Kat hizmetlisi çalışanlarının sorunları say say bitmiyor: Çalışma koşulları ve personel yetersizliği, meslek hastalıkları, taciz...

Antalya Temizlik Hizmetleri Yöneticileri Derneği Başkanı Nurhayat Altay, Türkiye’de kat hizmetleri işçilerinin meslek tanımının olmamasından, çalışma koşullarına ve personel yetersizliğine, meslek hastalıklarından tacize kadar birçok konudan dolayı sorunlar yaşadığını bildirdi.

Ece Güneş

Türkiye’de konaklama sektöründe istihdamın yarıya yakınını oluşturan kat hizmetlerinde çalışanlar meslek tanımının olmamasından, çalışma koşullarına ve personel yetersizliğine, meslek hastalıklarından tacize kadar pek çok konuda sorun yaşıyor. Antalya Temizlik Hizmetleri Yöneticileri Derneği çatısında örgütlenen kat hizmeti çalışanlarını Dernek Başkanı Nurhayat Altay anlattı.

Altay,  kat hizmetleri iş başvurularının özellikle Antalya gibi Güney illerinde tarlada çalışan kadınlardan ve evde çalışan kadınlardan geldiğini belirterek “ gençleri bu mesleğe çekmemiz gerekiyor, teyzeler bitiyor, işçi bulamıyoruz” dedi.

Kat hizmetlerinde çalışma talebinin az olması nedeniyle başta Kırgızistan, Kazakistan, Özbekistan ve Nepal gibi ülkelerden işçi getirilerek istihdam çözüm arandığını, bu işçilerin de kat hizmetleri alanında eğitimsiz kişiler olduğunu anlatan Altay, yabancı işçilerin asgari ücretle çalıştırılabildikleri için turizm sektörü yöneticileri tarafından tercih edildiğini, şu an kadroların yüzde 10’unun yabancılardan oluştuğunu söyledi. 

1 KAT HİZMETLİSİNİN 1 GÜNDE TEMİZLEDİĞİ ODA SAYISI STANDARTLARIN ÜZERİNE ÇIKIYOR

Hem istihdam sorunu hem de kar maliyet hesabı nedeniyle, bir kat hizmetlisinin günde temizliği odanın standartların çok üstüne çıkabildiğini belirten Altay, “Bunun standartları var, Avrupa standartları. 2 kişilik 20 metrekare bir odada 2 tek kişilik yatak ya da çift kişilik yatak üzerinden, bir banyo, bir koltuk, bir balkon, 14 ila 16 arasında belirlenmiş. Bu kredili sistemle hesaplanıyor. Otelin konseptine göre bir kat hizmetlisinin yarım saat yemek, 15 dakika çay molası ile 8 saat içinde kaç odanın çıkış temizliğini yapabileceğini hesaplıyoruz.  Sözgelimi 232 odalı bir otel için 22 kat hizmetlisi gerekir. Siz bunu 15 ile sınırlarsanız, o hesapladığınız her şey altüst oluyor. Çalışma Bakanlığı geliyor. sigorta ödeniyor mu, personel yemekhanesi iyi mi, lojman var mı diye denetliyor ama sizin 300 odanız var, bu kadar odayı kaç kişi  temizliyor diye sormuyor.” Dedi. 

ASTIM VE BEL FITIĞI MESLEK HASTALIĞI SAYILMIYOR

Astım ve bel fıtığının kat hizmetlerinde çalışanların yaklaşık yüzde 70’inde görülen hastalıklar olduğunu belirten Altay, “Sürekli eğilip kalkmak, ağır kaldırmak ve kimyasal ile sürekli yakın deri ve soluma yoluyla temizlemek mesleğimizin bir parçası ancak ne yazık ki meslek hastalığı sayılmıyor” dedi. 

KAT HİZMETLİSİNİN UĞRADIĞI TACİZ CEZASIZ KALIYOR

Taciz sorununun kat hizmetlerinde konuşulmayan ama sık karşılaşılan bir sorun olduğunun altını çizen Altay, “Biz dernekler olarak bunu masaya yatırmadık. Çoğu insan bunu gizliyor. Türkiye’de kadın olmak ile ilgili. Yaşadığını anlatmıyor, siz kurcalarsanız ortaya çıkıyor. Benim personelimle yaşadığım birçok olayı acenteye bildirdik. O misafir kalmaya devam etti. Bu da bakın çok esnek bırakılmış konular bunlar. Yasalaşmadığı sürece, cezalandırılmadığı sürece işletmenin inisiyatifine bırakıldığı sürece sonuç alamayız, Neticede işletme gelir elde etmek ister. Bu olayla misafirin konaklamasının 2. Gününde karşılaştıysa geri kalan 8 gün rezervasyonun parasını kaybetmek istemez. Müşteriyi uyarıyor. Biz çalışma saatlerini değiştirerek personelin müşteri ile karşılaşmasını önlemeye çalışıyoruz. Otel yönetiminin müşteriye herhangi bir yaptırımını bugüne kadar görmedim” dedi. 

TL’NİN DEĞERİ DÜŞTÜKÇE TURİSTİN ÇALIŞANA DAVRANIŞI DEĞİŞİYOR

Altay ülke ekonomisindeki gerilemenin, Türkiye’ye gelen yabancı turistin de çalışanlara davranışlarını yansıdığını “Bence bir ülkenin her halde parasının değeri, o ülkenin insanının da itibarını, saygınlığını koruyor. Paramızın değerinin düşmesiyle beraber gelen turistin çalışana bakış açısının değiştiğini gözlüyoruz. Hepimiz eğitimsiz, hırsız ve fakiriz onların gözünde. Kötü muamele ile karşılaşıyoruz öyle söyleyelim” sözleriyle öne sürdü.