İstanbul’da kurak günler kapıda: Gelecek yıllar da tehlikede!
İklim değişikliği, kurak geçen sonbahar ayları nedeniyle İstanbul’un barajları alarm veriyor.
Sena Tufanİklim değişikliği, kurak geçen sonbahar ayları nedeniyle İstanbul’un barajları alarm veriyor. İstanbul'un barajları da kritik seviye olarak kabul edilen yüzde 20’ye kadar gerilerken, dün ölçülen doluluk oranı yüzde 20.36 oldu. Geçen yıl barajlardaki doluluk oranı ise 40.84 olarak kaydedilmişti. İstanbul’da son olarak açıklanan bu verilerin son 10 yılın en düşük doluluk oranı olduğu belirtildi.İstanbul’un 6 barajımda doluluk oranı yüzde 10’un altına düştü. İstanbul’un neredeyse kuruyan barajlarından Papuçdere’de doluluk oranı yüzde 3.51, Büyükçekmece Barajında ise yüzde 3.97 oldu. İstanbul’un en dolu barajı ise, Melen’den getirilen suyla beslenen Ömerli Barajı oldu. Ömerli Barajında doluluk oranı yüzde 43.55 olarak ölçüldü. Ömerli Barajını yüzde 31.62 ile Darlık barajı takip etti. Alibeyköy Barajı'nda doluluk oranı yüzde 22.2 olurken, Istrancalar'da doluluk oranı yüzde 21.86 olarak kayıtlara geçti. Elmalı barajında doluluk oranı yüzde 16.23 olarak ölçülürken, Terkos Barajı'nda doluluk oranı yüzde 9.77, Kazandere Barajı'nda yüzde 6.32, Sazlıdere'de yüzde 5.54, Büyükçekmece Barajı'nda yüzde 3.97 ve Pabuçdere Barajı'nda yüzde 3.51 olarak kayıtlara geçti. Ayrıca, kuraklık yaşanan 2014 yılında da bu değer yüzde 21.83 olarak kayıtlara geçmişti. Uzmanlar, yer altı su kaynaklarının da tükenmek üzere olduğuna dikkat çekti.
‘AVRUPA YAKASI’NDAKİ BARAJLARIN SUYU BİTTİ’
Son veriler hakkında Cumhuriyet’e değerlendirmelerde bulunan Su Politikaları Uzmanı ve Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız, dolu görünen barajların hacimleri küçük olduğundan yeterli miktarda su bulunduramayacağını söyledi.
Yıldız, “Alibey barajının aktif depolama hacminde sadece 7 milyon m³ su mevcuttur. Bu su da bu barajın su dağıtım alanını en fazla 10 gün besleyebilir. İstanbul’un suyunun çok büyük bölümü yüzey suyundan sağlanıyor. Ancak DSİ tarafından daha önce İstanbul’un Avrupa Yakasına yıllık 127 milyon m³ yeraltısuyu tahsisi yapıldı. Avrupa Yakası’nda Terkos Gölü batısı ve güney batısında açılmış İSKİ’ye ait kuyular mevcut. Ayrıca Fatih, Bakırköy, Esenyurt, Beylikdüzü, Büyükçekmece, Çatalca ve Silivri’yi de içine alan Marmara Denizi’nin kıyı şeridinde yoğun bir şekilde yeraltısuyu kullanımı yapılıyor. Büyükçekmece barajı bölgesinde de İSKİ tarafından 30 civarında kuyu açılmış olup buradan günde 100.000 m³ civarında su çekilebiliyor. Ancak, tüm bu kuyular bölgesel ve kısıtlı bir su temini imkanı yarattığı gibi kuraklık ve aşırı çekim nedeniyle buradaki su seviyesi ve su kalitesi de hızla düşüyor” dedi.
ÖLÜ HACİMLERDEN SU ÇEKİLECEK
Kuraklığın artması sonucu yeraltından çekilen su miktarının da artacağını belirten Yıldız, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü
Ayrıca Avrupa barajlarının ölü hacimlerindeki suyun en kritik seviyesine kadar pompalarla çekileceği ve yağışların gelmesinin bekleneceği görülüyor. Son iki yıldır Trakya bölgesinde yaşanan bölgesel kuraklık bu koşulları yarattı. Eylül ve Ekim aylarında yağışlar yine ortalamanın altında. Kasım ayı sonunda Avrupa yakasının tümüne su temin edilemeyebilir. Bu durumda İstanbul’un Avrupa yakasının su sorunu kronik bir boyut kazanır ve seneye de yansır.
Önlem alınmakta geç kalındığına dikkat çeken Yıldız, “Orta vadeli çözüm için Melen Barajı inşaatı tamamlanmalı, Cumhuriyet Arıtma Tesisi kapasitesi artırılmalıdır. Tersine göç teşvik edilmelidir. Bugünkü durumun krize dönüşmemesi için de acilen radikal tedbirlerle İstanbul’da aşırı su kullanımı kontrol altına alınmalıdır. İstanbul’da suyun daha verimli kullanılması ve talep yönetimi sadece kurak dönemler için değil tüm dönemler için bir yönetim politikası haline gelmelidir” diye konuştu.