İzmir Barosu’ndan milletvekillerine mektup: Desteğinizi bekliyoruz
İzmir Barosu, TBMM’nin 28. döneminde seçilen hukukçu milletvekillerine gönderdiği mektupla avukatların “kangren haline gelmiş” sorunların çözümü için destek istedi. Baro binasına da "Avukatlığı itibarsızlaştırılmasına, avukatları yoksullaştırmanıza karşı; söyleyecek sözümüz, hakkımızı alacak gücümüz var!" yazılı pankart asıldı.
İZMİR / Cumhuriyetİzmir Barosu, TBMM’nin 28. döneminde seçilen hukukçu milletvekillerine mektup gönderdi. İzmir Barosu Başkanı Sefa Yılmaz imzalı mektupta avukatlık mesleğinin itibarsızlaştırılmaya çalışıldığına dikkat çekilerek 14 başlıkta yasal çözüm önerileri yer aldı.
Milletvekillerinden gerekli düzenlemeler için destek istenilen mektupta, “Yargının kurucu unsuru olan savunma mesleğini sürdüren biz avukatlara yönelik ekonomik ve fiziki şiddetin son bulması, mesleğimizi, hak ettiğimiz ve emeğimizin karşılığını alacağımız bir zeminde, avukatlık mesleğinin saygınlığına ve onuruna uygun şekilde sürdürebilmemiz için gerekli düzenlemelerin yasalaşması sürecinde desteğinizi bekliyoruz” ifadeleri kullanıldı.
“MESLEKTAŞLARIMIZ YAŞAMLARINA SON VERİYOR”
Son 20 yıl içinde çoğunluğu genç olmak üzere 100’den fazla avukatın intihar ettiğine dikkat çekilen mektupta , intiharların en büyük sebeplerinden birinin ekonomik olduğu ve ekonomik talepler de yer aldı. Mektupta ayrıca son 20 yılda 500’den fazla avukatın mesleğini yaptığı sırada fiziksel saldırıya uğradığı belirtilerek “Duruşma salonlarından yaka paça dışarıya çıkarılıyoruz ya da duruşma salonlarına sokulmuyoruz, biber gazı müdahalesine maruz kalıyoruz, tehdit ediliyoruz, adliyelerde, haciz mahallerinde saldırıya uğruyoruz, öldürülüyoruz, sakat kalıyoruz. Her nedense saldırıların failleri ise bir ‘kamu’ görevlisine saldırdıkları halde ödül gibi ceza aldıklarından olsa gerek yeni saldırıların da hedefi haline getiriliyoruz” denildi.
“İÇİNDE BULUNDUĞUMUZ KOŞULLAR GÖREVİMİZİ YAPMAMIZA ENGEL”
Avukatların 1136 sayılı Avukatlık Kanunu 1. maddesinde tanımlandığı üzere yargının kurucu unsuru, olmazsa olmazı olduğu dile getirilen mektupta “Avukatlık mesleğinin getirildiği nokta ve içinde bulunduğu koşullar, yargıdaki asli görevlerimizi gereği gibi yapmamızı engellemektedir. Hukuk kuralları içinde var olan bir hakkın tespiti, teslimi için çalışıyoruz. Anayasa’nın 2. maddesinde tanımı yapılan “laik, demokratik ve sosyal hukuk devletinin” tüm kurum ve kurallarının yerle bir edildiği, hukuki güvenlik ve belirlilik ilkelerinin yok sayıldığı bir düzende görev yapıyoruz. Avukatın gereksiz görülmediği, savunmanın yok sayılmadığı bir yargı düzeni istiyoruz. Sahip olduğumuz donanımın, en önemlisi emeğimizin karşılığı olan, hak ettiğimiz koşullarda yaşamak istiyoruz.” ifadelerine yer verildi.
İZMİR BAROSU’NUN TALEPLERİ
Barodan gönderilen mektupta talep edilen yasal düzenlemeler şu şekilde:
- Adli Yardım ve CMK ücretleri, verilen kamu hizmetinin değeri ve saygınlığı ile orantılı olarak artırılmalı ve bu hizmetlere ilişkin ücretlerin, gecikmeksizin, zamanında ve eksiksiz olarak meslektaşlara ödenmesi sağlanmalıdır.
- Adli Yardım ve CMK başta olmak üzere, avukatlık ücretine ilişkin KDV oranı artışı derhal geri çekilmeli, alınan KDV yüzde 1'e indirilmeli, gelir vergisi oran ve miktarlarında iyileştirmeler yapılmalıdır.
- Yakın zamanda asgari ücrete, emekli ve memur maaşlarına oransal olarak yapılan artışlar, yargı harçları, ÖTV, doğalgaz, benzin, motorin gibi temel ihtiyaçlara yapılan zamlar dikkate alınarak, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi yeniden ve ivedilikle düzenlenmeli ve iyileştirmeler yapılmalıdır.
- Muaccel olmuş ve ödenmemiş avukatlık ücreti alacağına, bankalarca uygulanan en yüksek mevduat faizi uygulanmalıdır.
- Bağlı çalışan avukatın alacağı asgari ücret, mesleğin onuruna yaraşır bir şekilde belirlenmeli, yazılı sözleşme zorunluluğu getirilmeli ve bu sözleşmeler barolar tarafından denetlenmelidir.
- Stajyer avukatlar staj dönemlerinde sigortalanmalı, kendilerine staj yapılan süre boyunca, asgari ücretten az olmayacak şekilde devlet tarafından ücret verilmeli, özlük hakları düzenlenmeli, meslek onuruna yaraşır staj ortamı sağlanmalıdır.
- Avukatlığın kamu hizmeti olduğu gerçeğinin, serbest meslek niteliğinin altında ezilmesine izin verilmemeli, avukatlar “piyasa” koşullarına mahkûm edilmemelidir.
- Serbest çalışan avukatlar teşvik edilmeli, emeklilik için gerekli gün sayısı 9.000’den en az 7.200’e indirilmeli, aylık sigorta prim miktarları düşürülmelidir.
- Yeni hukuk fakülteleri açılmamalı, var olan fakültelerin kontenjanları azaltılmalı, hukuk fakültelerine giriş barajı elli bine çekilmeli, tüm hukuk fakültelerinde nitelikli eğitim verilmesi için düzenlemeler yapılmalıdır.
- Özel hukuk alanında resmi şekil şartına tabi olan tapu ve noter işlemleri gibi her türlü işlemlerde, zorunlu avukatlık temsili sağlanmalıdır.
- Belirli bir meblağı aşan (kira kontratı dahil) ve meblağına bakılmaksızın resmi şekil şartına tabi olan tüm sözleşmelerin (arsa payı karşılığı inşaat sözleşmeleri, satış sözleşmesi, vasiyetname düzenlenmesi, vekaletname düzenlemesi vb.) avukat aracılığıyla düzenlenmesi zorunluluğu getirilmelidir.
- Avukatlık Kanunu’nun 35. maddesine göre yapı kooperatifleri ile anonim şirketler yönünden zorunlu tutulan sözleşmeli avukatlık kapsamı, sermayesine bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda yer alan diğer şirketler ile üye sayısı 30 ve üzeri olan tüm kooperatifleri kapsayacak şekilde genişletilmelidir.
- Avukatların kendi bürolarından ya da barolardan, e-imzaları ile daha ucuz ve kolay bir şekilde ihtarname veya ihbarname ve evrak göndermelerine olanak sağlanmalıdır.
- Avukata yönelik fiziksel şiddetin önlenmesi için gerekli önlemler alınmalı, adliyelerde, haciz ve keşif mahallerinde yeterli sayıda güvenlik personeli bulundurulmalıdır.