Köylülerden kalker ocağı protestosu: Ot yeşermiyor, meralar kuru, hayvanlarımız etkileniyor
Denizli'nin Çivril ilçesi Gürpınar köyünde bulunan ve genişleme talebi olan kalker ocakları protesto edildi.
ANKAÇivril İlçesi’nin Gürpınar Mahallesi Sırankaya mevkiinde faaliyette bulunan ve genişleme talebi olan kalker ocakları protesto edildi.
Ocak önüne dün öğleden sonra araçlarla gelen yaklaşık 750 kişi mitinge katıldı. CHP Uşak Milletvekili Özkan Yalım, Sivaslı Belediye Başkanı Hürriyet Şafak ile CHP, İYİ Parti, SOL Parti, Yeşil Parti örgüt başkan ve yönetici üyelerinin yanı sıra, Denizli Kadın Platformu ve çevrecilerin destek verdiği mitingde ilk konuşmayı, Gürpınar Çevre İnisiyatifi adına Orhan Celep yaptı.
“ADIMIZ GÜRPINAR BÖYLE GİDERSE YARIN KURUPINAR BİR GÜN SUSUZPINAR OLACAĞIZ”
Gürpınar Çevre İnisiyatifi adına Orhan Celep açıklamasında şunları söyledi:
"Kalker ocağının yaşamı tehdit ettiğini, olumsuz sonuçlarını görmeye başladık. Gürpınar’da yaşamın yok sayılmaması için başlattığımız çağrı, bugün gördük ki karşılık buldu ve buradayız. Değerli katılımcılar, bugün burada gördüğünüz manzara yalnızca su kaynaklarına değil bölgenin tabiatına ve ekolojik dengesine de zarar verdi. Bu proje tarımsal üretimi ve hayvancılığı durduracak. Faaliyette olan maden ocakları bizi bu projelere karşı çıkmamız gerektiğini anlatıyor. Patlatmalar sonucunda oluşan toz yıllar içerisinde köyümüzün ve çevre köylerimizin üretimini azalttı. Sağlık bozuldu. Patlamalar deprem gibi. Duvarları çatlayan evler var. Patlamalar sonrası su yolları değişti. Şimdi adımız Gürpınar böyle giderse yarın Kurupınar bir gün Susuzpınar olacağız.
“6 BİN YILDIR BURADA YAŞAM VAR. DURDURMALARINA İZİN VERMEYECEĞİZ”
Bu bölge ve dağlar ormanlık alan. Tapu kayıtları net. Bu alanların ormanlık alan olduğu devlet kayıtlarımızda mevcut. Ceviz, badem, arpa, buğday, mısır yetişir bu bölge de. Böyle giderse yetişmeyecek. Bu kader değildir, böyle bir kaderi biz kabul etmiyoruz. 6 bin yıldır burada yaşam var. Bu yaşamı durdurmalarına izin vermeyeceğiz. Ocaklar kapatılsın, genişleme izinleri verilmesin. Bir tarafta gölet ve gölete bırakılan sazan balıkları, öte yanda dağ delme ve toz. Bir yanda hayvanlarımız ve kuruyan meralar. Böyle giderse, yeşili posterde, çiçeği saksıda eti birkaç alışveriş merkezinin vitrinlerinde göreceğiz. Biz üretmek, ürettiğimizi halka ucuz ve kaliteli olarak ulaştırmak istiyoruz. Yollar yapılsın, taşlar çıkartılsın ama biz olmazsak o yollardan kimse geçmez, asfaltla karın doymaz. Köyümüze sahip çıkıyoruz. Ovamıza sahip çıkıyoruz. Çocuklarımız için buradayız."
"PATLAMALAR DEPREM ETKİSİ YAPIYOR"
Gürpınar Mahallesi Muhtarı Semih Vural da şunları söyledi:
"Gürpınar’da yaşayan insanlarımız burada, çünkü bu konuda en büyük mağdur olan mahalle insanımız. Büyük bir doğa tahribatı ile karşı karşıyayız. Bu bölgede yapılan tahribatlara sonuna kadar karşı çıkacağız. Gürpınar 6 bin yıllık tarihe sahip. Medeniyetlere ev sahipliği yapmış şu an itibariyle 4 bine yakın insanın yaşadığı yer. 1-2 ay sonra yurt dışından gelenlerle bu sayı 7 bin, 8 bin olacak. Bizim mahallemizin geçim kaynağı tarım-hayvancılık. Ancak son yıllarda dağlarımızda başlayan bu madencilik faaliyeti bizleri her açıdan olumsuz etkiliyor. Sularımız azaldı, sağlığımız bozuldu, üretimimiz düştü, gelirimiz azaldı. Bu dağlar patlatılıyor. Patlamalar deprem etkisi yapıyor. Kalkan toz, meyve başta olmak üzere diğer tarım alanlarımızı etkiliyor, yağışla birlikte toprak üstü betonlaşıyor. Ot yeşermiyor, meralar kuru, hayvanlarımız etkileniyor. Kalkan toz başta yaşlılarımız olmak üzere sağlığımızı tehdit ediyor. Bu iş devam ederse, Gürpınar ve çevre Mahalleler değil, coğrafi konum gereği Çivril, sonrasında Baklan ve Çal ovamızda etkilenecek, belki göçler başlayacak. İsteğimiz net. Talebimiz masum ve insani. Biz taş-kalker ve diğer madencilik faaliyetleri dursun istiyoruz. Biz doğamıza dokunulması istiyoruz. Biz dağlarımızda yağ, ovamızda bal olsun istiyoruz. Biz sağlıklı olmak, ürettiğini çoğaltmak, verilen emeğin karşılığı helal kazanç istiyoruz. Bu faaliyetler son bulana dek her yerde her ortam da ses çıkartacağız, itiraz edeceğiz."