İzmir'in Basmane semtinde 78 yıllık dede mesleği: Kahvecilik

İzmir'in tarihi semti Basmane'de, 78 yıldır dede mesleği kahveciliği üçüncü nesil olarak sürdüren Bekir Kölgeli (60), dibek kahvesi ile Türk kahvesinin ayrı kahveler olduğu algısının yanlış olduğunu vurguladı. Kölgeli, "Sadece işleniş şekli ayrı. Dövülerek yapıldığı zaman dibek, makinede çekildiği zaman normal kahve oluyor. Dibekte dövüldüğünde kahvenin aroması ve yağı içinde kalıyor" dedi.

Basmane, İzmir'in kültürel dokusunun önemli parçalarından biri olarak tarihi yapılarıyla dikkat çekiyor. Anafartalar Caddesi'nde yer alan dükkanlar, kentin tarihinde iz bırakan yapılar arasında yer alıyor. 78 yıl önce dedesi tarafından kurulan 'Hakiki Dibek Tahmis' dükkanında dibek kahvesi üreten Bekir Kölgeli, ailesinin kahvecilik serüvenini anlattı. Dedesinin 1946'da Konya'dan İzmir'e göç ettikten sonra dükkanı açtığını belirten Kölgeli, "Dedem ve babam dükkanda beraber çalıştı. Ben de burada büyüdüm. 1992 yılından itibaren dükkânı ben işletmeye başladım" dedi.

DİBEK KAHVESİNİN ÖZELLİKLERİ

Kölgeli, dükkanda kahveyi döven makinayı 45 yıl önce amcasının yaptığını belirtti. "Tahmis, kuru kahveci demek. Şu anda yanlış bir algı var. Dibek kahvesi, Türk kahvesinin dövülerek yapılmasına verilen isim. Kahvenin içine herhangi bir karışımla dibek kahvesi olmaz. Çekirdek kahve ezilerek dövüldüğünde dibek kahvesi deniyor. Eskiden havanlarda dövülürdü; şimdi otomatik makineler kullanılıyor. Türk kahvesiyle dibek kahvesi aslında aynı; sadece işleniş şekli farklı. Dibekte dövüldüğünde kahvenin aroması ve yağı kalıyor, bu da lezzetini artırıyor" ifadelerini kullandı.

GELECEK NESİLLERE KAHVECİLİĞİ AKTARACAK

Kölgeli, "Dedemin ismi Bekir, babamın ismi Ahmet, benim ismim Bekir, oğlumun ismi Ahmet. Oğlum üniversitede okuyor ama bu yazdan itibaren dükkana gelecek. Burada kahve yapmayı öğreteceğim. O da dördüncü nesil olarak bu işi yapabilir" dedi.

Basmane'de dede mesleğini devam ettiren 5 kadar esnaf kaldığını ifade eden Kölgeli, "Burası eskiden İzmir'in en güzel yerlerinden biriydi. Dedem buradan dükkan aldığı zaman Kemeraltı'ndan iki dükkan alabiliyormuş. Şehir büyür ama tekrar göbeğe döner. Umut ediyoruz ki burası eski haline döner" şeklinde konuştu.