İzmir’de kadın cinayetlerine tepki: ‘Sessiz kalmak, suça ortak olmak demektir’

Son günlerde artan kadın cinayetlerine tepkiler sürüyor. İzmir'de sivil toplum kuruluşları ve gençlik örgütleri, kadın ve çocuk cinayetlerini protesto etmek için siyah giyerek Alsancak’ta bir araya geldi.

Yusuf Körükmez

Kıbrıs Şehitleri Caddesi boyunca sloganlarla yürüyen kadınlar yasal düzenlemelerin yanı sıra toplumsal farkındalığın artırılması gerektiğini ifade etti. 

Dövizlerle eşliğinde “Kadına çocuğa dokunma”, “Susma sustukça sıra sana gelecek”, “Yaşasın özgürlük mücadelemiz”, “Her yer kadın her yer direniş”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” Kadın yaşam özgürlük” sloganları atan grup adına basın açıklamasını okuyan Batuhan Çiftçi, artan kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddet, toplumun tüm kesimlerini derinden sarsan bir insanlık sorunu haline geldiği belirtti. 

Çiftçi, “Kadına yönelik şiddet, yalnızca bireysel bir sorun değil, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden beslenen sistematik bir insan hakları ihlalidir. Cinayetlerle sonuçlanan bu şiddet sarmalı, toplumun her kesiminde köklü bir zihniyet değişikliğini zorunlu kılmaktadır. Bizler her daim, her alanda toplumun tüm kesimleri ile birlikte hareket etmeliyiz ki bu değişimi sağlayabilelim. İstatistikler kadına yönelik şiddetin sadece fiziksel değil, ekonomik, psikolojik ve cinsel boyutlarıyla da kadınların hayatlarını şekillendirdiğini gözler önüne sermektedir. Bu şiddetin önlenebilmesi için yasal düzenlemeler kadar, eğitimden kültüre, medyadan aile yapısına her alanda toplumsal farkındalığın artırılması gerektiği açıktır. Unutulmamalıdır ki, kadına yönelik şiddet kader değil, bir insan hakkları ihlalidir ve bunu sona erdirmek için hepimize düşen sorumluluklar vardır. Bu sorumluluklara sahip çıkarak ve ortak akılla geliştirerek ilerlemeye ve büyümeye devam edeceğimize inancımız tamdır” dedi. 

“MÜCADELEDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ”

Taleplerini sıralayan Buket Dinç de “Her bir kadın cinayeti, bir toplumun adalet ve eşitlik anlayışının sınandığı acı bir kayıptır. Artık bu kayıpların durması için toplum olarak harekete geçmeliyiz.

Sessiz kalmak, suça ortak olmak demektir. Kadınlar eşit haklara ve güvenli bir yasama sahip olana dek bu mücadeleden asla ve asla vazgeçmeyeceğiz. Bununla beraber değinmek istedigimiz son nokta ise şiddet sadece kadına yönelik değili toplumun her kesimine etki eden bir hâl almıştır. Sağlıkta şiddet, çocuklara yönelik şiddet, hayvana karşı şiddet ve sayamayacağımız onca alanda hayatımızı etkileyen şiddet türünün her türlüsüne karşı çıkacak ve tepki göstereceğiz. Şiddete karşı dayanışma ve mücadelemizi her zaman sürdürecegiz!” diye konuştu.