Mahkeme davayı reddetti: Nükhet Hotar'a hukuk bir dersi
İzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Fatma Seniha Nükhet Hotar’ın kendisine hakaret ettiği gerekçesi Eski CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel’e açtığı davanın ilk duruşması görüldü. Mahkeme hakimi davanın reddine karar verdi. Konu hakkında açıklama yapan Sertel, “Dokuz Eylül Üniversitesi'nde hukuksuz olarak pek çok üniversite öğretim üyesine zulmeden pek çok dava hukuksuz yere açtırarak hakimler üzerinde baskı oluşturmaya çalışarak, savcılar üzerinde baskı oluşturma kaydıyla birçok insanın yargılanmasını sağlayan Nüket Hotar'a hukuk bir ders verdi” dedi.
ANKAİzmir Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Fatma Seniha Nükhet Hotar, Eski CHP İzmir Milletvekili Atila Sertel’e yurt yapımı şartıyla bağışlanan İnciraltı’ndaki arazinin satılması ile ilgili sözleri nedeniyle dava açtı. Dava bugün görüşülmeye başlandı. Davayı Eski CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır ve İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi de izledi.
İzmir Adliyesinde bulunan 9.İzmir Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davanın ilk duruşmasına avukatsız katılan Atila Sertel, savunmasını kendisi yaptı. Yapılan savunmaların sonunda mahkeme hakimi davanın reddine karar verdi.
SERTEL: HAKLILIĞIMIZ ORTAYA ÇIKTI
Duruşmanın ardından adliye çıkışı gazetecilere açıklama yapan Sertel, “Feriha Ferhan Şahinci isimli bir hanımefendinin 3 bin metrekare İnciraltında bir yurt yerini kız yurdu yapılması kaydıyla Dokuz Eylül Üniversitesi'ne bağışlamıştı. Fakat, Feriha Ferhan Şahinci hanımefendi bir süre sonra vefat etti. Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü ise bu araziyi satışa çıkardı. Aslında bu araziyi satışa çıkaramazdı. Çünkü burası kız yurdu yapılması kaydıyla bağışlanmıştı bundan ben milletvekilliği sırasında bunu bu konuya itiraz etmiştim ve demiştim ki ‘bundan oğlu Erin Şahinci Amerika'da yaşıyor kendisinin haberi var mı? Bu konuda kendisinden izin alındı mı?’ demiştim. Satamazsınız demiştik. Fakat buna rağmen sattı. Satınca hukuken bir suç işlediğini söylemiştim. Ve bu konuda avukat Şule Pınar Arık oğlu adına davanın açıldığını, mahkemenin satışa ihtiyat tedbir kararı koyduğunu söyledi. İhtiyat tedbir kararı mahkemeden çıktı. Yani bizim haklılığımız ortaya çıktı. Devamında itiraz etti Dokuz Eylül Üniversitesi. İhtiyat tedbiri kararına… Fakat bu karar da mahkeme ısrar etti. Şimdi üniversitesi bunu istinafa taşıyor. İstinaf da bu konuda sanıyorum aynı kararı verecektir. Bugün ise hakim beni dinledi… Ben ifademde dedim ki ‘kız yurdu yapılacak bir yere kamu yararı olan bir yerin satışına karşı çıktığım için yargılanıyorum, bunu büyük milletvekili olarak değil, bir vatandaş olarak da, İzmir'de yaşayan bir insan olarak da karşı çıkardım’ dedim. Sağ olsun hakim davanın reddine karar verdi. Böylece Dokuz Eylül Üniversitesi'nde hukuksuz olarak pek çok üniversite öğretim üyesine zulmeden pek çok dava hukuksuz yere açtırarak hakimler üzerinde baskı oluşturmaya çalışarak, savcılar üzerinde baskı oluşturma kaydıyla birçok insanın yargılanmasını sağlayan Nüket Hotar'a hukuk bir ders verdi. Biz milletvekilliği yaptığımız sürece ne haram yedik ne de harama el uzatanlara karşı çıkmamazlık etmedik. Mutlaka karşı çıktık. Biz helalin yanındayız. Halkımızın yanındayız. Kamunun yanındayız. Kamunun mallarının peşkeş çekilmesine karşıyız ve her zaman çıkacağız. Yargılanabiliriz, bizi tutuklaya da bilirler, hiç önemli değil. Biz halkımızın yanındayız ve halkın hakkını, hukukunu savunmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
3 FEZLEKEM NÜKET HANIMDAN
Kendisi hakkında hazırlanan 3 fezlekenin tamamının Nüket Hotar tarafından olduğunun hatırlatılmasına yanıt veren Sertel, “Birini çözdük. Sıra ikisinde. Onlarla ilgili dava da açıldı. Yarın öbür gün onlarla ilgili de dava görecek. ben asla hiçbir zaman hakaret etmedim. Gerçekleri söyledim. Kendisinin bir davası da şu; Kendisi pandemi döneminde Sayın Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer Sağlık çalışanları ve doktorlar için, personel için bir güç tahsis etmişti, o yurda karşı çıktığı gibi bir AKP Gençlik Kolları Başkanı'nın paylaşımını paylaşarak AKP'ye destek veren bir rektör olduğu kanıtlamıştı. Ben de kendisine aynen şunu söylemiştim; Siz bir rektörsünüz, bir üniversite yönetiyorsunuz. AKP Gençlik Kolları Başkanı'nın tweetini retweet etmek sizin işiniz değil demiştim. Ondan da hakaret davası açtı. Onda da yargılanacağız. Hiç önemli değil. Yargılanabiliriz ama sonuçta hukuk var. Adalet var diyoruz” ifadelerini kullandı.
“HANIMEFENDİ BU GÜCÜ NEREDEN ALIYOR?”
Sertel’in ardından açıklama yapan Eski CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır ise “Siyasallaştırılan sadece Cumhurbaşkanlığı makamı değil üniversitelerin siyasallaştırılması söz konusu. Bunu özellikle İzmir’de Dokuz Eylül Üniversitesinde Nükhet Hanımda çok sık görüyoruz. Sadece arkadaşımız değil birçok arkadaşımız mahkemelik. Biz de vekillik dönemimizde bir açıklama yapmıştık İnciraltı ile ilgili. O zaman bizimle de ilgili suç duyurusunda bulunulmuştu. Ama bir sonuç alınamıyor Bu hanımefendi bu gücü nereden alıyor? Ankara’dan mı cumhurbaşkanından mı alıyor? Kendisinde bu hakkı nasıl buluyor? Mahkemeleri gereksiz yere meşgul ediyor. Yakışmıyor” diye konuştu.
“ÜNİVERSİTE KENDİSİNE YÖNELİK HİÇBİR YAYININ ÇIKMASINI İSTEMİYORUM”
Son olarak konuşan İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Dilek Gappi de şöyle konuştu:
“İzmir'de pırıl pırıl üniversitelere sahibiz. Ama nedense Dokuz Eylül Üniversitesi yaklaşık iki üç yıldır kendisine yönelik hiçbir yayının, hiçbir gazetede veya yayın organının çıkmasını istemiyorum. Ve buna dair de ya davalar açıyor. Olmazsa yüzlerce basın kuruluşunu birden basın ilan kuruluna şikayet ediyor. Oradan maddi cezalar almamızı sağlamaya çalışıyoruz. Bu uygulama sadece dokuz Eylül'de görüyoruz ve kesinlikle kabul etmiyoruz. halk ve kamu Yararı olan her yerde biz sesimizi yükseltmeye devam.”