Kimsesiz çocuklarla ilgili soru işaretleri tedirgin ediyor: Neredeler?

Kahramanmaraş merkezli depremlerde kaybolan çocukların tarikat yurtlarına verildiği iddiası gündemdeki yerini koruyor. Cumhuriyet'e konuşan Sosyal hizmet uzmanı Kahraman Eroğlu, “Depremde kimsesiz ve refakatçisiz kalmış çocukların hangi ilde, hangi yuvalarda olduğu tek tek açıklanmalı” derken Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay ise "Çocukların devlete ihtiyacı var tarikatlara değil!" ifadelerini kullandı.

Figen Atalay

Depremde kimsesiz ve refakatçisiz kalmış çocuklarla ilgili sorular cevapsız kalıyor. Tarikat yurtlarına verilen, kaybolan çocuklar olduğu iddiaları herkesi kaygılandırıyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın açıklamaları ise kimseyi tatmin etmiyor. 

Sosyal hizmet uzmanı Kahraman Eroğlu, Mustafa Kemal Atatürk’ün Kurtuluş Savaşı sırasında kimsesiz kalan çocukların başına olumsuz bir durum gelmemesi için Çocuk Esirgeme Kurumu’nu kurduğunu hatırlatarak “Devlet güçsüz değil, bu çocukların 100 misline bakacak güçtedir ama amaç farklı. Çocukları korumakla sorumlu olan tek kurum Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’dır. Ben bu çocukların devletin hangi yurtlarında, hangi yuvalarında olduklarını tek tek bilmek istiyorum. Şu yuvaya şu kadar çocuk yerleştirildi diye açıklansın” dedi. 

ÇOCUKLAR GÜVENDE Mİ? 

Eğitim İş Genel Başkanı Kadem Özbay ise “Depremin ardından refakatsiz kalan çocukların hangi koşullarda kaldıkları, güvenilir bir ortamda olup olmadıkları konusunda Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı kamuoyunu tatmin edici açıklama yapmalıdır. Tarikat yurtlarına verilen ya da kayıp olan çocuklar olduğu iddiaları, hem bu yavruların hem de ülkenin geleceği açısından endişe vericidir” dedi. 

(Kadem Özbay)

İHH İnsani Yardım Vakfı’na bağlı bir evde birçok depremzede çocuğun kaldığının anlaşıldığını, çocukların annelerinin yanında olduğu ve durumlarının takip edildiği açıklaması yapıldığını hatırlatan Özbay şöyle devam etti:

“Ancak tanıklar kadın sayısıyla çocuk sayısı arasında uçurum olduğunu söylediği için akıllarda soru işareti kalmıştır. Yetkililerden gelen ‘Çocukların şartları kötüleşirse müdahale edilecek’ açıklaması, koşulların nasıl ve nereye kadar kötüleşmesine izin verileceğine dair soru işaretleri bırakmıştır. Depremin vurduğu çocuklar, dernek ve vakıf maskesi takmış tarikatların değil, faaliyetleri için biz yurttaşlardan vergi alan devletin himayesinde olmalıdır. Bu çocukların psikolojik desteğe, barınacakları yuvalara, eğitim içinde iyileşmeye ihtiyaçları vardır. Devlete ihtiyaçları vardır, dernek ve vakıf maskesi takmış tarikatlara değil! ”

SİSTEM İŞLEVSİZ

Afet Çocuk Sivil Koordinasyon ekibi üyeleri sistemin işlevsiz olduğunu vurgulayarak şöyle dediler:

“Depremin ilk günü yaşamını yitirmiş çocukların bile bilgisi ailelerine ulaşmadığı için iki hafta boyunca hastane hastane gezmek zorunda kaldılar. Defalarca Alo 183’ü arayan ailelerin aldığı cevap şu: ‘Sabırlı olun, bulacağız, çok çocuk var.’ Çocukların bir kısmı kimliksiz defnedilmiş olabilir ancak bu bilgi de yok.”