Kentsel dönüşüm sorunu 9 yıldır çözülemiyor: Aile mağdur
2004’te eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in başlattığı kentsel dönüşüm kapsamında kendilerine söz verilen ancak yerine getirilmeyen Şeremet ailesi, mücadelesine devam ediyor.
Sarp SağkalGazetemizin ilk olarak 2012 yılında sorununu gündeme getirdiği Şeremet ailesi, 2004’te eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in başlattığı kentsel dönüşüm kapsamında kendilerine verilen tapu sözünün tutulmasını bekliyor. Gökçek’in çekilişte kendilerine söylediği “Bodrumdan ev çıkanlara başka ev vereceğiz” sözünü tutmamadığını söyleyen Bülent Şeremet, “Hâlâ tapumuzu alamadık. Çocuğum bu olaylar başladığında 1 yaşındaydı, şimdi 18 yaşına geldi. Artık evde oturmak bile istemiyorum, sadece hakkımı versinler” dedi.
Eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, 2004’te Kuzey Ankara Kentsel Dönüşüm Projesi’ni başlattı. Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) ile Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin (ABB) ortaklaşa kurduğu TOBAŞ şirketince yürütülen projeyle, Ankara’daki gecekonduların temizlenmesi ve 628 konutun hak sahibine teslim edilmesi hedeflendi. Yapımı uzun yıllar süren evler için, 2012’de çekiliş yapıldı.
Gökçek, çekiliş sırasında yurttaşlara “Bodrum kattan daire çıkanlara başka evler vereceğiz” sözünü verse de bu söz tutulmadı. Çekilişte bodrum katı çıkan ve o zaman Gökçek’in sözü nedeniyle tapusunu almayı kabul etmeyen Şeremet ailesi, 2012’de gazetemiz Cumhuriyet’te yaptığı açıklamada, dönemin başkanı Gökçek’e “Verdiğiniz söz için daha ne kadar bekleyeceğiz?” sözleriyle seslendi.
‘HAKKIMIZI VERSİNLER’
Şeremet ailesinin bu çağrısının üzerinden 9 yıl geçti. Ailenin sorunu zaman zaman basında gündem olsa da hâlâ çözülemedi. Bodrum kattaki evinin anahtarını ancak 2019’da alabilen Şeremet ailesi, tapularını edinmek ve evi satmak için kurumlar arasında gidip geliyor.
Belediye yetkilileriyle görüşen aile, TOBAŞ’a yönlendiriliyor. TOBAŞ ise onları TOKİ’ye yönlendiriyor.
Aile TOKİ’den de bir karşılık bulamıyor. Şeremet, gittikleri her kapıda, “Haklısınız” yanıtını aldıklarını ancak sorunu çözecek bir muhatap bulamadıklarını belirterek, “Kime gideceğimizi de artık bilmiyoruz. Çocuğum bu olaylar başladığında 1 yaşındaydı, şimdi 18 yaşına geldi. Artık evde oturmak bile istemiyorum, sadece hakkımızı versinler” diye konuştu.