İş insanı Halil İbrahim Ünver'in öldüğü helikopter kazasında, pilot ilk kez hakim karşısında

OTOKAR Yönetim Kurulu Başkanvekili Halil İbrahim Ünver'in, 2018'de hayatını kaybetmesine neden olan helikopter kazasında, hakkında 6 yıla kadar hapis cezası istenen sanık pilot İsmet Özgür ilk kez hakim karşısına çıktı. Özgür, "Hiç duymadığım bir ses duydum. Bu sesten sonra kayıt cihazları devre dışı kaldı. Sonra helikopter düşüşe geçmiş. Bundan sonrasını hatırlamıyorum" dedi.

AA

Bostancı Sahili'nde iş insanı Halil İbrahim Ünver'in hayatını kaybettiği helikopter kazasına ilişkin yaralı kurtulan pilot İsmet Özgür'ün "taksirle ölüme sebebiyet vermek" suçundan 6 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanmasına başlandı. Anadolu 25. Asliye Ceza Mahkemesindeki ilk duruşmaya, sanık İsmet Özgür ile taraf avukatları katıldı. Duruşmada, hayatını kaybeden iş insanı Ünver'in kızı Selin Ünver de hazır bulundu.

Sanık İsmet Özgür savunmasında, 24 yıl silahlı kuvvetlerde pilot olarak görev yaptığını, emekli olduktan sonra 2010'dan itibaren Halil İbrahim Ünver'in yanında pilot olarak çalışmaya başladığını söyledi.

"LİSANSIMI, SERTİFİKAMI ALMIŞTIM"

Sanık Özgür, helikopterin kaza tarihinden 14 ay önce ikinci el olarak Yunanistan'dan satın alındığını belirterek, "Alınan helikopter 2 motorluydu. Ben de bu helikopteri kullanma konusunda kaza tarihinden yaklaşık iki buçuk ay kadar öncesinde eğitimlerimi tamamlamış, sertifika ve lisansımı almıştım. Halil İbrahim Ünver de helikopteri kullanabilmek için lisans almaya çalışıyordu. Ancak kendisinin tek motorlu helikopterleri kullanma konusunda yeteneği, tecrübesi ve pilotluk deneyimi vardı" ifadelerini kullandı.

Kaza günü helikopteri kendisinin kullandığını anlatan Özgür, iki motorlu helikopterlerin ticari uçuşlarda sevk ve idaresinin iki kaptan tarafından gerçekleştirildiğini, özel uçuşlarda ise tek pilotla yapılabileceğini anlattı. Özgür, olay günü helikopterin sol tarafından oturduğunu ve hakimiyetin kendisinde olduğunu dile getirdi.

"KAZA ANINDA METEOROLOJİK ANLAMDA OLUMSUZ BİR DURUM YOKTU"

Helikopterin kazadan önce satılmasının planlandığını belirten Özgür, son uçuşları olması nedeniyle pilot tecrübesi bulunduğu için helikopterin sevk ve idaresini, isteği üzerine Ünver'e bıraktığını anlattı.

Ünver'in yaklaşık 1-2 dakika kadar helikopteri kullandığını, emniyet kemerlerinin bağlı olduğunu, bu sürede herhangi bir sıkıntı yaşamadıklarını dile getiren Özgür, kaza anında meteorolojik anlamda da olumsuz bir durum olmadığını, Halil İbrahim Ünver'in de hava durumu kötü olduğunda helikoptere binmeyi tercih etmediğini kaydetti.

"HELİKOPTERİN DÜŞÜŞ NEDENİNİ TAM OLARAK BİLEMİYORUM"

Özgür, sefer başlamadan önce hava durumunun kötü olduğunu ancak sonra düzeldiğini belirterek, şöyle devam etti:

"Ben yüzlerce pilot yetiştirmiş, 3 Cumhurbaşkanı uçurmuş bir insanım. 9 bin saat uçmuş bir insanım. Hiç duymadığım 'çaaav' diye bir ses duydum. Bu sesten sonra helikopterde bulunan kayıt cihazları devre dışı kaldı. Sonra helikopter düşüşe geçmiş. Ben bundan sonrasını hatırlamıyorum. Motorlar çalışıyordu. Yıldırım mı çarptı, yoksa hava muhalefetinden mi, bastırıcı hava akımından mı kaynaklı bizi yerin dibine mi çarptı bilmiyorum. Helikopterin düşüş nedenini tam olarak bilemiyorum."

Hakimin yargılama sonucunda herhangi bir ceza alması durumunda ertelenmesini isteyip istemediğini sorduğu sanık Özgür, "Ben neden ceza alabilirim? Ben ölümden döndüm." şeklinde yanıt verdi.

ÜNVER'İN KIZI ŞİKAYETÇİ OLMADI

İş insanı Ünver'in kızı Selin Ünver ise yaşanan olaydan sonra babasını kaybettiğini, olayın kaza olduğunu düşündüğünü belirterek, sanıktan şikayetçi olmadığını söyledi.

Hakim, dosyaya ulaşan raporun içeriğinde yolcunun helikopteri kullandığına dair tespitin yapıldığını belirtti. Bunun üzerine söz alan sanık Özgür, yolcu olarak bahsedilen kişinin helikopterin sahibi ve pilot tecrübesinin olduğunu, kaza anında helikopteri kumanda etmesi şeklinde bir durumun bulunmadığını söyledi.

Ara kararını açıklayan mahkeme, dosyadaki raporda kazanın insan hatasından kaynaklanmış olabileceğine dair tespitler bulunduğunu belirterek, dosyasının helikopter kazasına ilişkin uzmanlığı bulunan bilirkişi heyetine verilerek sanığın kusur durumunun tespit edilmesini kararlaştırdı.

Duruşma eksikliklerin giderilmesi için ertelendi.

İDDİANAMEDEN

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 6 Eylül 2018'de Otokar Yönetim Kurulu Başkan Vekili Halil İbrahim Ünver'e ait "TC-HYU" kuyruk numaralı helikopterin saat 16.35'te Kartal Mermerler Helipad'ten havalanarak Büyükçekmece Gölmalikaneleri'ne hareket halindeyken bilinmeyen bir sebeple Bostancı önlerinde denize düştüğü belirtildi.

Bostancı Şehir Hatları Feribot İskelesi'nden Adalar istikametinde seyir halindeki vapurdakiler tarafından pilot İsmet Özgür'ün bilinci açık, Ünver'in ise bilinci kapalı bir şekilde gemiye alındığı kaydedilen iddianamede, iş insanı Ünver'in sevk edildiği hastanede tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadığı ifade edildi.

İddianamede, olaya ilişkin bilirkişi inceleme raporuna da yer verilerek, Ulaşım Emniyeti İnceleme Grubu tarafından hava aracı enkazı ve motorlarının incelenmesinde motor durmasına yönelik herhangi bir bulguya rastlanmadığı, meteorolojik bulgularda herhangi bir yıldırım çarpmasının meydana gelmediği kaydedildi.

Pilotla yapılan karşılıklı görüşme ve görüntü kayıtları incelenmesi sonucu görüşün düşük olduğunun değerlendirildiği raporda, kayıtların da bu hususu desteklediği vurgulandı.

Raporda, "Durumsal farkındalığın kaybedilmesi neticesinde, su üzerindeki konumun tam tespit edilemeyip kazanın insan faktörüne bağlı meydana geldiği, meteorolojik faktörlerin kaza oluşumuna yan faktör olduğu, ayrıca yetki süresi geçmiş 'Hususi Pilot Lisansı' ile kaptan koltuğunda uçan yolcunun şirket ve hava aracının sahibi olması nedeni ile idari hususların da kazaya yan faktör olduğu düşünüldüğü" görüşüne yer verildi.

İddianamede, bu kapsamda sanık İsmet Özgür'ün "taksirle ölüme neden olma" suçundan 2 yıldan 6 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.