İş dünyası asgari ücreti değerlendirdi: Enflasyonun önüne geçilemezse zammın anlamı yok
Asgari ücret zammını değerlendiren İzmir iş dünyası önümüzdeki süreçten yana oldukça karamsar. Faiz ve kurda yapılan düzenlemeler ile birlikte vatandaşın alım gücünün gün geçtikçe düştüğüne dikkat çeken ekonomiciler, zammın önümüzdeki üç ayda eriyeceği, enflasyonun ise üç haneli rakamlara çıkabileceği konusunda hemfikir.
İZMİR / CumhuriyetZammın yaşanan kriz ortamında geçici bir pansuman olduğunu ifade eden iş dünyası temsilcileri, kalıcı çözüm için ise ekonomide topyekün reformu işaret etti.
Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer:Yapılan zam, enflasyondaki artışın devam etmesi durumunda satın alma gücü anlamında çalışana büyük bir katkı getirmeyecektir. Enflasyon ve kur bu hızda artmaya devam ederse asgari ücret artışı da süreç içinde eriyecektir. Öncelikli ana odağımızın enflasyon ve kurda oynaklığın azaltılması, yani öngörülebilir olmasının sağlanmasıdır. Küçük işletmelerin işten çıkarma gibi istenmeyen durumlardan kaçınmaları noktasında sosyal güvenlik desteği, istihdam desteği, kredi limitleri ile ilgili artış destekleri gibi farklı finansman kaynakları yaratılarak desteklenmeleri yerinde olacaktır. Enflasyonla mücadele ve kurla ilgili para politikalarının gözden geçirilmesi gerekliliği açıktır.
Batı Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu (BASİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kasalı:Asgari ücretin yüzde 50 gibi yüksek bir oranda belirlenmesine bağlı olarak özel sektörde de maaş zamlarının bu oran üzerinden yapılmasına neden olacak. Bu da enflasyonu tetikleyecek. Şu anda artıştan mutlu gibi gözüken çalışanlar sonradan karşılaşacakları enflasyon ile bu artışın kısa sürede eridiğini görecekler. Sanayicinin de üretim maliyetleri artacağı için bu durum enflasyonda çarpan etkisi yaratacak. Ne yazık ki Türkiye bir sarmala girdi. 3 haneli enflasyonu yaşayacağız gibi görünüyor.
Ege Sanayicileri ve İşinsanları Derneği (ESİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Karabağlı:Yükselen enflasyon engellenemediği sürece bu artışın olumlu etkisi kısa sürede kaybolmaya mahkumdur. Döviz kurlarındaki artışın üretim maliyetlerinde yaratacağı baskının, ÜFE ile TÜFE arasındaki makasın daha da açılmasına neden olacağı, bunun da TÜFE rakamının giderek daha da yükselmesi riskini doğuracağı bir tabloya hazır olunması gerekmektedir. Asgari ücret artışının kayıpları telafi edici etkisinin sürdürülebilir olabilmesi için TÜFE’nin önümüzdeki dönemde nasıl şekilleneceği önem taşımaktadır.
İzmir Sanayiciler ve İş İnsanları Derneği (İZSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Küçükkurt:TL’deki değer kaybına bağlı olarak dövizdeki artış karşısında Merkez Bankası’nın faiz indirimi dövizin yukarı yönlü seyrini arttırırken, enflasyon artışını da beraberinde getiriyor. Enflasyon ve TL’deki değer kaybı ile değerlendirdiğimizde kısa sürede bu artışın eriyeceği aşikardır. Bu politikada ısrar edildiği takdirde ücretlere yapılan hiç zammın sonuç vermeyeceğini, yükselen enflasyon trendi ile zorlu bir sürecin bizi beklediğini endişeyle izliyoruz. Tüm çalışanların ferah bir gelire kavuşması hepimizin temennisi ancak bunu sağlamanın yolu topyekün bir ekonomik iyileşme ile mümkündür. Sadece zam verilerek yapılan iyileştirmenin kısa vadeli bir rahatlama olacağını düşünüyoruz.
Ege Giyim Sanayicileri Derneği (EGSD) Yönetim Kurulu Başkanı Hayati Ertuğrul:Enflasyon ile mücadele kapsamında atılan makro adımların bugüne kadar etkili sonuç vermediği bir ortamda asgari ücrete yapılan bu artışla sağlanan görece refahın kısa sürede eriyeceğini düşünüyoruz. 2022 yılının ilk çeyreğinde daha da yüksek enflasyon ile karşılaşmamız muhtemeldir. Asgari ücretin artışına bağlı olarak gelişen süreçte enflasyon mücadelesinin doğru politikalarla desteklenmesi artık kaçınılmaz bir konu olarak önümüzde duruyor.
Ege Finans Derneği Başkanı Osman Cengiz:Asgari ücrete yapılan yüzde 50.5 artış yüksek görünse de burada orandan çok paranın satın alma gücünün önemi var. Son dönemdeki maliyet artışları ve üretici enflasyonundaki yüksek artış önümüzdeki 1-3 ay içinde tüketiciye yansıyacak görünüyor. Yatırım, istihdam, üretim için ihtiyaç duyduğumuz sermayeyi ülkeye getirecek güven yaratacak istikrarlı politikalar ile faiz, döviz ve enflasyonu kontrol altında tutabilirsek paranın satın alma gücünü korumuş oluruz.