Kaçak yurttaki 'Deccal' vahşetini anlattı

Antalya'da İlim ve Kültür Derneği'nin Erenköy tarikatına kiraladığı kaçak öğrenci yurdunda aşçı olarak çalışan şahsın, yurtta kalan 18 yaşındaki öğrenciyi vahşice katletmesinin ardından, yurdun binasının emniyet müdürüne ait olduğu iddia edilmişti. Gazetemiz yazarı Barış Terkoğlu, kaçak yurt yapılanmasının detaylarını anlattı.

cumhuriyet.com.tr

Antalya'nın Kepez ilçesinde, bir tarikat yapılanmasa ait olduğu ortaya çıkan kaçak bir yurtta bir cinayet yaşanmıştı. Kaçak yurtta çalışan aşçının, kaçak yurtta kalan öğrenciyi vahşi bir şekilde katlettiği olay medyaya yansımıştı. 

Gazetemiz yazarı Barış Terkoğlu, Halk TV'de katıldığı Sözüm Var programında, olaya ilişkin yayın yasağı getirilmesini değerlendirdi. Yargının aldığı yayın yasağı kararının, söylendiğinin aksine, mağdur öğrencinin ailesini korumak için değil, tarikat yapılanmasının kaçak yurduna ilişkin detayların ortaya çıkmasını engellemek amacıyla alındığını söyledi.  

"BU CİNAYETİN BAŞ SORUMLUSU, AKP HÜKÜMETİDİR"

"Bu cinayetin baş sorumlusu Adalet ve Kalkınma Partisi hükümetidir" diyen Terkoğlu, "Bütün bu hadiseyi denetleme görevi onların yetkisi kapsamındadır. Yargı aslında bütün bunlar konuşulmasın, bütün bunların üstü örtülsün, mesele sessiz bir şekilde bir fail üzerinden konuşulsun ve kapatılsın diye yayın yasağı koyuyor" dedi. 

"BURASI YURT DEĞİL"

Olayın yaşandığı yerin bir yurt olmadığını hatırlatan Terkoğlu, "Devletin yurtları Kredi ve Yurtlar Kurumu'na (KYK) bağlıdır. KYK da Gençlik ve Spor Bakanlığı'na bağlıdır. Devlet özel yurtlara da belirli yurt olma şartları sağlar. Yangın merdiveninden odalardaki pencerenin büyüklüğüne kadar standartlar koymuştur. Ama iş tarikat ve cemaatlere geldiği zaman, kendisini destekleyen bu siyasallaşmış derneklere geldiği zaman, bütün bu yönetmelikler ortadan kaldırılır." diye konuştu. 

Terkoğlu, kaçak yurdun yapılanmasına ilişkin, "Erenköy Cemaati olarak bildiğimiz cemaatin Antalya Kepez'deki gönüllüleri tarafından kurulmuş bir yer. Aziz Mahmut Hüdayi vakfına ait değil ama Erenköy Cemaati gönüllülerinin, mensuplarının oluşturduğu bir yapılanma burası. Burası yurt olsa, Gençlik ve Spor Bakanlığı'na ait olsa, bakanlığa dönüp bu nasıl yurt diyeceğiz. Bir okul olsa Milli Eğitim Bakanı'na diyeceğiz bu nasıl yurt" diyen Terkoğlu, ilgili bakanlıklar arandığında bu mekânın kendilerinin sorumluluğuna ait bir yer olmadığını belirttiklerini ifade etti.

"İÇİŞLERİ BAKANLIĞINA BAĞLI"

Cinayetin işlendiği mekânın Antalya İlim ve Kültür Derneği'ne ait olduğunu hatırlatan Terkoğlu, derneklerin İçişleri Bakanlığına bağlı olduğunu belirtti. Terkoğlu, derneğin böyle bir yurt açma yetkisi olmadığının altını çizerek şunları söyledi:

"Şehrin ortasında, önünden her gün polis arabasının, kamu görevlilerinin geçtiği şehrin ortasında, fiili bir şekilde, birtakım kiralık ilişkiler kurularak, çocukların barınacağı "kaçak" bir yurt yaratılmış ve Erenköy Cemaati destekçileri bu yurdu kurduğu için polis görmemiş, valilik görmemiş, İçişleri Bakanlığı yetkilileri görmemiş ya da gördükleri halde görmezden gelmişler, izin vermişler.

Bu nedenle bu yapının kaçak bir şekilde varlığına, bu hadisenin yaşanacak şekilde varlığına sebep olacak şekilde bu kişi nasıl çalışıyor diye soramıyoruz çünkü fiilen kaçak.

Bu olayın yaşanmasından sonra yargı ne yaptı? Yayın yasağı koydu. Peki başka kimseler ne yaptı? İnternet sitelerini hemen kapattılar. Hemen tabelalarını indirdiler. Hemen ortalıktan yurt olduğu izlenimi yaratacak şeyleri temizlediler. Ve yargının da gizlilik kararı pek güzel uyumluluk sağladı."

"ANA SINIFINI CAMİYE ÇEVİRMİŞTİ"

Kaçak yurt ortamının yaratıldığı derneğin başında Barış Kaplan isimli bir şahsın olduğunu belirten Terkoğlu, Kaplan'ın, Antalya'daki Kepez Ortaokulu'nun ana sınıfının ibadethaneye çevrilmesinden ve okuldaki Atatürk resimlerinin olduğu duvarların yeşile boyanmasından sorumlu olduğunu söyledi. 

Terkoğlu, Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu kişiye olaya ilişkin bir soru sorup sormayacağını da merak ettiğini belirtti.