İzmir’in 2 haftalık aşı stoku kaldı

Ülke genelinde yaşanan aşı krizi bir milyonu aşkın genç nüfusun yaşadığı İzmir’de büyük bir sıkıntıyı da beraberinde getirdi. Başta bebekler ve çocuklara düzenli yapılan aşılar olmak üzere, tetanoz, kuduz, hepatit aşılarının temininde ve dağıtımında yaşanan sorunlar nedeniyle Türkiye’nin üçüncü büyük kenti İzmir’de sadece 2 hafta daha yetecek miktarda aşı stoku kaldı.

Erman Şentürk

İzmir'in aşı stoğu tükeniyor. Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Ahmet Doğruyol, “Dış ülkelerden ithal ederek aldığımız aşılar tükenmek üzere. Yerli aşı üretimimiz yok. Okullarda ve aile sağlığı merkezlerinde sürdürülen aşılamalarda büyük bir kriz yaşanıyor. Yakında bu sorun ciddi boyutlara ulaşacak” dedi.

Aşı konusunda yaşanan son krize dair açıklamalarda bulunan ve konuya dair çok sayıda şikayet aldıkların açıklayan Birlik Sağlık Sen Genel Başkanı Doğruyol, “Tüm Türkiye’de olduğu gibi İzmir’de de aşı sorunu devam ediyor. Şu anda Ankara’dan gelen son aşılarla birlikte sadece 2 hafta yetecek kadar bir stok var ancak sonrası yine meçhul. Malezya, Hindistan, Çin, Kore gibi ülkelerden aşı alıyoruz. Özellikle deprem sürecinden sonra tetanoz aşılarında büyük kriz yaşandı. Bu yıla kadar okullarda yapılan aşılar aksamıyorken, şimdi başta tetanoz aşıları olmak üzere aksamalar, gecikmeler yaşanmaya başladı. 4000 nüfusa bakan bir aile hekimine yeteri stok olmadığından sadece 2 adet tetanoz aşısı veriliyor. Aşı lojistiğinde yaşanan bu sıkıntı bir an önce düzeltilmeli diye konuştu.

"HIFZISSIHHA ENSTİTÜSÜ KAPATILMAMALIYDI"

Sağlık Bakanlığı'nın ders almadığını vurgulayan Doğruyol, "Aldığımız duyumlara göre, 2020 yılının sonunda üretimine başlandığı söylenilen yerli difteri ve tetanoz aşılarının üretimi de hijyenik koşullar sağlanamadığı gerekçesiyle durdurulmuş. Biz bu süreçte yerli ve milli aşının önemini bir kez daha gördük. Sağdan, soldan toplamayla bu işi nereye kadar götüreceğiz? Tıbbi araç gereçlerde, diğer sağlık ürünlerinde aynı şeyi yaşıyoruz. Bunlar stratejik ürünler. Sağlık Bakanlığı demek ki pandemiden ders almamış. Korona aşılarını paramız olmasına rağmen başka ülkelerden alamadık, kapı kapı aşı dilendik. Çünkü bu bir milli güvenlik meselesi. Eğer Hıfzıssıhha Enstitüsü kapatılmasaydı, bugün bu sorunla karşılaşmayacaktık. Demek ki ithalat çözüm değilmiş. Cumhuriyetin ilk yıllarında kurulan, yıllarca bu ülkeye hizmet eden sağlık kurumlarının ve milli sağlık sisteminin önemi bugün bir kez daha anlaşıldı” ifadelerini kullandı.