İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener: 'AKP insanlık suçu işliyor'

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, "AKP, 'Suriyeliler olmazsa sanayi çözer' diye düşünerek, Türk işçilerinin yerine onları alıyor ve bir insanlık suçu işliyor" dedi.

ANKA

İYİ Parti İstanbul'da "İYİ Kalkınma Kongresi" düzenledi. "Eşitlenen Türkiye" temasıyla yapılan kongreye İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in yanı sıra, Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, İYİ Parti Kalkınma Politikaları Başkanı Prof. Dr. Ümit Özlale, İYİ Parti Genel Başkan Yardımcıları Koray Aydın, Cihan Paçacı, Bahadır Erdem, Ümit Dikbayır ile Genel Sekter Uğur Poyraz, İstanbul İl Başkanı Buğra Kavuncu, milletvekilleri ve partililer katıldı.

Ekonomiye ilişkin çözümlerini paylaşacaklarını belirterek konuşmasına başlayan Meral Akşener, "Gençlerin, çocukların yoksulluklarını anlatmak benim için çok zor. Kent ile köy arasından yaşanan zorlukları anlatmak çok zor. TÜİK verilerine göre yoksulluk 2006 yılında 20 milyonken şimdi 23 milyona yükselmiş" dedi.

Meral Akşener'in konuşmasının satır başları şöyle:

HAMASET DOLU KÜRSÜ ŞOVLARIYLA, MİLLETÇE ADETA HER GÜN SINANIYORUZ

Ülkemiz, maalesef uzun zamandır ciddiyetsizliğin, beceriksizliğin ve liyakatsizliğin, adeta bayraktarlığını üstlenmiş bir iktidar tarafından yönetiliyor. Aklı ve bilimi reddeden, hatalarını görmeyen, bahaneleri de bir türlü tükenmeyen bu zihniyetin, milletimize yaşattığı zorluklara, maalesef hep birlikte şahit oluyoruz. Cahilliğin resmini çizen, fantastik teorilerle, geceden gündüze değişen, keyfi kararlarla, saçmalamada rekor kıran garip açıklamalarla, 1970’lerde denenip, başarısız olan uygulamaların, 2022 Türkiye’si için, mucize olarak ambalajlandığı, hamaset dolu kürsü şovlarıyla, milletçe adeta her gün sınanıyoruz.

TÜRKİYE HAYALİMİZİ, GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN, ÖNEMLİ BİR ADIM ATIYORUZ

Tarihimizde eşi benzeri olmayan bu süreçte olan, devletimizin itibarına oluyor. Olan, milletimizin huzuruna oluyor. Olan, memleketimizin kaynaklarına oluyor. Köklü kurumlarımız, liyakatsiz kadroların elinde yitip gidiyor. İşte o nedenle bizler, bugün burada, bu düzene, 'dur' demek için, ülkemize 'kader' diye biçilen, bu vasatlığı değiştirmek için, yoksullukta değil, zenginlikte eşitlenen, mutlu, huzurlu ve bereketli bir Türkiye hayalimizi, gerçekleştirmek için, önemli bir adım atıyoruz.

TEK EKSİĞİMİZ, ÇÖZÜM İÇİN İRADE KOYACAK, LİYAKATLİ BİR SİYASİ İKTİDAR

Türkiye, bereketli topraklara sahip, büyük bir ülke. Türkiye, imkanları olan, kaynakları olan, zengin bir ülke. Türkiye, çok büyük potansiyeli olan, güçlü bir ülke. Emin olun, ülkemizin, çözülemeyecek hiçbir sorunu yok. Sorunlarımızı çözmek için, ihtiyacımız olan her şeye sahibiz. Tek eksiğimiz, çözüm için irade koyacak, liyakatli bir siyasi iktidar. Mesela biz, İYİ Parti iktidarında; kur ve faiz problemini, doğru bir para ve maliye politikasıyla, en hızlı şekilde çözeriz.

MAKROEKONOMİK İSTİKRARI 1 YIL İÇERİSİNDE SAĞLARIZ

Mesela biz, İYİ Parti iktidarında, makro ekonomik istikrarı, en geç 1 buçuk yıl içerisinde sağlarız. Mesela biz, İYİ Parti iktidarında, doğru bir tarım politikasıyla, enflasyonu süratle önce tek haneye, sonrasında ise yüzde 5 seviyesine getiririz. İnanın, bunların hiçbiri zor değil. Beni asıl endişelendirilen sorunlar başka. Mesela, her geçen gün kronikleşen, derin yoksulluk. Mesela, fırsat eşitsizliği ve istihdam yaratamayan ekonomi. Bu sorunları çözmek için, elimizi çabuk tutmamız gerekiyor. Çünkü bunlar, toplumumuzda, kalıcı hasarlara sebep olabilecek sorunlar. Çünkü; zenginlikte eşitlenen Türkiye hedefimizi gerçekleştirmenin yolu bu 3 soruna, süratle çözüm üretmekten geçiyor.

“EŞİTLENEN TÜRKİYE” TEMASIYLA BAŞLIYORUZ

Bu anlayıştan hareketle, bugün; İYİ Kalkınma Kongresi oturumlarımıza, 'Eşitlenen Türkiye' temasıyla başlıyoruz. Bu tema çerçevesinde, ilk olarak sizlerle, yoksulluk, kapsayıcılık ve istihdam alanlarındaki, çözümlerimizi paylaşacağız. Sonrasında ise sizlerden alacağımız geri bildirimler doğrultusunda; İYİ Parti iktidarında uygulayacağımız, ekonomi ve kalkınma programımız ile 100 günlük, 300 günlük ve 500 günlük takvimimizi tamamlayıp, kamuoyunun dikkatine sunacağız. Türkiye’nin hafızasından, yoksulluğu, fırsat eşitsizliğini ve işsizliği silmek için çıktığımız, bu kutlu yolda, bizlere vermiş olduğunuz destek için, sizlere yürekten teşekkür ediyorum.

İNANMAKTA ZORLANDIĞIMIZ, HİKÂYELERE ŞAHİT OLUYORUZ

Kongremizin bugünkü oturumunun ilk başlığı, 'Yoksulluk'. Bildiğiniz üzere, ben ve arkadaşlarım, 20 Ocak 2020’den beri, ülkemizi karış karış geziyoruz. Bu gezilerimizde, yüreğimizi parçalayan dertler dinliyoruz. İçimize oturan acılar görüyoruz. İnanmakta zorlandığımız, hikâyelere şahit oluyoruz. Gittiğimiz yerlerde gördüğümüz esnafın, emeklilerin, annelerin, babaların, gençlerin, hatta çocukların bile yoksulluğunu anlatmak, inanın benim için çok zor… İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de, özellikle, pandemi sonrasında şiddetlenen, kent yoksulluğunu anlatmak, çok zor.

ÜLKEMİZDE NEREDEYSE 11 MİLYON İNSANIMIZ AÇ

Kent ile köy arasında sıkışan, insanlarımızın yaşadığı zorlukları anlatmak, gerçekten çok zor. Bizim sahada gördüğümüz bu tabloyu, maalesef istatistikler de doğruluyor. TÜİK verilerine göre, yoksul insanlarımızın sayısı 2006 yılında 20 milyon 500 binken, 2019 yılına geldiğimizde, yani pandemi öncesinde 23 milyona yükselmiş. Bu 2,5 milyon kişilik artışın da yarısı, son 3 yılda gerçekleşmiş. Türk-İş’in açıkladığı rakamlara göre ise ülkemizde neredeyse 11 milyon insanımız aç. 54 milyondan fazla insanımız ise yoksul. Bugün ülkemizde çocuklarımızın yüzde 46,5'i, gençlerimizin, yüzde 34’ü, kadınların ise yüzde 30’u en yoksul yüzde 20’lik gelir grubundaki hanelerde yaşıyor. İşte tam da bu yüzden, İYİ Parti olarak biz, milletimizin hak etmediği, bu derin ve sürekli yoksulluk döngüsünü kırmak ve bağımlılık yaratmayan, hak temelli, adil bir sosyal yardım mekanizması oluşturmak için hem milletimizi hem de bu konuda çalışan STK’ları dinleyerek, çözüm önerilerimizi oluşturuyoruz.

AKP BİR İNSANLIK SUÇU İŞLİYOR

AKP, 'Suriyeliler olmazsa sanayi çözer' diye düşünerek, Türk işçilerinin yerine onları alıyor ve bir insanlık suçu işliyor. AKP işsizliği çözmeyi denemiyor. Çalışanlarımızın yarısı asgari ücret alıyor. Böyle kalkınma olmaz. Böyle ülke olmaz. Nasıl çözeceğiz? İyi eğitim politikalarımızı açıklayacağız. Beceri uyumsuzluğunu nasıl gidereceğimizi anlatacağız.

BUGÜN TÜRKİYE ASGARİ ÜCRETLİLER CENNETİ HALİNE GELMİŞ DURUMDA

Bu arkadaşlar iktidara geldiklerinden beri özel sektöre dayalı bir büyüme ve istihdam modeli inşa edeceklerini söyleye söyleye geldiler. Ama son yıllarda bunu pek duymuyoruz. Neden mi çünkü son 4 yılda özel sektör istihdamımız 340 bin azalırken kamu istihdamımız ise tam 1,3 milyon kişi arttı. İşte size AKP’nin işsizlikle mücadele anlayışı. Kamu istihdamını şişirmek, işsizliği yönetmeye çalışmaktan başak bir şey değildir. Ama AKP çözmeyi beceremediği her sorunda olduğu gibi işsizliği de yönetmeye çalışmayı tercih ediyor. Maalesef bugün Türkiye asgari ücretliler cenneti haline gelmiş durumda. Vatandaşlarımız her geçen gün asgari ücret ve fakirlikte eşitleniyor. Bu zihniyetle milletimiz hak ettiğimiz refaha ulaşamaz. Peki bütün bu problemleri biz nasıl çözeceğiz? En başta beceri uyumsuzluğunu ortadan kaldırarak.

İŞSİZLİK-YOKSULLUK DÖNGÜSÜNÜ KIRACAĞIZ

İYİ Parti olarak, biz işsizlik-yoksulluk döngüsünü kıracağız. Çalışanlarımızı asgari ücrette eşitlemeden, işveren üzerindeki işgücü maliyetlerini azaltan bir istihdam politikası izleyeceğiz. İyi ve yeni işler oluşturan şirketleri destekleyeceğiz. Üniversiteleri de işsizliği öteleyen kurumlar olmaktan çıkartarak, yarının beceri ve yeteneklerini, ülkemize kazandıracak, kurumsal altyapıyı oluşturacağız. Daha önce, Meclis kürsüsünden de dile getirdiğim 'Teknoloji Kampüsleri', 'İkinci Şans Okulları', 'Yarına Hazırlık Fonu' ve 'Yetenek Yönetim Merkezleri' gibi projelerimizle ülkemizi, içine hapsedildiği bu vasatlıktan kurtaracağız.