İzmir’de “devlet adabı” tartışması

İzmir Valiliği TUSAŞ'a saldıran teröristin kardeşlerinden birinin İZENERJİ'de çalışmasında herhangi bir sakınca olup olmadığına ilişkin İzmir Büyükşehir Belediyesi'nden gönderilen yazıya "Valiliğimizden hukuki görüş sorulması, en hafif deyimle abesle iştigaldir" diye yanıt verdi. CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu da valiliğin cevabına, "Devlet adabında, resmi bir yazıya mahalle ağzıyla cevap verilmesi yoktur" diye tepki gösterdi.

İZMİR / Cumhuriyet

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin İzmir Valiliği’ne TUSAŞ Kahramankazan'daki yerleşkesine saldırı düzenleyen teröristlerden Mine Sevjin Alçiçek'in kardeşi M. Alçiçek'in, İZENERJİ şirketi bünyesinde çalışmasında herhangi bir sakınca olup olmadığına ilişkin yazıya cevap verdi. Valilikten yapılan açıklamada belediyelerden bugüne kadar birçok kişini işten çıkarılmasına rağmen bir görüş istenmediği belirtilerek, “İlgi yazılarınıza konu kişi, birçok insanımızı şehit eden, eli kanlı bir teröristin kardeşi olunca, vicdanı muhasebe yapılması ve Valiliğimizden hukuki görüş sorulması, en hafif deyimle abesle iştigaldir" denildi.

ASLANOĞLU: MAHALLE AĞZI

Valilikten gönderilen yazıya tepki CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu'ndan geldi. Aslanoğlu sosyal medyasından "Devlet adabında, resmi bir yazıya mahalle ağzıyla cevap verilmesi yoktur. İşe personel alımlarında, alınan kişilerin terörle bir iltisakı olup olmadığını size soran ve güvenlik sorgusundan geçen kişiler arasından alım yapan İzmir Büyükşehir Belediyemiz, yine bir güvenlik sorgusu için size başvurmuştur. Büyükşehir belediyemizin, bir çalışanının akrabasının karıştığı alçak terör saldırısı sebebiyle, personelinin de terör iltisakı olup olmadığının araştırılarak bilgi verilmesi yönünde sizden bir görüş sorması, sizi nezaketsiz bir üslupla cevap verecek kadar neden rahatsız etti? Siyaseti siyasilerin yaptığı, devletin görevlilerinin 'Devlet Adamı' gibi davrandığı günleri çok özlüyoruz" diye konuştu.

İZBB: AYNI ÜSLUP İLE YANIT VERMEYECEĞİZ

İzmir Büyükşehir Belediyesi de valiliğe aynı üslup ile yanıt vermenin uygun olamayacağı belirtilen bir açıklama yayımladı.

Açıklamada şu ifadeler yer aldı: 

“Belediyemiz iştirakinde şoför olarak çalışmakta olan M.A.’nın 23 Ekim 2024 tarihinde TUSAŞ’a düzenlenen terör saldırısının faillerinden biriyle akrabalık ilişkisi olduğunun öğrenilmesi üzerine, işyeri dosyasında çalıştırılmasına engel sabıka kaydı veya güvenlik soruşturması şerhi bulunmamakla birlikte durumun hassasiyet ve özellik arz etmesi sebebiyle personelimiz izne çıkarılmış ve 7315 sayılı Güvenlik Soruşturması Kanunu kapsamında çalıştırılmasına engel yeni bir durumun bulunup bulunmadığı İzmir Valiliği’nden sorulmuştur.

İzmir Valiliği’nce 4 Kasım Pazartesi günü önce saat 16.00’da basına servis edilen sonra 16.25’te belediyemizin KEP (Kayıtlı Elektronik Posta) adresine iletilen yazıda ‘Belediyenizde yüzlerce insanın işine son verilirken Valiliğimizden görüş istenmemişken, eli kanlı bir teröristin kardeşi olunca, vicdanı muhasebe yapılması ve Valiliğimizden hukuki görüş sorulması, abesle iştigaldir’ şeklinde kentimizin en büyük mülki amirliğinin resmi yazışma üslubuna ve hukukuna uygun bulmadığımız bir cevap alınmıştır.

Valilik makamınca resmi yazışma usulleri terk edilerek önce basına servis edilen yazıdaki üslubu eleştiriyoruz, fakat aynı üslupla cevap vermeyi de uygun bulmuyoruz. 

Bununla birlikte; 2021 Şubat ayında belediyemizde işe alınmış olan adı geçen personelin işe girişinde İzmir Valiliğinden “güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması” istenildiğini, personelin işyeri dosyasında çalıştırılmasına engel sabıka kaydı veya güvenlik soruşturması şerhi bulunmadığını, TUSAŞ saldırısını yapan teröristlerden birinin akrabası olduğunun öğrenilmesi üzerine durumun hassasiyeti ve özelliği nazara alınarak ve Güvenlik Soruşturması Yapılmasına Dair Yönetmeliğin 11/6 no.lu bendine de atıfta bulunularak ilgili personel hakkında güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması talep edildiğini, Valilik cevabında personele ilişkin güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması bilgisi verilmeksizin ‘bir teröristin kardeşi olunca vicdani muhasebe yapılması Valiliğimizden görüş sorulması abesle iştigaldir’ denildiğini, kamuoyumuzun bilgisine sunmak isteriz.

"BİLGİ İSTEDİK"

Anayasamızın 1’nci maddesine göre ‘Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir’, hukuk devletinde idarenin her türlü tasarrufunun hukuka uygun olması, kanun ve yargı denetimine tâbi olması asıldır. Belediyemizden 2021 yılında adı geçen personelin istihdamına başlanırken güvenlik soruşturması ve arşiv araştırması için İzmir Valiliği’ne sunulan yazı ile 2024 yılında bir terör olayının ardından terör suçlularından biri ile akrabalık ilişkisi bulunduğu değerlendirilen ilgili hakkında güvenlik bilgisi talep yazısı aynı yasal zemine dayanmaktadır ve hukuka uygundur. Diğer taraftan, Anayasamızın 38’nci maddesi ‘ceza sorumluluğu şahsîdir’ şeklindedir; Türk Ceza Kanunu’nun 20’nci maddesinde de ‘ceza sorumluluğu şahsîdir, kimse başkasının fiilinden dolayı sorumlu tutulamaz’ denilmektedir. Nitekim anılan kanun hükümlerinin uygulaması, geçmişte, ‘terör’ suçundan tutuklanan bir rektörün kardeşinin aynı günlerde ‘bakan’ olarak atanması işlemlerinde olduğu gibi pek çok örnekte görülmüştür. Bu kapsamda; Anayasa’ya, yasalara ve hukuk ilkelerine bağlılık gereği, suç şüphesi veya suçla ilişkililik konusunda en yetkili makamdan bilgi talep edilmesi ve bu anlamda kamu güvenliğinin sağlanmak istenmesi, mülkî makamın da bu talebi karşılıksız bırakmayıp sonucunu bildirmesi, kamu idaresinin bir görevidir."