İş dünyası 2023’e karamsar bakıyor

Gelecek yıl, yeni iflaslar ve işsizliğin artacağı düşüncesinde olan oda ve birlik başkanları, üreticiyi ve sanayiciyi rahatlatacak ekonomik önlemler alınması için çağrı yaptı.

Erman Şentürk

Son iki yıllık süreçte en az yurttaşlar kadar zorlu bir dönem yaşadıklarını anlatan iş dünyasının önde gelen kurumları “2023’te karanlık günler bizi bekliyor” derken, ortak temenniler ise ekonomide istikrar sağlanması ve ulusal anlamda dengeli bir politika uygulanması. İş insanları Türkiye’de yaşanan ekonomik krizin küresel çaptaki gelişmeler nedeniyle gün geçtikçe etkisini daha fazla artırdığına dikkat çekerek seçim yılı olarak görülen 2023’te yeni iflasları ve istihdamda daralmayı beraberinde getireceğini belirtti. Kırılgan ekonomiye vurgu yapan iş dünyası, üreticiyi, sanayiciyi, ihracatçıları ve yurttaşları rahatlatacak ekonomik önlemler alınması için önemli çağrılar yaptı.

İzmir Sanayici ve İş İnsanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Küçükkurt:

Türkiye’nin çok yüksek enflasyon ile sınandığı bir süreci yaşıyoruz. Enerji ve gıdada yaşanan problemlerin ve bu kış daha sert bir şekilde hissedeceğimiz enerji krizinin bizi de etkileyeceği aşikâr. O sebeple 2023 yılının savaşın gölgesinde enerji problemleri ile geçeceğini öngörüyorum. İçine girdiğimiz seçim ekonomisi, asgari ücrete yapılacak enflasyon oranında zam gibi unsurları da üst üste koyduğumuz zaman 2023 yılında Türkiye’nin zorlu bir periyoda gireceğini düşünüyorum. 

Ege Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği Başkanı Burak Sertbaş:

Sektör olarak 2023’ü oldukça karanlık görüyoruz. İhracat yapan 1000’e yakın firmamız var. Sektörümüzde yaklaşık olarak da 500 bin kişi istihdam ediliyor. Bu dönemde enflasyonu tutmak için çabalar sarf ediliyor ve seçim ekonomisi devreye girdi. Bunun yanında Avrupa’da resesyon başladı. Yılbaşından sonra üretim düşecek ve bizi karanlık bir süreç bekliyor. Şu anda nefes alamıyoruz. Avrupa kendini toparlayamaz, bizdeki kurlar bu seyirde gider ve işçi ücretleri de artarsa biz fiyat tutturmakta zorlanacağız. Bugün asgari ücret 8-10 bin civarında telaffuz ediliyor. Döviz kurunda ise 20-21 lira aralığı öngörülüyor. Bizim fiyatları yüzde 20 oranında artırmamız lazım ki hedeflerimizi tutturabilelim. Enflasyon tabii ki var, işçinin aldığı para yetmiyor, asgari ücreti elbette artıralım. Fedakârlık edeceğiz ama böyle giderse işçi çıkarmak zorunda kalacağız.

Batı Anadolu Sanayici ve İşadamları Dernekleri Federasyonu (BASİFED) Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Ali Kasalı:

Türkiye’de enflasyonun üç haneli rakamlara dayanması ülkemiz adına zor bir dönem yaratıyor. Ayrıca dövizdeki sert yükseliş ve yüksek enflasyon ortamında başta sanayi olmak üzere üretime dayalı sektörler ciddi anlamda zor bir süreci yaşıyor. Seçime yaklaştığımız şu dönemde seçim ekonomisinin ayak seslerinin de duyulması, asgari ücrette beklenen yüksek artışın enflasyonu daha da yukarı tetikleyeceği beklentiler dahilinde. Ancak çalışan kesimin enflasyona ezdirilmemesi noktasında yapılması gereken ücret artışlarından da kaçınılmaması gerekiyor. 2023 yılında Türkiye ve dünyayı zorlu bir dönem bekliyor. Enflasyonun üç hanelere çıkmadan dizginlenmesi, iş dünyası olarak temel dileğimiz ve beklentimizi oluşturuyor. 

Kemalpaşa Sanayici ve İş İnsanları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Mutlu Can Günel:

Son 13 yılda dolar yüzde 1150 arttı. Kurda anlık düşüş ve yükselmeler, ithalata dayalı bir üretim ekonomimiz olduğundan bizi doğrudan etkiliyor. Bu seviyelerdeki bir kur herkesi zorluyor. Sanayi üretiminde temel giderlerden biri enerji maliyetleri. Artan enerji fiyatları maliyetlerin de yükselmesine neden oluyor. Yüksek enflasyon ile bu kalemleri harmanlandığında sanayici için çok zor bir ortam mevcut. Üretime odaklanması gereken sanayici çok cephede mücadele ediyor. Bu yükün omzundan alınması gerekli.

İzmir Ticaret Odası Ekmek ve Unlu Mamuller Grubu Meclis Üyesi Hüseyin Sağır:

Enerjiye gelen son zamlar ve yüksek fiyatlar bizleri oldukça zorluyor. Akaryakıt da aynı şekilde artmaya devam ediyor. Bunun dışında asgari ücrete de ciddi bir artış bekliyoruz. En ciddi giderimiz bu olacak ve ne kadar zam yapılacağını öngöremiyoruz. Biz bu giderleri mecburen tüketiciye yansıtmak zorunda kalacağız. Ocak ayının başında ekmek fiyatını 5 lira yapmayı düşünüyoruz. Buna mecbur durumdayız. Çuval un fiyatları 350 liraya sabitlendi. Ancak bunun ne kadar böyle süreceği belli değil. Fiyatlar artarsa ekmek 7 liraya çıkar, durduramayız. Ümidimiz bu fiyatların böyle sürmesi. Aksi halde üreticiler olarak çok zorlanırız. 800 tane üyemiz var. Aralarında dayanamayıp iflas edenler, işletmesi kapananlar oldu.