İzmir Büyükşehir, Nurhak, Ovacık ve Safranbolu belediyelerinden tarımsal faaliyet açıklamaları

Tunç Soyer, İzmir’de “Tarımı Geliştirme Merkezi”nin üreticiyi yeni tarım bilgisiyle buluşturduğunu belirterek bir tarım lisesi ve “Tarım Teknolojileri Üniversitesi” kuracaklarını söyledi. Temeli bu ay atılacak lisede, yüzde 100 burslu 500 öğrenci olacak.

Leyla Kılıç

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, havza ölçeğinde bilinçli ve planlı tarım yapılması gerektiğine vurgu yaparak “Tarım toprakta başlayıp toprakta biten bir şey değildir. Her aşamada üreticinin yanında olmalıyız. Biz başka bir tarım mümkün diyoruz” dedi. 

Leyla Kılıç ve Tunç Soyer

İzmir’de üretimi ve küçük üreticiyi destekleyen tarım faaliyetlerinin gelişimi için yapılan çalışmaları anlatan Soyer, üreticilerin mağduriyetlerinin birkaç temel nedeni olduğunu belirtti:

- Birincisi, planlama yok. Üretici ne üreteceğini, ne üretirse ne kadar para kazanacağını, nereye satacağını bilmiyor. Bilinmezlik içinde komşusu, çevresi ne ekiyorsa onu ekiyor.  

- İkincisi, tarım nedense küçük üreticilerin değil, büyük üreticilerin yapacağı bir iş olarak görülüyor. Küçük üretici yok olsun istiyorlar.

- Üçüncüsü, bunların getireceği tahribattan o kadar bihaberler ki hepimizin geleceğini karartıyorlar. Biz başka bir tarım mümkün diyoruz. Havzaların kendi ekosistemi içinde yağış rejimiyle, toprak analiziyle, güneşe bakış açısıyla vs. tüm bunlarla ortaya çıkacak sonuçlar neticesinde ekim yapılmalı. Tüm dünya havza içinde planlı ve bilinçli bir tarım yapıyor. İzmir’de planlı tarım yaparak küçük üreticiye sahip çıkıyoruz. Belediye bütçemizin yüzde 8’i yani 770 milyon lirasını tarım desteği için ayırıyoruz. 

Üreticinin girdi maliyetlerini azaltarak satın alma garantisi verdiklerini kaydeden Soyer, “Üretici mağdur olmuyor. Bölgemizde ihracatın mümkün olduğu ürünleri de belirledik. Çünkü biz aynı zamanda küçük üreticimizi büyük ihracatçılarla rekabet edebilen hale getirmek istiyoruz. Mera hayvancılığı, zeytin ve zeytinyağı, tahıl ve hububat, az su isteyen asma, badem, incir gibi meyve ağaçları ve kıyı balıkları. Bu beş başlıkta üreticiye ‘Ürünün kaliteli ise bunu dökme olarak satma mecburiyetinde değilsin, yurtdışına satman için yardımcı oluruz’ diyoruz. Marka oluşumu, paketlemesi, coğrafi işaretin alımı, ürünü nereye satacağına kadar planlamasını yapacağız” diye konuştu. 

‘POTANSİYELE İHANET’

Hayvancılık ayağında mera hayvancılığına özendirmek için teşviklerde bulunduklarını söyleyen Tunç Soyer, “15 köyde mandacılığı başlattık. Manda bu coğrafyanın en kadim türlerinden biriyken son 20 yılda yüzde 80 oranında tüketmişiz. Mandayı, İtalya almış, biz vazgeçmişiz. Bunlar, topraklarımızın bize bahşettiği potansiyele ihanet anlamına gelen sonuçlar” ifadelerini kullandı. 

ÜÇ BÜYÜK YATIRIM

Ödemiş’te et, Bayındır’da süt, Bergama’da meyve ve sebze kurutma şoklama fabrikası ile ürün işlemelerinin yapılacağı üç büyük yatırımdan da söz eden Tunç Soyer, “Yatırımlarımızı havza ölçeğinde artırmak istiyoruz. Bayındır’da, Ödemiş’te yapacağımız girişimler, üretici ve ürün açısından fayda sağlarken piyasadaki fiyatı da regüle eden bir fonksiyon üstlenecek. Çevredeki özel sektörü hizaya getirmiş olacak” diye konuştu. 

NURHAK BELEDİYE BAŞKANI İLHAMİ BOZAN: 

ÜRETİN, BELEDİYEYE BIRAKIN DİYORUZ

Nurhak dağlık bir yer. Düzlük alanlarımızda ziraat odamızla birlikte ekim ayları başladığında belediyemizin iş makinelerini 1 ay boyunca üreticimize ayırıyoruz. Nurhak gibi bir yerde sulama ve yol konusunda ciddi bir çalışma gerekiyor. 

Kış sonrası yolları yeniden düzenliyoruz. İsteyen çiftçilerimize ziraat mühendisi desteği sunuyoruz. Üreticimize tohum ve gübre konusunda yardım sağlıyoruz. Bölgemizde yetişen ürünlerin çeşitliliğini artırmak istiyoruz. Tarım alanlarımız çok geniş değil ama üretici ürün elimde kalır kaygısı yaşıyordu. Biz bu kaygıyı ortadan kaldırarak üreticinin elindeki ürünleri diğer CHP’li belediyelerimizle birlikte alıyoruz. Biz “Üretin, belediyeye bırakın” diyoruz. Aracı oluyoruz. Çevre illere sevkıyatı ve satışında kolaylık sağlıyoruz. Nurhak içerisinde önümüzdeki yıllarda da farklı ürünler denemeyi istiyoruz. 

OVACIK BELEDİYE BAŞKANI MUSTAFA SARIGÜL:

KOOPERATİFTE KADIN VAR

Her geçen gün büyüyen kadın kooperatifimiz var. Tarımsal faaliyetler çerçevesinde bakliyat üretimi yapılıyor. Bir de bölgemizde kültüre alınan sarmısak projemiz var. Sahada yürütücülüğünü kadın kooperatifimiz yapıyor. Türkiye’de tek diş sarmısak olarak bilinen bir sarmısak. Üretime alıp piyasaya sürmek istiyoruz. Onun için çalışmalarımız sürüyor. 

İki yıllık pandemi sürecinde yaklaşık 100 aileye mazot ve tohum desteği sağladık. Şehir merkezinde zor koşullara sahip olanlar için 90 aileye halk bostanları yaptık. Kadın kooperatifimiz diğer üreticilerden de ürün alarak ülke genelinde pazarlıyor. Biz de bu konuda destek sunuyoruz. Belediye bütçemizin tarım faaliyetlerine ayırdığı oranı önümüzdeki yıllarda daha da artırmayı hedefliyoruz. Ayrıca ürün çeşitliliğimizi artırmak adına endemik bitkiler ve hayvancılık alanında da büyük adımlar atmak istiyoruz. 

SAFRANBOLU BELEDİYE BAŞKANI ELİF KÖSE: 

SAFRAN ÜRETİMİ İÇİN YURTTAŞI TEŞVİK EDİYORUZ

Belediye olarak üreticimize fide desteği sağlıyoruz. İstiyoruz ki bir avuç toprak bile yeşersin, oradan bir şey kazanılsın. Belediyeye ait 18 dönümlük bir arazimiz vardı. Bunu ilk bir yıl ücretsiz sonra çok cüzi bir rakamla kiraladık. Bu arazide 10 sera var. İki serada çiçek yetiştiriyoruz. Belediyede kullandığımız peyzaj için kullanıyoruz, aynı zamanda üniversite ve çevre belediyelere de satıyoruz. 

Bölgemize özgü ürünlerin de coğrafi işaretlerini almak ve üretimlerine başlamak için çalışmalarımıza başladık. Buranın en önemli bitkilerinden birisi safran, neredeyse yok olmak üzereydi. Onun üretimi için yurttaşları teşvik etmeye çalışıyoruz. Safran ile mantarın üretimini artırmak için 2.5 dönümlük arazide dikim yaptık. Yakın bir zamanda da mantar üretimine tam olarak başlayacağız. Maniye domatesinin ata tohumlarını çoğalttık ve üretmek isteyenlere dağıttık. Kadınlarımız için üretici kadın pazarı açtık.   

Yarın: Muğla Büyükşehir, Ödemiş ve Hacıbektaş belediyeleri