İşçi yaşı 14’ten dokuza indi!
İktidar, mesleki ve teknik eğitimi sermayenin tekeline bırakan politikalarını sürdürüyor. Bu durum, 2025 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda mesleki ve teknik eğitime yönelik gelecek yıl izlenecek politika ve önlemlerde de yer aldı.
Aytunç Ürkmezİktidar, mesleki ve teknik eğitimi sermayenin tekeline bırakan politiklarını sürdürüyor. Mesleki ve teknik eğitimde öğrencileri sermayenin ucuz işgücü olarak kullanmasına olanak sağlarken, kamu kaynakları da sermayeye aktarıyor. İktidarın bu politikası “2025 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı”nda mesleki ve teknik eğitime yönelik gelecek yıl izlenecek politika ve önlemlerde de yer aldı. Söz konusu politika ve önemlerde sermayenin devlet tarafından sürdürülen mesleki ve teknik eğitim izlencesinde sermayenin etkisini artırması hedeflendi.
OKUL YERİNE FABRİKADA EĞİTİM
Programa göre; mesleki eğitimde kamu-özel sektör iş birliğinin artırılması, meslek liseleri ve meslek yüksekokullarının yönetiminde özel sektörün daha etkin rol alması sağlanacak. Mesleki ve teknik eğitim mezunlarının istihdamlarını arttırmak amacıyla “sektör içi okul” ve “sektöre entegre okul” benzeri işbirliği modellerinin oluşturulması kararlaştırıldı. Söz konusu önlem şubat ayında hazırlanan “MEB Bölge, İhtisas, Sektör İçi Ve Sektöre Entegre Mesleki Ve Teknik Ortaöğretim Kurumlarına İlişkin Usul Ve Esaslar Hakkında Yönerge”sinde yer almıştı. Yönerge kapsamında öğrencilerin işletmelerin bünyesinde kurulacak okullarda eğitim almasını sağlayacak “sektör içi okul” ve kurumların içerisindeki alanlarında sektörle bütünleşikleştirilmesi amaçlanan “sektöre entegre okullar” açılması kararlaştılmıştı.
EĞİTİM SİSTEMİ SERMAYEYE GÖRE ŞEKİLLENDİRİLECEK
Programda mesleki eğitim merkezi (MESEM) öğrencilerinin uygulamalı eğitim aldığı işletmelerin usta, usta öğretici ve yöneticilerine yönelik eğitim faaliyeti gerçekleştirilmesi de planlandı. Mesleki eğitimin öğretim izlencesi sektörün gereksinimlerine göre yeniden düzenlenecek. Ulusal meslek standartları, ulusal ve uluslararası yeterlilikler, teknolojik gelişmeler ve sektörden gelen istekler kapsamında mesleki ve teknik ortaöğretim izlenceleri güncellenecek. Yine programa göre; 2025’te MEB tarafından yapılacak MESEM’ler ve meslek liselerinin yer seçiminde organize sanayi bölgeleri (OSB) öncelikli olarak değerlendirilecek. Mesleki ve teknik ortaöğretimde alan, dal açma ile kapatma süreci, yerel ihtiyaçlar ve sektör talepleri doğrultusunda gerçekleştirilecek. İş gücü piyasası ile mesleki ve teknik eğitim arasındaki uyumun geliştirilmesi için gençlerin iş gücü piyasasının ihtiyaçları doğrultusunda tercih yapmaları sağlanacak.
‘EĞİTİM SORUMLULUĞU SERMAYEYE BIRAKILIYOR’
Programda yer alan politika ve önemleri Cumhuriyet’e değerlendiren eğitimci Nurcan Korkmaz, “Eğitim planlaması yönetimi sermayeye teslim edilemez. Bu devletin görevidir. Bu yolun sonu öğretmenin de sermayeye bırakılması olacak. Müfredatı ve hangi alanda programın açılacağını sermaye berlirleyecekse öğretmeni de sermeye belirler. Bu anayasaya da eğitim birliğine de aykırı. Devlet binaları açıyor, sistemi oluşturuyor ama sermaye isteğine göre yapılıyor. Bu da kamu kaynaklarının sermayenin çalışması için aktarılması anlamına geliyor. Kısacası devlet eğitim sorumluluğunu sermayeye bırakıyor” dedi.
‘İSTİHDAM GÜVENCESİ ALINMIYOR’
Mesleki eğitim sisteminin sermeyenin çıkarlarına göre şekillenirken, sermayenin mezun olan öğrencilere istihdam güvencesini vermediğini belirten Korkmaz, şu ifadeleri kullandı:
“Seçim hakkı sermayeye bırakırken, sermayden istihdam güvencesi alınmıyor. Almanya’da devletle birlikte semaye bir planlama yapıyor. Almanya’da sadece görüş alınıyor ama sermaye istihdam güvencesi vermek zorunda. Ancak bizde plotokollerde istihdam güvencesi verilmiyor. Bu öğrencilerin ucuz işgücü olarak kullanılması demek. İlaveten, çocukların yetiştirilmesinde kaynak alınmıyor sermayeden. MESEM’lerde zorunlu eğitim çağında 385 bin öğrenci var. Bu öğrenciler ne olacak, istihdamı nasıl sağlanacak? Ortaokullarda pilot okullar da açtılar. Çocuk işçiliğini 14 yaştan 9 yaşa indirdiler. Bu okullar da OSM’lerde... 9 yaşındaki çocuğu sanayi hayatına yönlendiriyorlar. Bu yaştaki çocuklarda mesleki bir yönlendirme yapılamaz. Bu çocukların mezun olunca istihdam alanı da yok. Sermayenin ucuz işgücü sağlaması için bir nesli hayattan yok ediyoruz. Sermayenin bu çocukları çalıştırmak için uygun ortam sağlamak zorunluluğu da yok. Çocuğu tamamen yok sayan bir sistemden bahsediyoruz.”