İzmir' deki yangında evleri yananlar, yaşadıklarını anlattı

İzmir'in Karşıyaka ilçesindeki Yamanlar Dağı'nda 15 Ağustos'ta başlayan ve 62,5 saat sonra kontrol altına alınan yangında zarar gören 17 evin bulunduğu Onur Mahallesi, havadan dronla görüntülendi. Evleri yanan üniversite öğrencisi Yağmur Mızrak (22), "9 Eylül'de üniversite açılacak ama ne bir bavul var ne bavulu dolduracak eşyam ne de bilgisayarım var. Evin içindeki hiçbir şey kalmadı. Kitaplarım, her şeyim gitti. O gün evden neyle çıktıysak onunla kaldık" dedi.

DHA

Karşıyaka ilçesi Yamanlar Dağı'nda 15 Ağustos'ta saat 21.00 sıralarında çıkan yangın, rüzgarın da etkisiyle geniş bir alana yayıldı. Yangında yerleşim yerleri de etkilendi. Yangında 17 ev yandı, 105 ev boşaltıldı. 44 iş yeri de tahliye edildi. 3 mahallenin boşaltılmasına neden olan yangın, yaklaşık 1600 hektarlık alanda etkili oldu. Karşıyaka'da başlayan ve Bayraklı ile Çiğli ilçesine yayılan orman yangını nedeniyle kentin birçok noktası duman altında kaldı. Yangın dün 12.30 sıralarında kontrol altına alındı.

Bayraklı ilçesi Onur Mahallesi'nde yaşayan ve yangında evi yanan İbrahim Mızrak (56), "Yukarıda oğlumun evi yanıyordu. Onlara yardım için gittim, hanım aradı, evimizin yandığını söyledi. Çıktım geldim ama hiçbir şey yapamadım. Ne orayı kurtarabildik ne burayı kurtarabildik. Söndürmek için geldiler ama yollar kapalıydı, her taraf yanıyordu. Yeterli gelmedi. Arabalar yoldaki rampadan giremeyince evimizi kurtaramadık. Daha önce kirada oturuyordum. Eşim hastaydı, buradaki evimi aldım. O da şimdi yandı, kül oldu gitti. Yine yerimize izin verirlerse evimizi yapmak istiyoruz. Bir kızım ilkokula, oğlum liseye, diğer kızım da üniversiteye gidiyor. Böyle ortada kaldık. 2 gündür arabada yatıyoruz" diye konuştu.

'O GÜN EVDEN NEYLE ÇIKTIYSAK ONUNLA KALDIK'

İbrahim Mızrak'ın kızı Uşak Üniversitesi 3'üncü sınıf öğrencisi Yağmur Mızrak (22) ise "Yangın sırasında evde değildim. Annemle yeğenim vardı. Yangını Çiğli'deyken haber aldım, itfaiyeyi aradım. Geldiğimde hala itfaiye yoktu ve ev artık alev almıştı. Çok geç müdahale edildi. Çok fazla itfaiye geldi ama çok geç geldi. Buradaki 17 evin hepsi yandı. İtfaiye geldiğinde yanımızdaki ev daha yanmamıştı. Ama itfaiye onu da söndüremedi. 9 Eylül'de üniversite açılacak ama ne bir bavul var ne bavulu dolduracak eşyam ne de bilgisayarım var. Evin içindeki hiçbir şey kalmadı. Kitaplarım her şeyim gitti. O gün evden neyle çıktıysak onunla kaldık. Gecekondu mahallesi olduğu için buraların tapusu olmaz. Gelen giden tam olarak 'Eviniz yapılacak' da demiyor. Evleri yananlar şu an ya akrabalarının evinde ya yurtta ya da ortada kaldı. Hırsızlar dadanmasın diye birçok insan arabasında yatıp, kalkıyor biz de dahil. Bu molozlar alınsın, bize destek verilsin. Bu ev yapılsın, evin içini biz doldurabiliriz. Önemli olan evimiz, mahallemiz" ifadelerini kullandı.

'YANGINDA TORUNUMUN AYAKLARI YANDI'

Kızı Aysun Aydın, damadı Ali Aydın ve 3 torununun yaşadığı evin yandığını dile getiren Mehmet Eliaçık (66) da "Bu evi ben yaptım, kirada durmasınlar diye onları yerleştirdim. Köyde yaşıyorum. Kızım arayınca duramadım. Arabaya atladığım gibi buraya geldim, çocuklar kurtulmuş ama ev yanmış. Yangın sırasında kızım ile torunlarım varmış evdeymiş, çatının üzerine kütük gibi bir şey düşmüş, kızım bir bakmış ev yanıyor. Küçük çocuğunu alıp çıkmış, diğer 2 çocuğu içeride kalmış. Damat içeri giriyor, kurtarıyor. Torunum çıkarken ateşe basmış, ayakları yanmış. Torunum hastanede, diğerleri de damadın kardeşinin yanında kalıyor. Burada duracakları kadar yeni bir ev yapabilirsek başka bir şey istemiyorum" dedi.

'81 İLDEKİ BÜTÜN EKİPLER BURAYA GELSE DE YANGINI SÖNDÜREMEZDİ'

Mahalleliden Şahin Çetin, yangın sırasında iş yerinde olduğunu eşi ve 2 çocuğunun son anda kurtulduğunu anlattı. Çetin, "Rüzgarın etkisiyle önce Doğançay Mahallesi'nde başlayan yangın bize ulaştı. Bizim mahalle Doğançay'a yaklaşık 5 kilometre uzaklıkta yer alıyor. İki gün devam eden yangının buraya kadar gelmesine inanamadık. Ben işteydim. Alevler Sancaklı'nın oradayken 'Mahalleye doğru geliyor' diye haber verdiler. Ben gelene kadar 5 dakika içinde evimiz yandı. İki çocuğum ve eşim evin içindeydi. Ağabeyim onları zar zor çıkardı. Hiç kimsenin bir suçu yok. İtfaiyeciler havadan ve karadan çalıştı. Rüzgarın etkisiyle 81 ildeki bütün ekipler buraya gelse de yangını söndüremezdi" diye konuştu.

3 YAŞINDAKİ ASTIM HASTASI OĞLU DA YANGINDAN ETKİLENDİ

Evinin yandığı anları çekilen görüntülerde izlediğini belirten Çetin, en büyük tesellisinin ailesinin hayatta kalması olduğunu dile getirdi. Astım hastası, 3 yaşındaki oğlu Miran Ümit'in makineler desteğiyle yaşamını sürdürdüğünü belirten Çetin, şunları söyledi:

"Bizim tek isteğimiz var. Bir an önce derdimize çare bulunsun. Çünkü oğlum makineye bağlı yaşıyor. 3 yaşında. Buhar makinesine bağlı. Alerjisi var. Nefes zorluğu çekiyor. Astım hastalığına bağlı 11 gün yoğun bakımda kaldı. Sağ olsun hayırseverler buhar makinesi temin ettiler. Bir nebze de olsa yaramıza derman olmaya çalışıyorlar. Bir an önce derdimize çare bulunur umarım. Komşular eş dost akrabalarda kalıyoruz. Önümüz kış. Çocuğum bu halde ailem perişan."