Kahramanmaraş'ta bir mahalle termik santral nedeniyle 'hayalet' kasabaya döndü

Kahramanmaraş’ın Afşin ilçesine bağlı Çoğulhan Mahallesi, her gün bacasından tonlarca kül savuran termik santral nedeniyle hayalet kasabaya döndü.

ANKA

Kahramanmaraş’ın Afşin ve Elbistan ilçeleri, tüm dünyada kömürlü termik santrallerden salınan kükürt dioksit kaynaklı hava kirliliği sıralamasında 5. sırada yer alıyor. İki ayrı termik santralin faaliyette olduğu, kanser ve KOAH gibi hastalıkların her geçen gün arttığı bölgede göçler de sürüyor. Santrallerden savrulan küller, sadece insan sağlığını değil Elbistan Ovası’nın verimli arazilerini de tehdit ediyor.

“ÜÇ TANE ABİMİ KANSER YÜZÜNDEN KAYBETTİM”

“Türkiye’nin Çernobil’i” olarak adlandırılan Afşin’in, termik santralin yanı başındaki Çoğulhan Mahallesi’nin sakinleri, santral nedeniyle yaşadıkları sorunları anlattı.

Termik santralde işçi olarak çalışan Nurettin Doğan, “Santralin ilk temeli atıldığında herkeste çok büyük bir umut vardı. Zamanla sağlıklarının elden gideceğinin hiç hesabını yapamadılar. Burayı babalarının arka bahçesi yapmışlar. Millet külden ölmüş, çamaşırlarını serememiş, umurlarında bile değil. Kimse iş korkusu yüzünden sağlık sorununu söyleyemiyor. Ben, üç tane abimi kaybettim. KOAH hastalığından kansere çevirdi, abim vefat etti. Burada kime sorsanız, başta şikayet edeceği kül. Açık cezaevi, kapısının önünde çıkıp oturamıyor” dedi.

“40 SENELİK BİR SANTRALE YENİ BİR SİSTEMLE FİLTRE YAPMAYA KALKIŞTILAR”

Çelikler Holding’e ait A Termik Santral’de çalışan, daha sonra işten atılan işçilerden biri olan Ahmet Tatar ise Çoğulhan Mahallesi’nde yaşadıkları süreci şöyle anlattı:

“Çelikler (Çelikler Holding) geldiğinde ilk girenlerden biriydim. Sekiz ay sonra, kül üzerine sürekli tartıştığım için işten atıldım. 40 senelik bir santrale yeni bir sistemle filtre yapmaya kalkıştılar. Bunun uymayacağını, çalışmayacağını söyledim. Üç sene oldu, daha baca boşta duruyor. Çalıştıramıyorlar. Çalıştırmaya kalktıklarında köyümüz sallanıyor, her yerinden patlak veriyor. ‘Bu santrali aldılar’ deniliyor ama (Çelikler Holding’e devredilmesinden bahsediyor) Çelikler’le bir alakası yok. Mahir Ünal’ın, Bilal Erdoğan’ın, Berat Albayrak’ın ve Mehmet Ağar’ın oğlu; dört ortak olduğu duyumunu alıyoruz. Çeliklerin sadece ismi var. Burada alınan maaş, EÜAŞ (Elektrik Üretim AŞ), bütün alışveriş, giriş-çıkışlar devlet gözetimi altında yapılıyor.

“BİZDEKİ ÇERNOBİL’İN EŞİT HALİ”

Birinci sınıf tarım arazisiydi bizim bu bölge. Türkiye’nin şeker ihtiyacının yüzde 99’nu karşılayan bir bölgeydi. Şimdi ekmiyorlar. Termik santral yaprakları yakıyor, üretim yapamıyorlar. Toplasan, şu anki arazimizde 50-100 dönüm eken var. Onlar da vazgeçmek üzere. Tarla sahibi olanların tarlaları istimlak nedeniyle ellerinden alındı. Sattılar; dükkanlarını, evlerini bıraktılar, göç aldılar (göç ettiler). Şu anda köyümüz, hayalet köy. Çernobil’in eşit bir hali bizdeki.

“BABAM KANSERDEN ÖLDÜ”

Babam kanserden öldü. Eşimin üç amcası kanserden öldü. Kayınbabam KOAH hastası. Solunum nedeniyle rahatsızlanıp hastaneye gittiğimizde, ‘Çoğulhan Mahallesi’nden mi geliyorsunuz? Bu ciğer, Çoğulhan Mahallesi’nin ciğerine benziyor’ diye bizim ciğerimiz de artık hastanelerde ünlenmeye başladı. Çocuklar tabii ki etkileniyor. Çocukların hepsi nefes darlığı çekmeye başladılar.

“ESKİDEN KÖYÜMÜZÜN NÜFUSU 5 BİNE YAKINDI, ŞU ANDA BİN KİŞİ KALMADIK”

Köyümüzün bütün arazileri, sulu arazileri istimlak edilmiş. Neden? Kömür çıkarmak için. Devletin santralini neden çalıştırmıyorlar. Çelikler Holding denilen şahsın santrali, yeri geliyor dört ünite, yeri geliyor üç ünite çalışıyor. Ama devletin santrali, sadece bir ünite, arada sırada çalışıyor. Kül nedeniyle, hava kirliliği nedeniyle evini barkını bırakıp başka illere kaçtı insanlar. İmkanı olmayanlar da burada külün altında hastalıklarla boğuşarak yaşamaya devam ediyor. Eskiden bizim köyün nüfusu beş bine yakındı. Şu anda toplasan bin kişi kalmadık.

Çoğulhan’da esnafın birçoğu dükkanlarına kepenk vurup göç vermiş. Elbistan Ovası’nın verimli tarım arazilerinin çoğu ise ekilmiyor. Ekilse de verimli ürünler elde edilemiyor. Termik santralden çıkan kül nedeniyle şeker pancarının yaprakları kuruyor.”

Tatar, bacalara filtre takıldığını, ancak santralin kapasitesini kaldırmadığı için yangın çıktığını öne sürdü.

“ÜÇ TANE KARDEŞİMİ KAYBETTİM"

Termik santralde çalışan ve santrale en yakın evlerden birinde oturan Mehmet Doğan da Bahçesinde kül nedeniyle zarar gören meyve ağaçlarını göstererek, “Ben, 15 senedir KOAH hastasıyım. Üç tane kardeşimi kaybettim bu hastalıktan. Asgari ücretle termik santralde çalışıyorum” dedi.

“KİMSE KALMADI Kİ. BİZİM GİBİ FAKİRLER KALDI”

Doğduğundan bu yana Çoğulhan Mahallesi’nde yaşayan 80 yaşındaki Emine Doğan ise “Külden ölüyoruz. Dışarıya çok çıkmıyoruz, evde duruyoruz. Çoğu kül yüzünden göçtü. Hepsi kanser oldular. Kaynımın çocukları, ikisi de kanser oldu öldü. Kızım da kanser. Kimse kalmadı ki. Bizim gibi fakirler kaldı” diye konuştu.