma veya kaçma kuşkusu konusunda somut hiçbir olgunun bulunmadığını vurgulayan Eminağaoğlu, mahkeme kararının orantısızlık oluşturduğunu kaydetti.