Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali, AKM’de düzenlenen ödül töreniyle son buldu

Türk dünyası, İstanbul’da sanatta buluştu; Türkiye’nin önderliğinde Azerbaycan, Özbekistan, Kırgızistan, Kazakistan, sinema alanında ortak deklarasyon hazırlayıp birlikte çalışma kararı aldı.

Yazgülü Aldoğan

Türk dünyası, Beyoğlu Kültür Yolu Festivali çerçevesinde sinema sanatçılarıyla İstanbul’da buluştu. Yenilenen Atlas Sineması’nda TC Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sinema Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen Korkut Ata Film Festivali’nde bir hafta boyunca 42 belgesel ve kurgu film gösterimi yapıldı. AKM’de düzenlenen ödül töreni öncesi Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy ve konuk ülkelerin bakanları arasında imzalanan deklarasyonla ortak bir sinema fonu kurulması, Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali’nin ikincisinin 2022 Türk Dünyası Kültür Başkenti ilan edilen Bursa’da yapılması, 2023’te Azerbaycan Şuşa, 2024’te Kazakistan, 2025’te Özbekistan ve Kırgızistan’ın ev sahipliği yapması kararlaştırıldı.

AKM’nin girişinde konukların geçişi kırmızı halıyla Oscar törenlerini anımsatıyordu. Konuklar bir saat boyunca hafif bir ikramla ağırlanırken beş ülkenin bakanı da ortak deklarasyonu imzaladı. Konuk ülkelerin medyası sürekli canlı yayın ve röportajlarla töreni birebir izledi. Hafta boyunca gösterilen 42 filmden 17’si ödüllendirildi. Ödüller bir konuk ülke temsilcisi, bir Türk sinemasının isimleri tarafından takdim edildi. Türk dünyasının en ünlü edebiyat insanı, yapıtları sinemaya aktarılmış Kırgızistanlı Cengiz Aytmatov’un ödülünü kızı Şirin ve oğlu Ender aldılar.

KADINLAR SULTAN

Türk Dünyası Kültürüne Katkı Ödülü de Bakû Medya Merkezi Başkanı Arzu Aliyeva’ya, Bakan Ersoy ve festivalin açılış filmi “Tomris”in başrol oyuncusu Almira Tursyn tarafından sunuldu. Sunanlara bakıldığı zaman en önemli protokol ödülünün bu olduğu anlaşılıyor, Arzu Aliyeva ise salondaki tartışmasız en güzel kadındı! Hollywood artistlerini kıskandıracak kadar hoştu!

İkinci katkı ödülü ise Özbek Sinema Ajansı Başkanı Firdevs Abdülhalikov’a, Kazak Bakan ve Barış Arduç tarafından sunuldu. Arzu Aliyeva’nın aksine Firdevs Hanım, koyu renk tayyörü ve sert tipiyle tam Sovyet zamanından kalmış bir bürokrat tipi çiziyordu!

ÖDÜLLÜ FİLMLER

Belgesel, kurgu derken size ödül alan 17 filmi ve alan verenleri sayamayacağım, izlerken bana da çok zor geldi. Ödüllü filmlerin hemen hepsi savaş sahneleriyle süslü dönem filmleriydi. Böyle bir tema zorunlu muydu bilmiyorum! Ama sahnede gördüğüm bütün filmlerde kılıçlar şakırdıyor, atlar dört nala gidiyor, oklar atılıyor, savaşçılar naralar atıyor, kan oluk gibi akıyor. Obalar, dağlar, muhteşem bir coğrafya, stepler, şahinler, acı, dram, savaş!

Tamam biz Türkler savaşçı, göçebe uluslarız, kırıp dökmeyi, severiz. Moğollar, Timur, başlıca örnekleri. Ama hiç mi duygusal değiliz, hiç mi aşk yok, sevgi yok? Kadının başrolde olduğu “Tomris” bile savaşçı bir kadını anlatıyor. Tabii bu kadar dramın içinde en iyi film ödülü de Azerbaycan’dan “Dağınık Ölümler Arasında” filmine gidiyor.

KARAHAN BÜYÜLEDİ

Müzik olmadan festival olmaz. Murat Karahan, sesiyle ve performansıyla salona sinen savaş yorgunluğunu sildi neyse ki. Hele sahneye davet ettiği konuk bakanlardan birisi de ünlü bir tenor olunca birlikte şarkılar söylediler ve keyfimiz yerine geldi. Gösteriler içinde halk oyunları dansçılarımızı da unutmamak lazım, performanslarını özellikle konuklarımız çok beğendi.

İlk kez yapılan Korkut Ata Türk Dünyası Film Festivali’ne en çok emeği geçen Kültür Bakanı Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan’ın adını da anmazsak haksızlık etmiş oluruz. Beyoğlu ve sinemaya ilgisi belediye başkanlığı döneminden beri eksilmeden sürdü. İstiklal Caddesi’nde Alkazar, Fitaş, Beyoğlu, Elhamra sinemaları da yeniden yaşamaya başlarsa sinemaseverlerin keyfi yerine gelecek!