LABEP, 23 Nisan’da laik ve bilimsel eğitim için MEB önünde eylem yaptı: 'Yeni nesil de onu anlayacak'

Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD), Eğitim-İş, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD), İstanbul ve Ankara Baroları’nın da birleşenlerinden olduğu LABEP, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında AKP’nin laik ve bilimsel eğitime karşı uygulamalarına yönelik Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) önünde eylem gerçekleştirdi. Eyleme Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, ÇYDD Genel Başkanı Ayşe Yüksel, 29 Ekim Kadınları Derneği Başkanı Şenal Sarıhan ile ADD, Çağdaş Eğitim Vakfı, Ankara ve İstanbul Barosu, Türkiye Çağdaş Yaşamı Destekleme Vakfı, Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği, Hasanoğlan Atatürk Öğretmen Okulu Mezunları Derneği ve Veli-Der’den temsilciler de katıldı.

‘TÜRKİYE LAİKTİR, LAİK KALACAK’

Eylemde “Laik, bilimsel, çağdaş, ulusal, kamusal, parasız ve karma eğitimi savunuyoruz” yazılı pankart açıldı. Bunun yanı sıra katılımcıların ellerinde de “Irkçılığa, gericiliğe, bölücülüğe hayır”, “Ümmet değil milletiz”, “Karanlığı aşacağız, devrimleri yapacağız” ve “Türkiye laiktir, laik kalacak” yazılı dövizler bulundu.

ÇEDES ÇOCUK HAKLARINA AYKIRI

İstanbul Barosu Çocuk Hakları Merkezi Koordinatörü Av. Gülderen Zerrin Kavak Yıldırım, eylemde yaptığı konuşmada eğitimin Çocuk Hakları Sözleşmesi’nde bulunduğunu vurgulayarak, eğitimin bütünlükçü, eşit, laik ve bilimsel olması gerektiğini belirtti. Yıldırım, ÇEDES uygulamasının ve “seçmeli derslerin zorunlu olarak seçtirilmesinin” çocuk haklarını ihlal ettiğini söyledi.

‘EĞİTİMDE KAST SİSTEMİ OLUŞTURULDU’

Yıldırım’ın ardından konuşan Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay, “Çocuk hakları kağıt üzerinde, kutlamalar bandoyla sınırlı kalıyor. Siyasi iktidar tarafında; yönetilebilir bir toplum yaratmak için ideolojik bir aygıt olarak kullanılan eğitim, hiç olmadığı kadar niteliksiz hale getirilmiştir. Eğitim; MEB, Diyanet, tarikat, cemaat işbirliğinde fiili işgal altında kalmıştır. Laik, bilimsel, kamusal, çağdaş ve karma eğitim büyük bir saldırıya uğramaktadır. Devlet okulunda eğitim görmek bile ciddi bir masraf haline gelmiştir.  Eğitimde kast sistemi oluşturulmuş, karma eğitim tartışmaya açılmış, okullar okul olmaktan çıkarılıp adeta medreseye dönüştürülmüştür” dedi. 

‘SİYASİ İKTİDARLAR ÜLKENİN SAHİBİ DEĞİLDİR’

Özbay, “ders içeriklerinin sadeleştirilmesi” hedefiyle sürdürülen ancak bakanlığın hâlâ kamuoyuna açıklamadığı müfredat çalışmasının çağdaş, bilimsel, laik eğitimin son parçalarının yok edilmesi olduğunu belirtti. “Yoksulluk ve denetimsizlik sebebiyle çocuk işçi sayısı her geçen gün artmaktadır” diyen Özbay, “Devlet eliyle yasal bir kılıf oluşturularak MESEM’ler aracılığıyla binlerce çocuğun ucuz işgücü olarak sömürülmesine ve tehlikeli koşullarda çalıştırılmasına sebep olunmuştur. Okulda olması gereken çocukları sermayeye teslim eden Milli Eğitim Bakanlığı, adeta çocuk işçi bulma kurumuna dönüşmüştür. Siyasi iktidarlar devletin sahibi değildir. Seçildikleri dönem için anayasaya, evrensel değerlere, ülkenin geleceği olan çocuklara karşı sorumlu davranma vazifeleri vardır” ifadelerini kullandı.

‘ÇOCUKLARIN SAHİBİ DEĞİLSİNİZ’

Özbay, “Nasıl İstibdat’tan Mustafa Kemal çıkıp Atatürk olduysa, AKP iktidarından da Atatürk’ü anlamış bir nesil çıkacaktır. Buradan MEB’e sesleniyorum; çocukların sahibi değilsiniz. Çocuklara her istediğinizi yapamazsınız. Her uygulamanız anayasaya aykırıdır, öğretmenlik mesleğine hakarettir. Göreviniz fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür nesiller yetiştirmektir” diye konuştu. Eylemin sonunda Mustafa Kemal Atatürk’ün “Cumhuriyet sizden fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller ister” sözünün yer aldığı pankart ile “Vatanı korumak çocukları korumakla başlar” yazılı pankart bakanlığın bahçe demirliklerine asıldı.