Kağıthane'deki pusu cinayetine dava: 3 sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapsi istendi
Kağıthane'de, aracıyla seyir halindeki Fırat Öncü'nün (20) pusuya düşürülerek 17 kurşunla öldürülmesine ilişkin 4 sanık hakkında dava açıldı. Tutuksuz sanıklardan Emre Karadiş mahkemede tutuklandı. Firari sanık hakkında ise yakalama kararı çıkarıldı.
Fahrettin Öztürkİstanbul Kağıthane, Hürriyet Mahallesi'nde 26 Kasım 2023'te meydana gelen olayda, 20 yaşındaki Fırat Öncü, aracıyla Dr. Cemil Bengü Caddesi’nde seyir halindeyken pusuya düşürülerek 17 kurşunla öldürüldü. Olaya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede yer alan sanık ifadelerinde, Fırat Öncü'nün 'Gündoğmuşlar' olarak bilinen çeteye mensup olduğu, pusuyu kuranların ise 'Anucurlar' olarak bilinen çetenin üyeleri oldukları öne sürüldü.
"ARALARINDA HUSUMET VARDI"
Soruşturma kapsamında tutuklanan ve 'tasarlayarak kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsi istenen Ayşe Tuana Bodur, iddianamede yer alan ifadesine suçlamaları reddederek, Gündoğmuşlar üyesi olduğu öne sürülen Fırat Öncü ile Anucurlar üyesi olduğu iddia edilen Abdullah Taş'ın arasında husumet bulunduğunu, her iki tarafın da kendisinden bir diğerini düşürmesini istediklerini, Fırat Öncü'nün; Abdullah Taş'ı düşürmesi için kendisine 100 bin TL teklif ettiğini, kendisinin ise bunu kabul etmediğini, Abdullah Taş'ın ise Fırat'ı düşürmezse kendisini öldürmekle tehdit ettiğini öne sürdü.
"KÜBRA BENİ ARAYARAK KİMİN ÖLDÜĞÜNÜ SORDU"
Sanık Bodur, ifadesinin devamında olay günü Fırat Öncü'nün kendisiyle konuşmak için evine gelmek istediğini, Abdullah Taş ile eşi tutuksuz sanık Kübra Taş'ın İnstagram hesabı ile şifresini aldıkları için Fırat'ın kendisine gönderdiği mesajı görmüş olduklarını, Fırat'a gelmemesi için çokça mesaj attığını ancak cevap alamadığını, İnstagram'dan aradığında ise telefonu polisin açtığını ve Fırat'ın kaza geçirdiğini söylediğini, Kübra Taş'ın ise kendisini arayarak, 'Kim öldü? Bizim çocuklar mı yoksa Fırat mı. Abdullah çocukları arıyor ama ulaşamıyor' diye sorduğunu iddia ederek, "Fırat Öncü'nün ölüm olayı yakın arkadaşım olan Kübra Taş'ın eşi olan Abdullah Taş'ın ya da onun azmettirmesiyle açık kimlik ve adres bilgilerini bilmediğim şahıslar tarafından gerçekleştirildiğini düşünüyorum" dedi.
İFADESİNİ DEĞİŞTİRDİ
Sanık Ayşe Tuana Bodur, daha sonra savcılığa verdiği dilekçeyle ifadesini değiştirerek, tehdit ve avukatının yanlış yönlendirmesiyle o ifadeyi verdiğini, Abdullah Taş ile Kübra Taş'ın kendisini tehdit etmediklerini, İnstagram hesabının şifresini onlara vermediğini ve Fırat'ın ölümünden sonra Kübra Taş'ın kendisini aramadığını beyan etti.
"GÜNDOĞMUŞLAR ARACIMIZI TARADI"
İddianamede, 'tasarlayarak kasten öldürmeye yardım' suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar hapsi talep edilen ve ev hapsinde olan sanık Kübra Taş, ifadesinde Fırat Öncü'yü tanımadığını söyleyerek hakkındaki suçlamaları kabul etmediğini ve eşi Abdullah Taş'ın Anucurlar grubu ile herhangi bir ilgisinin olmadığını, ölen Fırat Öncü'nün eşine husumet beslediğini düşündüğünü, 2023'ün Mart ayında da araçlarının Gündoğmuşlar grubu tarafından tarandığını söyledi.
SAVAŞ HALİNDELERMİŞ
Savcılık, iddianamedeki değerlendirmesinde Fırat Öncü'nün, Ayşe Tuana Bodur ile yaptığı WhatsApp görüşmelerinde şüpheliler Emre Karadiş ve Yılmaz Bırak ile aralarında husumet bulunduğunu, bu kişilerin Semih Balım isimli kişiye ateş ettiklerini, Fırat'ın ise bunun üzerine Emre'yi omzundan vurduğunu, Yılmaz'ın ise Fırat'a ateş ettiğini, Fırat'ın; Tuana'ya bu kişilerle savaş halinde olduğunu ve Emre ile Yılmaz'la birlikte hareket eden Abdullah Taş'ı vuracağını söylediğini kaydetti.
"CADDEDE GELMESİNİ BEKLEDİLER"
Sanık Tuana Bodur'un bu durumu Abdullah Taş ile eşi Kübra Taş'a söylediği, Abdullah ile Kübra'nın, Fırat'ı düşürmesi için Tuana'yı tehdit ettikleri, olay günü Abdullah Taş'ın azmettirdiği Emre Karadiş ile Yılmaz Burak'ın saat 05.27'de olay yerine giderek Fırat'ı bekledikleri, Fırat Öncü'nün caddeye girmesiyle caddeye çıkarak araca ateş ettikleri anlatıldı. İddianamede, şüpheliler Emre Karadiş ile Yılmaz Burak'ın yakalanarak ifadelerinin alınamadığı ve haklarında yakalama kararı çıkarıldığı belirtildi. İddianamede şüpheliler Emre Karadiş ile Yılmaz Burak'ın, "Tasarlayarak kasten öldürme", "Mala zarar verme", "Kamu malına zarar verme" ve "Ateşli Silahlar Knunu'na muhalefet" suçlarından ayrı ayrı ağırlaştırılmış müebbet ve 2 yıl 4'er aydan 10'ar yıla hapisleri istendi.
HAKİM KARŞISINA ÇIKTILAR
İstanbul 38. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 26 Eylül'de hakim karşısına çıkan sanıklar, haklarındaki suçlamaları kabul etmedi. Tutuklu sanık Ayşe Tuana Bodur, cinayetle bir ilgisinin bulunmadığını savunarak tahliyesini istedi. Tutuksuz sanık Kübra Taş da hakkındaki suçlamaları reddetti.
"KAÇAK YOLLARLA HOLLANDAYA GİTTİM"
Hakkında yakalama kararı bulunan sanık Emre Karadiş, olay tarihinde Hollanda'da olduğunu, Hollanda'ya çalışmak için kaçak yollarla gittiğini, orada sığınma talebinde bulunduğunu, hakkında yakalama kararı bulunduğunu öğrendiğinde ise Türkiye'ye döndüğünü söyleyerek, Fırat Öncü'nün çocukluk arkadaşı olduğunu ve cinayet olayıyla bir ilgisinin bulunmadığını savunarak beraat talep etti.
HOLLANDA'DAN GELDİ MAHKEMEDE TUTUKLANDI
Sanık savunmaları ile tanık beyanlarının alınmasının ardından ara kararını açıklayan mahkeme, Ayşe Tuana Bodur'un tutukluluk hali ile Kübra Taş'ın ev hapsi adli kontrolünün devamına karar verdi. Heyet, Hollanda'dan duruşmaya gelen sanık Emre Karadiş'in ise tutuklanmasına hükmetti. Yılmaz Burak hakkındaki yakalama kararının devamına hükmeden mahkeme, duruşmayı 16 Ocak'a erteledi.