Madımak Oteli’nin yobazlar tarafından ateşe verilip yakılması sonucu katledilen 35 can anıldı
2 Temmuz 1993’te, Madımak Oteli’nde yaşamını yitiren 33 aydın ve iki otel görevlisi için Sivas’ta anma töreni düzenlendi. Otelin önüne gelen aileler, 29 yıl sonra aynı yerde “laiklik vurgusu” yaptı.
Sarp SağkalSivas’ta Madımak Oteli’nde, 33 aydın ve iki otel görevlisinin yakılarak katledilmesinin üzerinden tam 29 yıl geçti. Ancak bu 29 yılda yobazların Madımak Oteli’nde yaktığı ateş sönmedi. 35 can, tam 29 yıl sonra, Hacı Bektaş Veli Vakfı önünden başlatılan yürüyüşle anıldı.
Yürüyüşe, Hacı Bektaş Veli Vakfı, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu, Alevi Bektaşi Federasyonu, Alevi Vakıfları Federasyonu, Alevi Kültür Dernekleri üyeleri ve yurttaşlar katıldı. Anmaya CHP’den de genel başkan yardımcısı Veli Ağbaba, İstanbul milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Sivas milletvekili Ulaş Karasu, Tokat Milletvekili Kadim Durmaz, Balıkesir milletvekili Ensar Aytekin, Muğla milletvekili Mürsel Alban, Ankara milletvekili Servet Ünsal, İstanbul milletvekili Ali Şeker, Bursa milletvekili Orhan Sarıbal, Ankara milletvekili Yıldırım Kaya, Parti Meclisi Üyesi ve Kadın Kolları genel başkanı Aylin Nazlıaka ile gençlik Kolları Genel Başkanı Gençosman Killik, HDP’den Halklar ve İnançlar Komisyonu Eşsözcüsü Turgut Öker, Alevi Masası Sözcüsü Nesimi Aday, milletvekilleri Alican Önlü, Ali Kenanoğlu, Kemal Peköz ve Zeynel Özen katıldı. SOL Parti ve Türkiye İşçi Partisi üyeleri de yürüyüşe destek verdi.
ALKIŞLARLA DESTEK
Yürüyüş öncesinde katliamda yaşamını yitiren aydınların adları tek tek okundu. Her bir aydının adı okunduğunda yürüyüşe katılanlar “Burada” diyerek Sivas şehitlerini andı. Yürüyüş kortejinin en önünde ise yaşamını yitiren 33 aydının aileleri, ellerinde yakınlarının fotoğraflarıyla yer aldı. “Sivas’ın katilleriyle hesaplaşmaya yürüyoruz” diyerek yürüyüşü başlatan yurttaşlar, türküler eşliğinde Mevlana Caddesi’ne geldi. Yürüyüş yolu üzerindeki apartmanlarda oturan yurttaşlar ise evlerinin camlarından ve balkonlarından alkışlarla yürüyüşe destek verdi. Kortej, yürüyüş boyunca “Kurtuluş yok, ya hep beraber ya hiçbirimiz”, “Madımak Oteli müze olacak”, “Sivas’ı unutma, unutturma”, “Devrim şehitleri ölümsüzdür” sloganları attı. Yürüyüşün sonunda aileler, “bilim ve kültür merkezine” dönüştürülen Madımak Oteli’nin önünde durdu. Aileler, Madımak Oteli’nin “utanç müzesine” dönüştürülmediği gerekçesiyle anı köşesine değil, eski Madımak Oteli’nin giriş kapısı önüne karanfil bıraktı. Bu sırada yakınlarını yitiren ailelerin gözyaşlarına hâkim olamadığı görüldü.
"LAİKLİĞE BAŞKALDIRIYDI"
Ailelerin ardından otelin önüne CHP heyeti geldi. Burada heyet adına açıklama yapan CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, şunları söyledi:
“Bugün (dün) 2 Temmuz Sivas katliamının 29. yıldönümü. Üç gün sonra, 5 Temmuz Başbağlar katliamının yıldönümü. Biz her iki katliamda da kurban olan herkesi rahmet ve saygıyla andığımızı belirtmek istiyoruz. Hem Başbağlar’da hem Sivas’ta insanlarımızı katleden canileri de şiddetle kınadığımızı belirtmek istiyoruz. Sadece Türkiye’de değil, bütün insanlık tarihinin en acı katliamlarından birisiydi. Hem Sivas hem Başbağlar’da hem de Çorum’da katliamda kaybettiğimiz canlarımızı, kardeşlerimizi anıyoruz. 29 yıl önce karanlık güçler; laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’ni yıkmayı amaçlayan bir saldırı gerçekleştirdi. Sivas’ta yakılan sadece insanlar değildi. Sivas katliamı, Cumhuriyet ve laikliğe karşı bir başkaldırıydı.”
Katillerin hâlâ hesap vermediğini söyleyen Ağbaba, “Katliamın arkasındaki güçler hâlâ hesap verebilmiş değildir. Ailelerin ve laikliğe, demokrasiye inanan herkesin yüreği kanamaya devam ediyor. Bu katliamın arkasındaki güçlerle mutlaka hesaplaşılmalı. Katillerle hesaplaşacağımız günler yakındır” diye konuştu.
"ÜLKEMİZDE DE AYNISI YAŞANIYOR"
HDP heyeti adına konuşan Ali Kenanoğlu, “Madımak’ta 29 yıl önce ne yaşandıysa bugün ülkemizde de aynısı yaşanıyor. Madımak katliamıyla ilgili hesaplaşma sağlanamadı. Katiller ellerini kollarını sallayarak yürüyor. Bu katliamın arkasındaki güçler hesap vermediler” ifadelerini kullandı. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Cuma Erçe ise şunları kaydetti: “Bu ve benzeri katliamların tamamı, insanlığa karşı işlenen suçlar kapsamındadır ve zaman aşımına uğrayamaz. Biz gerçek anlamda adaleti sağlayıncaya kadar bu davayı devam ettireceğiz.”
"DAVANIN TAKİPÇİSİYİZ"
Cumhuriyet’e değerlendirmede bulunan CHP’li Aylin Nazlıaka, “Buraya, Türkiye’nin dört bir yanından kadın kolları ve MYK üyelerimizle geldik. Bir kez daha yitirdiğimiz canlarımızı anıyoruz. Buranın önce kebapçı dükkânına çevrildiğini sonrasında da katliamı gerçekleştiren iki kişinin isminin de yer aldığı bir bilim ve kültür merkezi haline dönüştürüldüğünü biliyoruz. Bunu kınıyoruz. Buranın bir müze olmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı. Nazlıaka, “Hep birlikte huzur içinde yaşadığımız bir Türkiye istiyoruz. Bu olay laikliğe karşı bir suikasttı. Bu davanın sonuna kadar takipçisi olacağız” görüşünü dile getirdi.
"MÜZE OLUNCAYA DEK MÜCADELE EDECEĞİZ"
Henüz 22 yaşındayken katliamda yaşamını yitiren halk ozanı Hasret Gültekin’in eşi Yeter Gültekin şunları söyledi:
“Canlarımızı anmaya geldik. Burası, katledilen canlarımız hakkında bilgi verilen sanat eserlerinin sergilendiği, hangi yol için mücadele ettikleri, nasıl bir eşitlikçi dünyaya inandıklarının anlatıldığı bir müzeye dönüştürülene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz. Bireysel fikir ayrılıkları olabilir. Bizim toplumumuzda bunlar yaşanıyor. Ama kimsenin 29 yıldır bireysel bir eylem koymadığı gibi bugün de (dün) böyle bir eylem olmayacak. Kurumlarımızın adları bellidir. Kurumumuzun adı Pir Sultan Abdal Genel Merkezi’dir. Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu’dur. Hacı Bektaş Vakfı’dır. Unuttuklarım olabilir. Bu kurumlarımızla, örgütlü toplumumuzla, ailelerin hukuk mücadelesiyle bugünlere gelindi. Kimsenin kişisel ve siyasal fikri bu mücadelenin önüne geçemez.”