İstanbul da tarih boyunca yaşanan depremler: Kaç kişi hayatını kaybetti?

İstanbul tarih boyunca birçok yıkıcı büyüklükte deprem yaşadı. İşte İstanbul'un deprem tarihi...

cumhuriyet.com.tr

İstanbul Kuzey Anadolu fay hattının etkisi altında yer alıyor. Tarih boyunca şehir depremlerden dolayı hem fiziksel hem de sosyal olarak birçok değişim gördü. Dünya sismik bakımdan en faal bölgelerden birine kurulu olan şehir depremin yıkıcı gücünü tarih boyunca yaşadı. 

İstanbul'daki depremlere bakmak için ilk önce Kuzey Anadolu fay hattının yapısını anlamak gerekiyor. Kuzey Anadolu fay hattı iki tarafın zıt istikametlerde yanal hareketinin ürettiği yatay atılımlı bir faydır. 

7 VE ÜZERİ 34 DEPREM ÜRETTİ

Arap ve Avrasya plakaları arasında sıkışan Anadolu levhası saat istikametinin ters yönünde ilerler. Kuzey Anadolu fay hattı da Marmara Denizi çanağında saçaklanarak karmaşık bir fay sistemi teşkil eder. Kuzey Anadolu fay hattı tahminlere göre son 2 bin yılda 7 veya üzeri büyüklüğünde en az 34 deprem üretmiştir. Bu açıdan bakıldığında her 60 yılda bir Kuzey Anadolu fay hattı yıkıcı bir deprem üretiyor. Bu depremlerden bazıları da Marmara Denizi'nde 6-10 metre yüksekliğindeki tsunamileri de tetiklemiştir. 

İLK İSTANBUL DEPREMİ 358 YILINDA OLDU

Tarihi kaynaklara göre, İstanbul'da ilk büyük deprem 358 yılında yaşanmıştır. Bu deprem, şehri önemli ölçüde tahrip etmiş ve o dönemdeki yapıları büyük ölçüde etkilemiştir. Nisan 407'de olan bir başka deprem ise günümüzde Bakırköy olan bölgede birçok ölüme neden olmuştur. 

412 ve Eylül 437'deki depremler ise şehir surlarında bile hasara yol açmıştır. Bu iki depremin ardından hayatta kalan birçok kişi şehri terk etmiştir. Bir sonraki deprem ise kayıtlara göre 447'de gerçekleşmiştir. Depremin arından dönemin imparatoru II. Theodosios tören alayında ruhban sınıfı ve senato mensuplarıyla birlikte tövbe ederek başı çıplak, yalınayak yürümüştür.

GECE UYKUDAYKEN YAKALADI

Bir sonraki deprem ise 6. yüzyılda yaşandı. 542, 554 ve 557 yıllarında üç büyük deprem yaşandı. Dönemin kronik yazarı ve görgü tanığı Agathias depremle ilgili "Gece yarısına doğru, bütün müllet sükunet içerisinde yataklarından uykudayken felaket apansız yakaladı ve her yapı o lahzada temellerinden sarsıldı... Felaketten halktan çok sayıda ölen oldu" demiştir. Yaşanan sarsıntılar Ayasofya'nın kubbesinde çatlakların meydana gelmesine neden olmuştur. 

DEPREMDEN DOLAYI ÖZEL VERGİ

Ekim 740 yılında ise doğu Marmara Denizi'nde yeni bir deprem meydana gelmiştir. İmparator III. Leon şehir surlarının hepsinin yıkılmasından dolayı tekrardan tamir ettirmek için ek bir deprem vergisi koymuştur. Bizans dönemlerinde ise İstanbul'u etkileyen 869, 989, 1010, 1063 ve 1231 yıllarında da deprem olmuş birçok insan hayatını kaybetmiştir. Hatta bu depremler sırasında Ayasofya'nın kubbesinin yarısı çökmüştür. Son olarak 18 Ekim 1343'de yaşanan depremden dolayı Marmara Denizi'nde tsunami meydana gelmiştir.

OSMANLI DÖNEMİNDE İSTANBUL DEPREMLERİ

Osmanlı döneminde ilk İstanbul depremi 10 Eylül 1509'da meydana geldi. Depremin yıkıcı gücü halk arasında kıyamet-i suğrâ (Küçük Kıyamet) olarak adlandırılmıştır. Söylentilere göre o dönemde 4 bin ila 5 bin kişi hayatını depremde kaybetti. Bu rakamlar o zamanki İstanbul nüfusuna göre her 40 kişiden bir kişinin öldüğü anlamına geliyor. 

Şehrin tamiri için Sultan II. Beyazıd'ın 66 bin işçiyi seferber ettiği iddia ediliyor. Tamir için Osmanlı döneminde de halktan ekstra vergiler alındı. Şehir bu depremin ardından bu kadar büyük yıkıma maruz kaldığı bir olayı yaşamadığı iddia ediliyor. Ancak İstanbul'un 1577, 1597, 1625, 1633,1642, 1644, 1669 ve 1688 yıllarında büyük depremler yaşadığı da biliniyor. 

1712'de yaşanan bir başka büyük deprem sebebiyle Katib Çelebi artçı sarsıntı korkusu nedeniyle imparatorluk divanının günlerce dışarıda toplandığını belirtmiştir. 

1719'da Doğu Marmara'da yaşanan bir deprem nedeniyle hem İstanbul'un hem de cevre illerin etkilendiği ve birçok kişinin hayatını kaybettiği ifade edilmiştir. O dönemden kalma bir Osmanlıca metinde yazılanlara göre: İstanbul’da “… Hasar görmeyen ev veya yıkılmayan baca kalmadı. Mendilciler çarşısında bir kemer çöktü ve on adam altında kaldı. Kale duvarları ve kuleler yer yer yıkıldı. Sultan Mehmet, Beyazıt ve Edirnekapı’daki Mihrimah Sultan camilerinin kubbelerinde çatlaklar oluştu. Birçok minare çöktü. Galata nezarethanesinin yanındaki şehir suru yıkıldı ve altındaki kebapçı dükkânında dört adamdan üçü kayboldu biri kurtuldu…" Şehrin tamiri 1724'e kadar sürmüş.

Bir sonraki büyük İstanbul depremi ise 2 Eylül 1754 yılında olmuştur. Edirnekapı'dan Yedikule'ye kadar kara surlarının hepsinde ciddi çatlaklar ve yıkımların olduğu kayıt edilmiştir. Deprem Topkapı Sarayı'nda bile hasara sebep olmuş 50 ila 800 arasında değişen can kaybı yaşanmıştır. 

TOPKAPI SARAYINA GİRİLEMEDİ

Bu depremin ardından 1766 yılında iki büyük deprem daha meydana gelmiş ve ilki Mudanya Körfezi'ne uzanan büyük bir tsunamiye yol açmıştır. Bu depremlerde ise 4 bin ila 5 bin arasında ölü ve yaralı olduğu rivayet edilmiştir. Depremin ardından yaşanan ayaklamaları önlemek için Sultan I. Abdülhamid devriye gezilmesinin fermanını verdi. Depremden dolayı Topkapı Sarayı'nda kalan saray mensuplarının bir süre dışarıda kalmalarına neden olmuştur. 

10 Temmuz 1894'te büyüklüğü 7.3 olarak tahmin edilen büyük bir deprem meydana gelmiştir. 400 km'yi aşan bir alanda hissedilen depremin artçı sarsıntılarının haftalarca devam ettiği kayıt edildi. 

Resmi ölü sayısı yüzlerle ifade edilirken günümüz tarihsel çözümlemelerinde bu sayıların binlerle ifade edilebilir düzeyde olduğu ifade edildi. 

CUMHURİYET DÖNEMİ'NDE İSTANBUL DEPREMLERİ

Cumhuriyet tarihinin en büyük İstanbul depremi 17 Ağustos 1999'da yaşandı. Beklenmedik bir şekilde meydana gelen deprem Kuzey Anadolu fay hattının dör parçasının kırılmasına neden oldu ve 7.4 büyüklüğünde bir sarsıntı oluşturdu. Depremde 20 binden fazla insan hayatını kaybetti ve yüzbinlerce insan yaralandı.