İzmir’in kurtuluşunu anlatan ‘İzmir’e Doğru: 9 Eylül’ belgeseli izleyiciyle buluştu
Belgeselinin ilk gösteriminde konuşan Alev Coşkun, “Laik ilkelere dayalı Cumhuriyet yönetimine karşı itibarsızlaştırma, küçük düşürme, zayıflatma girişimleri başarılı olamayacaktır. Çünkü gençlik Atatürk’e inanmakta, onu özümsemektedir. Halkın içinde çok ciddi bir dip dalgası vardır” dedi.
Erman ŞentürkCumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun, “Hiçbir güç, Türk halkını Atatürk’ten ve laik ilkelerden ayıramayacaktır. Cumhuriyet yaşayacaktır, Atatürk devrimleri yaşayacaktır. Atatürkçüler ölmez, Kuvayı Milliyeciler yok olmaz” dedi.
Milli Mücadele’nin simge şehirlerinden İzmir’in kurtuluşunu anlatan “İzmir’e Doğru: 9 Eylül” belgeselinin ilk gösterimi İzmir Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde yapıldı. Alev Coşkun’un eserlerinden yararlanılan ve yönetmenliğini Mesut Gengeç, müziklerini Yıldıray Gürgen, proje sorumluluğunu Yılmaz Aydın, genel koordinatörlüğünü ise Bülent Günal’ın yaptığı belgesel, Cumhuriyetin 98. yıldönümünde düzenlenen etkinlikle izleyicilerle buluştu.
Etkinlikte konuşan Coşkun, Cumhuriyetin tüm Ortadoğu ve İslam dünyasında bir ilk olduğunu belirterek “Cumhuriyetin ilan edilmesi zaten en büyük devrimdir. Atatürk, 15 yıl içerisinde aydınlanma devrimlerini gerçekleştirdi. Emperyalizme karşı bağımsızlık, padişah ve tek adamlığa karşı cumhuriyetçilik, şeriata karşı laikçilik, ümmetçiliğe karşı ulusçuluk gerçekleşti. Yaşamda en gerçek yol gösterici ilimdir. Bu kural Atatürk tarafından en önemli kural olarak Türk milletine sunuldu. Eleştirel akıl öne geçti. İşte aydınlanma devriminin çok kısa tanımlaması budur” dedi.
‘ATATÜRK DEVRİMLERİ YAŞAYACAK’
Belgeselin çok önemli bir döneme ışık tuttuğuna dikkat çeken Coşkun, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’na dair şunları söyledi:
“Ne yazık ki çok partili sisteme girdiğimiz 1950’den bugüne Atatürk’e ve devrimlerine karşı saldırılar devam ediyor. Laik esaslara dayalı Cumhuriyete karşı özellikle son yirmi yıldır saldırılar yoğunlaştı. Ancak hiçbir güç, Türk halkını Atatürk’ten ve laik ilkelerden ayıramayacaktır. Laik ilkelere dayalı cumhuriyet yönetimine karşı itibarsızlaştırma, küçük düşürme, zayıflatma girişimleri başarılı olamayacaktır. Çünkü son yıllarda görünüyor ki, gençlik Atatürk’e inanmakta, onu özümsemektedir. Halkın içinde çok ciddi bir dip dalgası vardır. Cumhuriyet yaşayacaktır, Atatürk devrimleri yaşayacaktır. Atatürkçüler ölmez, Kuvayı Milliyeciler yok olmaz. Her şey daha güzel olacak.”
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ise 9 Eylül ve 29 Ekim’in “tek bir milat” olduğunu belirterek “O milat, özgür Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşudur. Belgesel, bir şehrin kurtuluşundan daha fazlasını, topyekûn ülkenin özgürleşmesini anlatır. 22 Haziran 1919’da yayımlanan Amasya Tamimi’nde Gazi Mustafa Kemal’in imzasını taşıyan sözler bu çalışmanın özeti niteliğinde. Milletin istiklalini yine milletin azim ve kararlılığı kurtaracaktır. Gazi Mustafa Kemal AtaTürk Kurtuluş Savaşı'nın başkahramanıdır. Aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin payidar olmasını sağlayan barışın da baş mimarıdır” dedi.
İSİMSİZ KAHRAMANLAR ANLATILIYOR
Belgeselde, konunun uzmanı tarihçiler ve araştırmacı-yazarlar Alev Coşkun, Yaşar Aksoy, Kemal Arı, Vahdettin Engin, Ahmet Mehmetefendioğlu, Hayat Akıncı, Feyyaz Yüzatlı ve Şükrü Kocagöz’ün anlatımları ile İzmir’in kurtuluşu için savaşmış kahramanların ailelerinin röportajları yer alıyor. Belgeselde, Hasan Tahsin’in sıktığı ilk kurşun ve sonrasında yaşananlar, Ödemiş’te yazılan destan, Vatanım Sensin dizisinde herkesin Albay Cevdet olarak tanıdığı Gavur Mümin’in (Mümin Aksoy) hikâyesi yer alıyor. İşgal günlerinden itibaren yeraltına inen istihbarat faaliyetleri ve isimsiz kahramanlar da belgeselde anlatılıyor.