İzmir'de doktora saldırı: 'Eşime bakamazsın' deyip yumruk attı

İzmir'de asistan hekim Mücahit Furkan Balcı, eşini tedavi etmesine karşı çıkan M.A.K. tarafından saldırıya uğradı. Balcı'nın burnu kırıldı.

ANKA

İzmir'de asistan hekim Mücahit Furkan Balcı, muayene ettiği kadının kocası tarafından darbedildi. "Erkek doktor istemiyorum" diyen kadının eşi M.A.K. doktor Balcı'nın burnunu yumruk atarak kırdı. Saldırgan gözaltına alındı.

Olay bugün saat 14.00 sıralarında Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Birimi'nde meydana geldi. İddiaya göre; asistan Hekim Mücahit Furkan Balcı, muayene için odasına aldığı kadının şikayetini dinledi. Bu sırada hasta kadın, eşinin de içeri girmesini istedi ancak Balcı buna olumsuz yanıt verdi. Bu nedenle kadın "Erkek doktora muayene olmak istemiyorum" diyerek dışarı çıktı. Bir süre sonra hasta ve eşi kapı önünde Mücahit Furkan Balcı ile tartışmaya başladı. M.A.K. yumruk atarak doktor Balcı'nın burnunu kırdı. Olaya araya giren hastane personeli ve hastalar müdahale ederken Balcı, darp raporu alarak şikayetçi oldu. M.A.K. olay yerinde gözaltına alındı.

ŞİKAYET DİLEKÇESİ VERDİ

Doktor Balcı, şikayet dilekçesinde şunları belirtti:

  • Bayan hastayı muayene edeceğim sırada 'Erkek doktor istemiyorum, eşim içeri girsin" dedi. Ben de 'Burası kadın doğum kliniği, içeriye alamam' dedim. Ben muayene olmak istemiyorum' diyerek dışarı çıktı. Kısa süre sonra kapıya sertçe vurmaya başladılar. Ben ne oluyor diye açtığımda 'Ben vurdum, ne bakıyorsun karıma' dedi. Şahıs beni itekledi. Ben de kendimi korumak için onu ittim. Şahıs burnuma yumruk attı. Bu nedenle burnum kırıldı. Beni darbeden şahıstan şikayetçiyim.

İZMİR TABİP ODASI'NDAN KINAMA

İzmir Tabip Odası Başkanı Süleyman Kaynak da yaşanan olayı kınadı. Kaynak, şunları kaydetti:

  • Çok üzücü bir olay. Biz sağlıkta şiddetin önlenmesi yönünde kamu yönetimini uyarmaya çalışıyoruz. Kamu yönetiminin bu konuda yeterli duyarlılığı göstermediğini öteden beri hep ifade etmekteyiz. 1 Ağustos'ta bir siyasi partinin bir sağlıkta şiddetle ilgili TBMM'ye özel bir oturum daveti olmuştu. 3 parti meclise geldikleri halde genel kurula katılmadı. Bu partilerin bu konuda ne kadar samimiyetsiz olduklarını kamuoyu gördü. Gerçekten TBMM’nin ve kamu yönetiminin bu konuda gerek sağlık kuruluşlarındaki önlemlerin artırılması gerekse olayın sağlıkta şiddet, sağlıkta terör diye tanımladığımız sürecin önlenmesi maksadıyla hukuki bazı yeni düzenlemelerin yapılması yönünde hızla harekete geçmesinin şart olduğunu düşünüyoruz.