İzmir’in suyu, havası, toprağı tehdit altında

Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, Ege Bölgesi’nin, “Çevre Durum Raporu”nu açıkladı. Raporda, İzmir’in uğradığı tahribat ve yaşanan çevresel sorunlar bir kez daha gündeme gelirken İzmir’in ve Ege’nin havasının, suyunun, toprağının ve geleceğinin tehdit altında olduğunu duyurdu. Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi, yayımladığı raporda sorunları ve çözüm önerilerini kamuoyu ile paylaştı.

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nı göreve davet eden oda yönetimi, yaptığı değerlendirmede şu ifadelere yer verdi:

"Yapılan bilimsel araştırmalar ve resmi istatistiklere göre yüzey sularımızın yüzde 80’i, yer altı sularımızın büyük kısmı kirlenmiş durumda. Vatandaşlarımızın yüzde 50’si sağlıklı içme suyuna ulaşamıyor. Kentlerimizde hava kirliliği boyutları artıyor. Yeşil alanlarımız yok denecek kadar az. Tarım alanlarımız meralarımız yapılaşma, sanayi, enerji ve benzeri yatırımlarla amaç dışı kullanılıyor. Orman alanlarımız, tarım alanlarımız, meralar, doğal karakteri korunması gereken alanlar; mevzuatlar eliyle madencilik, sanayi, enerji turizm, konut gibi faaliyetlere açılarak kaybediliyor. Kaz Dağları, Aliağa, Bergama, Gediz Ovası, Gördes, Menderes, Murat Dağı, Aydın, Karaburun, Soma, Yatağan gibi bölgelerde yürütülen maden ve enerji santralı projelerinin bölgedeki ekosistemi yıkıma sürüklediğine işaret eden meslek odası, Çeşme Turizm Projesi gibi mega yatırımlara çevrenin kurban edilmemesi gerektiğini aktardı. Diğer yandan devam eden yargı süreçlerine karşın Bergama Altın Madeni, Efemçukuru Altın Madeni, Çukuralan Altın Madeni, Gördes Nikel Madeni, Çaldağ Nikel Madeni, Kışladağ Altın Madeni gibi projelere verilen yeni izinlerin mevcut çevresel sorunları artırdığını belirten meslek odası, Ege’deki su havzalarının kaybedilmeye başlandığını vurguladı.

Raporda İzmir’in içme, kullanma ve tarımsal sulama amaçlı kaynakları olan Gediz, Küçük Menderes, Kuzey Ege havzalarındaki su kalitesinin tarihteki en kötü değerlere ulaştığı ve kirliliğin sürdüğü ifade edilirken Aliağa bölgesindeki sanayi tesislerinden kaynaklanan, plansız kentleşmesinin de getirdiği hava kalitesi problemlerinin sürdüğü belirtildi. 2010 yılından bu yana 263 endüstriyel proje için ÇED olumlu, 1685 proje için de ÇED gerekli değildir kararı verildiği, 1188 projenin de çevre lisansı ya da işletme izin belgesi aldığı bilgisi paylaşıldı.