İzmirli avukatlar: Yargıtay darbesine geçit vermeyeceğiz!
Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) bir kez daha TİP'ten milletvekili seçilen Can Atalay'ın seçilme hakkının ve kişi hakkının ihlal edildiğine karar vermesi sonrası İzmir’de görev yapan avukatlar, Atalay’ın serbest bırakılması çağrısı yaptı. Av. Çağan Akyürek, “Yargıtay darbesine ve paralel yargıya geçit vermeyeceğiz!” dedi.
İZMİR / CumhuriyetAnayasa Mahkemesi'nin (AYM) cezaevindeki Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında ikinci kez hak ihlali kararı vermesinin ardından İzmirli avukatlar Atalay’ın serbest bırakılması için İzmir Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı. Adalet için Hukukçular, Çağdaş Avukatlar Grubu, Çağdaş Hukukçular Derneği, İnsan Hakları Derneği, İnsan Hakları Gündemi Derneği, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği ve Yurtsever Hukukçular üyesi avukatlar “Can Atalay’a özgürlük!” yazan pankart açarak “Yargıtay darbesine ve paralel yargıya geçit vermeyeceğiz!” başlıklı basın açıklaması yaptı.
Avukatlar adına açıklamayı okuyan Av. Çağan Akyürek, AYM ilk aldığı kararı hatırlatarak, “Anayasa Mahkemesinin kararlarına uyulmaması hukuken mümkün değildir. Ancak yargı, hukuk düzeninde yaşamadığımızı bir kez daha ilan etmiştir. İlk derece mahkemesi, kendisine gönderilen kararın gereğini günlerce yerine getirmemiş adeta odasına çekilerek sessizce kendisine gelecek talimatı beklemiştir. Verilen ilk ihlal kararının ardından ülkedeki paralel yargı gün yüzüne çıkmış, ilk derece mahkemesinin konuyu Yargıtay’a havale etmesinin ardından Yargıtay 3. Ceza Dairesi, Anayasa Mahkemesi kararını yok saymış ve hatta mahkeme üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunulmasına karar vermiştir. Hukuken yok hükmünde olan bu karara karşı itiraz yoluna gidilmiş ve Yargıtay 4. Ceza Dairesi bu itiraz hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir. Bu karar dahi, Yargıtay 3. Ceza Dairesinin vermiş olduğu kararın hukuk düzleminde bir karşılığının olmadığını, bir karşılığı olmayan karara karşı kanun yolu incelemesinin de yapılamayacağını göstermiştir” diye konuştu.
“AYM YARGI DARBESİNE HAYIR DEDİ”
AYM’in aldığı ikinci hak ihlali kararını da oy çokluğuyla alındığını aktaran Akyürek, “Ancak Can Atalay’ın bireysel başvuru hakkının ihlal edildiğine oybirliğiyle karar vermiştir. Yani, Can Atalay’ın seçilme hakkı ile kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edilmediğini düşünen üyeler dahi Anayasa Mahkemesi kararının uygulanmamasını kabul etmemişlerdir. Bu üyeler de Yargıtay 3. Ceza Dairesi ve ilk derece mahkemesi hakimlerinin yapmaya çalıştıkları yargı darbesine hayır demişlerdir. Yargıtay’da birkaç gün görev yapan bir hakimi Anayasa Mahkemesine üye seçen Yargıtay’a sadece bu utancın bile fazla gelmesi gerekirken hukuk bilmez bir tavırla Anayasa’yı yok saymaları tarihte Yargıtay’ın bir başka utanç eylemi olarak yerini alacaktır. Anayasa Mahkemesinin 21.12.2023 tarihinde vermiş olduğu karar neticesinde ilk derece mahkemesinin Can Atalay’ı derhal tahliye etmesi zorunluluktur” ifadelerini kullandı.
"YARGI KENDİNİ YOK SAYMIŞ OLACAK"
Hukuk güvenliği açısında Can Atalay’ın derhal serbest bırakılması gerektiğine dikkat çeken avukat, “Hakimlerden cesaret beklemiyoruz. Anayasa’ya uymalarını bekliyoruz. Anayasa’ya uymayan bir yargının olduğu düzene yargı düzeni denmeyeceğini biliyoruz. Hukukun yok sayıldığı, yargının devletin 3 temel erkinden biri olmaktan çıkartıldığı bu düzen çete düzenidir. Bugün, Anayasa Mahkemesi’ni hakimlere ve savcılara karşı korumak ve savunmak hukuk devletine olan inancımız gereği tarihsel bir sorumluluk halini almıştır. Bu tarihsel sorumluluğu yargının diğer unsurlarının da üstlenmeleri, kendi mesleklerinin geleceği ve hukuk güvenliği için bir zorunluluktur. Bizler bu karanlık düzende demokratik kurumlar tek tek yok edilirken nasıl ses çıkarıyorsak Anayasa Mahkemesi’ne karşı yürütülen darbe girişimine de karşı olduğumuzu bildiriyoruz. Anayasa Mahkemesinin kararına ilk derece mahkemesi tarafından uyulmaması toplumun yargıya ve hukuk düzenine inancını ortadan kaldıracaktır. Bu duruma en çok da yargıçların ve savcıların itiraz etmesi gerekmektedir. Aksi durumun kendi kendilerini yok saymak anlamına geldiğini görmeleri gerekmektedir” dedi.
“HUKUK DEVLETİNİN TASFİYESİ ANLAMINA GELİR”
Yargını tüm unsurlarına seslenen Av. Çağan Akyürek, “Anayasa Mahkemesi kararına uyulmaması, yargılama faaliyetini bir tiyatro oyunu, yargının sujelerini de oyuncu haline getirmek demektir. Bu duruma bizlerle birlikte yargının diğer unsurları da dur demelidir. Hukuk düzeni ile çete düzenini ayıran ince çizginin demokratik laik hukuk düzeni olduğunu hatırlatıyoruz. Geçmişte olduğu gibi bugün de kanunları eğip bükenlerin, hukuku hiçe sayanların yargı önünde hesap vereceklerini biliyoruz, temenni ediyoruz. Can Atalay’ın, hakkında verilen Anayasa Mahkemesi ihlal kararının gereği olarak derhal tahliye edilmesi gerekmektedir. Yargı mercilerinin önceki tutumlarını devam ettirmeleri, yargı darbesinin tescillenmesi olacaktır. Bu durumun hukuk devletinin tasfiyesi anlamına geleceği açıktır. “Hakimlerin siyasi hamileri yerine hukuku ve Hatay halkının iradesini dinlemelerini ve Anayasa Mahkemesi kararına uyarak milletvekili meslektaşımızı derhal serbest bırakmalarını bekliyoruz” şeklinde konuştu.