Kemalizmin son kuramcılarından Kışlalı, 25 yıl önce bombalı saldırı sonucu katledildi
Gazetemizin yazarı Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, 25 yıl önce uğradığı bombalı saldırı ile aramızdan ayrıldı. Ancak fikirleri güncelliğiyle yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor.
Çağdaş BayraktarEski Kültür Bakanı, gazetemizin yazarı ve öğretim üyesi Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı, 25 yıl önce bugün, 21 Ekim 1999’da evinin önünde uğradığı bombalı saldırı ile 60 yaşında aramızdan ayrıldı. Ahmet Taner Kışlalı ile birlikte Uğur Mumcu, Muammer Aksoy ve Bahriye Üçok cinayetlerini İran’da yetiştirilmiş, SelamTevhid-Kudüs Ordusu adlı örgüt üyeleri işlerken, Beykoz’da Hizbullah’ın İlim grubunun villasına baskın yapıldı. Baskın sonrasında elde edilen ipuçları ile başlatılan Umut Operasyonu sonu yakalanan katiller, yargılama sonucu çeşitli cezalara çarptırılsa da olayların perde arkasındaki asıl güçler ortaya çıkarılamadı.
‘BİLİNÇLİ VE BİLGECE’
“Aydın nedir” sorusunun yanıtını yaşamıyla veren Kışlalı, politik tutarlılığı ve haklılığını koruyan fikirleriyle yaşamaya devam ediyor. Kışlalı’nın sarsılmaz Kemalist ve centilmen devrimci kişiliği ile Türkiye Cumhuriyeti’nin yetiştirdiği en önemli bilim insanlarından olduğunu belirten Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Başkanı Hüsnü Bozkurt, “Kendisi aynı zamanda ADD genel başkan yardımcısıydı. ADD, kurulduğundan beri bedel ödeyen bir dernek oldu. Önce kurucumuz, aksaçlı bilgemiz Prof. Dr. Muammer Aksoy, ardından Prof. Dr. Bahriye Üçok, sonrasında Uğur Mumcu ve Kışlalı Hocamız Kemalizmi bilinçli ve bilgece savundular. Kışlalı’nın ‘Kemalizm geçmişin bekçiliği değil, geleceğin öncülüğüdür’ anlayışı yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor” dedi.
‘İKİ ÇARPICI YORUM’
Kemalizmin anti-emperyalist bağımsızlıkçı bir ideoloji olmasının yanı sıra Türk halkına layık bir eşitlikçi ve demokratik bir sistemin kurulmasının da reçetesi olduğunun altını çizen siyasi tarihçi Doç. Dr. İhsan Ömer Atagenç, Kışlalı’nın Kemalizm yorumu iki açıdan önemli olduğuna dikkat çekti. “Bunlardan ilki Kemalizmin ulusal ve ilerici bir ideoloji olduğunun tarihsel ve kuramsal olarak somutlaştırılmasıdır. Bir yandan ‘milli’ bir ideoloji olarak Kemalizmin özgünlüğünü vurgularken öte yandan 1970’li yılların ‘demokratik sol’ söylemini de Kemalizmin güncellenmesi olarak görmekte ve Kemalizmle sosyal demokrasi arasında doğrusal bir bağlantı kurmaktadır” diyen Atagenç, sözlerine şöyle devam etti:
‘DİRENİŞ İDEOLOJİSİ’
İkinci önemli husus 1980’li yıllardan itibaren CHP-SHP geleneğinin Kemalizmle kurduğu ilişkideki sorunları gündeme getirmesidir. Kurucu iradenin kurucu partisi olan CHP geleneğine ait bu iki parti Kışlalı’ya göre Kemalizm yolundan sapan nitelikler göstermeye başlamıştır. Özellikle de CHP’ye dönük olarak ifade ettiği “Kuşkusuz ki Türkiye’de hiç kimse Kemalist olmak zorunda değildir. Ama CHP de Kemalizme karşı olanları kendi içine kabul etmek zorunda hiç değildir!...” sözleridir. Kışlalı, CHP’nin Kemalist köklerinin korunması noktasındaki hassasiyetini her fırsatta dile getirmiştir. Kışlalı bir yandan “İkinci Cumhuriyetçi” yükselişe karşı Kemalizmi bir direniş ideolojisi olarak resmederken öte yandan başta CHP olmak üzere Atatürk döneminin tarihsel ve siyasal mirasının ardılı olan tüm merkezleri Kemalizmi daha güçlü bir biçimde savunmaya davet etmiştir.
1939’da dünyaya gelen Kışlalı, lisans eğitimine Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde başladı. Aynı zamanda Yeni Gün gazetesinde spor muhabiri olarak çalıştı. Daha sonra yazıişleri müdürlüğü yaptı. Paris Hukuk Fakültesi’nde doktorasını, “Modern Türkiye’de Siyasi Güçler” adlı teziyle tamamladı. 1968–1972 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi’nde Siyaset Sosyolojisi alanında öğretim görevlisi olan Kışlalı, 1971 yılında TRT Bilimsel Başarı Ödülü’nü aldı. 1972’de doçent, 1988’de profesör oldu. 1971-1977 arasında Yankı Dergisi’nin yayın yaşamında önemli rol aldı. Bu dönemde CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit ile tanıştı ve 1977 yılında CHP İzmir Milletvekili seçildi. Ecevit tarafından kurulan 42. hükümetteki kültür bakanlığı görevini 1978–1979 yıllarında tamamladı. Kültür Bakanlığı’nca Ulusal Kültür Dergisi’ni yayımlattı.
SON GÜNE KADAR YAZDI
1991’de Cumhuriyet gazetesinde köşe yazarlığına başlayan Kışlalı, son yazısını öldürüldüğü gün yazdı. Son güne kadar yazmayı ve Ankara Üniversitesi’nde ders vermeyi sürdüren Kışlalı, Atatürkçü Düşünce Derneği’nde genel başkan yardımcısıydı. Dönemin Akit gazetesi, Kışlalı’yı 13 Mayıs 1999’da fotoğrafına çarpı atarak ve ‘‘Zorba Kemalist gemi azıya aldı” sözleriyle hedef almıştı.
CUMHURİYETİN YILMAZ SAVUNUCUSU ANILACAK
Gazetemizin yazarı, aydınlanma savaşçısı, cumhuriyet aydını, yürekli Kemalist Ahmet Taner Kışlalı, katledilişinin 25. yılında, Ankara’da anılacak. Anma programı kapsamında Ankara Cumhuriyet Kültür Merkezi’nde (CKM) de söyleşi gerçekleştirilecek.
“Demokrasi laikliğin önkoşulu değildir. Laiklik demokrasinin önkoşuludur. Çünkü laikliği kabul etmeyen bir düzende toplum halk adına yönetilmez; tanrı adına yönetilir. Eğer laikliği koruyabilmişseniz, yitirdiğiniz demokrasiye bir gün yeniden kavuşabilme umudunu da koruyabilmişsiniz demektir” diyen Kışlalı için ilk anma bugün saat 10.00’da Ankara Çayyolu’ndaki evinin önünde olacak. Burada düzenlenecek törende aileden Levent Kışlalı, CHP Ankara İl Kadın Kolları Başkanı Av. Ayça Çağlar, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Çayyolu Şube Başkanı Özer Özcan ve gazetemiz Cumhuriyet’in yazarlarından Işık Kansu; Kışlalı’yı anlatacak. Ardından saat 11.00’de, Çayyolu’ndaki Ahmet Taner Kışlalı Parkı’ndaki anıtı önünde tören düzenlenecek. Burada Ankara CUMOK Dönem Sözcüsü Nejdet Özer ile ADD Gençlik Kolları Başkanı Nihat Arda Mercan konuşma gerçekleştirecek. Kışlalı için son tören ise Karşıyaka Mezarlığı’nda bulunan gömütü başında saat 12.00’de olacak ve ADD Batıkent Şube Başkanı Kıyasi Aybak konuşacak.