İş insanına tehdit ve hakaret soruşturmasında yapay zeka destekli 'sahte yazışma' iddiası

İş insanı Hikmet Öztürk, S.M.'nin hakkında yaptığı suç duyurusu sonrası polise ifade verdi. Tehdit ve hakaret ettiği iddiasıyla şikayet edilen Öztürk, delil olarak sunulan WhatsApp yazışma fotoğraflarının yapay zeka destekli internet ortamında hazırlandığını söyledi.

DHA

Diyarbakır'da oturan S.M., Eskişehirli iş insanı Hikmet Öztürk'ün WhatsApp üzerinden tehditlerde bulunarak, hakaret ettiğini öne sürüp, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

S.M., şikayetinde WhatsApp yazışmalarının ekran fotoğraflarını da delil olarak gösterdi. Başlatılan soruşturma kapsamında Eskişehir'deki Kurtuluş Polis Merkezi Amirliği'ne çağrılan Hikmet Öztürk, avukatı Mustafa Emir Arslan ile birlikte ifade verdi. Öztürk, şikayet eden S.M.'yi tanımadığını ve Diyarbakır'a hiç gitmediğini söyledi.

"TİCARETE DÖKMÜŞ GİBİ GÖZÜKÜYOR"

Şikayet eden kişinin sahte mesaj fotoğrafları ile bu işi meslek haline getirdiğini öne süren Öztürk, "Polis merkezine gittim, Diyarbakır Adliyesi'nden bana kağıt gelmiş. Hakkımda suç duyurusunda bulunulmuş. Gidip, öğrendik ki vatandaşı birini WhatsApp yazışmalarında tehdit etmişim, hakaretler yağdırmışım. Ama bu kişiyi kesinlikle tanımıyorum, uzaktan yakından hiçbir alakam yok. Bu yaşıma kadar Diyarbakır'a gitmişliğim yok. Avukatım araştırdığında sahte mesajlar oluşturduklarını anladık. Avukatım şikayette bulunan kişiyle irtibat kurdu. Aradığında avukatımdan davadan vazgeçmesi karşılığında para istemiş. Öncelikle 20 bin lira, iş insanı olduğumu anlayınca da 100 bin liraya çıkardı. Anladık ki şikayet eden kişi, bunu bir ticarete dökmüş gibi gözüküyor. Biz de bu kişiden davacı olacağız, bunun gibi kişilerin önüne geçmek lazım. Delil olarak sunduğu fotoğraflarda benim profil fotoğrafım bile yok. Mesajlar ve ekran fotoğrafları sahte" dedi.

"BİZDEN DOSYA NUMARASI İSTEDİ"

Hikmet Öztürk'ün avukatı Mustafa Emir Arslan da Diyarbakır'da savcılığa delil olarak verilen WhatsApp konuşmalarının yapay zeka destekli internet ortamında üretilmiş konuşmalar olduğunu tespit ettiklerini söyledi. Hikmet Öztürk'ün siyasi kariyeri de olduğu için internet aramasıyla bile cep telefonu numarasının kolaylıkla bulunduğunu ifade eden Arslan, "Karşı tarafla iletişime geçtik. Şikayet eden kişi, Hikmet Özkan'ı tanımadığını, böyle onlarca, yüzlerce dosyasının olduğunu söyledi ve 'Hangi dosyadan bahsediyorsunuz?' diyerek bizden dosya numarası istedi. Müvekkilimin daha önceden siyasi kariyeri, belediye başkan adaylığı olduğu için telefon numarasına ulaşmak çok kolay. İsmini yazıp, internette arama yaptırdığınız zaman bizim müvekkilimizin telefon numarasına çok kolay ulaşabilirsiniz" diye konuştu.

"BU MESAJLARIN KOLAYLIKLA OLUŞTURULDUĞUNU ÖĞRENDİK"

Yargıtay kararlarında da WhatsApp konuşmalarının ekran görüntülerinin delil niteliğinde kabul edildiğini belirten Arslan, "WhatsApp kayıtları, borç ikrarı da kabul ediliyor. Örneğin sizin adınızı, telefon numaranızı alırım. Hemen 5 dakikada sizin bana avukatlık mesleğimden dolayı hakaret ettiğinizi, tehdit ettiğinize dair bir WhatsApp konuşması hemen üretebilirim. İnternette yapay zeka destekli bir platform olduğunu ve bu mesajların burada kolaylıkla oluşturulduğunu öğrendik. Aynısını biz de kendi telefonumuzdan yaparak, oluşturduğumuz tehdit içerikli sahte mesajları savcılığa delil olarak sunduk. Şikayet eden kişinin aynı yöntemle yüzlerce kişiyi dava ettiğini anladık. Çünkü WhatsApp şirketi, dava konusu olsa da konuşma kayıtlarını ya da buna ilişkin bilgileri mahkemelerle paylaşmıyor. Bu kişiler de bunlardan faydalanıyor. Platformda kullandığınız cep telefonu işletim sistemi, pil yüzdesi, 4G, 3G ve Wifi gibi bilgilerin yanı sıra yazışma arka planı, mesaj saatine kadar tüm simgeleri oluşturabiliyorsunuz" dedi.

SUÇ VE YAZIŞMA TARİHİ DE TUTMUYOR

S.M.'nin savcılığa verdiği dilekçede suç tarihinin 27 Mayıs 2024 olarak gösterildiğini belirten Avukat Mustafa Emir Arslan, tehdit içerikli konuşmaların ekran görüntülerinde, yazışmaların yaklaşık 1 ay sonra 20 Haziran 2024 tarihini gösterdiğini söyledi. Yazışmalarda da saat farklılıklarını olduğunu kaydeden Arslan, ekran görüntülerinin tamamen sahte olduğunu ve hemen fark edildiğini sözlerine ekledi.