İnşaatta cansız bedeni bulunmuştu: 20 yaşındaki Dilara Köç'ün ölümüne ilişkin yeni gelişme

Erzurum'da iş yerinde beraber çalıştığı Dilara Köç'ün (20) ölümü ile ilgili olarak yürütülen soruşturmada gözalına alınıp mahkemede 'Şantaj yoluyla intihara yönlendirme' suçlamasıyla tutuklanan Çağla Fatmanur Eğilmez'in ifadesinde, "Dilara intihar mı etti yoksa öldürüldü mü bilmiyorum. Fakat bildiğim Şeyma, Dilara'nın Bedirhan'dan dolayı psikolojisinin bozuk olduğunu ve bir aydır kendisini öldüreceğini söylediğini bana iletti' dediği öğrenildi.

DHA

Erzurum'da, ailesinin kayıp ihbarında bulunduğu Dilara Köç'ün cansız bedeni 10 Ekim Pazartesi sabahı Palandöken ilçesindeki Polis Okulu'nun karşısındaki 12 katlı inşaatın önünde bulundu.

Cinayet Büro Amirliği'nin yaptığı soruşturmada olayla ilgili olduğu iddia edilen Çağla Fatmanur Eğilmez, Şeymanur C., Bedirhan Ö. ve Ali K. gözaltına alındı. Emniyetteki ifadelerinin ardından adliyeye çıkarılan 4 kişiden Çağla Fatmanur Eğilmez, 'Şantaj yoluyla intihara yönlendirme' suçundan tutuklanarak cezaevine gönderildi. Diğer şüpheliler Şeymanur C., Bedirhan Ö. ve Ali K. ise adli kontrolle serbest bırakıldı.

Kendisi ile birlikte gözaltına alınan Ali K.'nın erkek arkadaşı olduğunu hamburger satan iş yerinin mesul müdürü olduğunu ölen Dilara'nın da bir dönem bu iş yerinde çalıştığını ve kendisinin de Dilara ile herhangi bir husumetinin olmadığını belirten Eğilmez ifadesinde, şunları söyledi:

"Benim Ali ile çekilmiş fotoğraflarımın Ali'nin resmi nikahlı eşine gönderilmesi konusunda Dilara'dan şüphelenmiştik. Dilara'yı zaten iş yerinde çalıştığı için tanıyorum aramız da iyi sayılırdı. Dilara'nın işten ayrılması üzerine patrona Ali hakkında söylediği şeylerden tanık olarak haberdar değilim.

Dilara ile iddia edildiği gibi aramızda böyle bir konu da geçmedi, aramızdaki tek konu fotoğraflarımın Ali'nin eşine atılması konusuydu. Bu konu hakkında daha önce iş yeri önünde de olaydan 1 gün önce Ali bey, ben ve Dilara bir araya gelerek konuştuk. Konuşmamızda herhangi kötü bir durum geçmedi. İş yerinde çalışanlar arasında bu fotoğrafların çekilerek Ali'nin eşine atılması olayında Dilara'yı sorumlu tutar şekilde dedikodular yayılıyordu.

Dilara da bundan muzdaripti biz de o gün olayı gerçekleştirenin Dilara olmadığına inanmıştık ve konu kapanmıştı. Biz olay gecesi Dilara'nın bizi çağırması üzerine bu konuyu tekrar konuşmak, bu fotoğraf çekme eyleminin kimden kaynaklandığını ve Dilara'nın neden işten ayrıldığını öğrenmek için Şeyma ile birlikte Karayolları semtine gittik. Yanlarına yalnızca Şeyma gitti. Çünkü benim gitmem yaşı da benden küçük olduğu için uygun olmaz, diye düşündüm, arabada bekledim. Fakat Şeyma'dan da rica ettim ne konuştuklarını duymak için telefonu beni arar şekilde açık bıraksın istedim.

Dilara da bu fotoğrafların Ali'nin eşine atılması konusunda kendisinden şüphelenmeleri konusunda kendilerine kırıldığın, böyle şeyler yapmadığını tekrardan açıkladı. Bedirhan konusu açıldı. 'Bedirhan sana kırgın, Kürşat sana doğum gününde gitar almış, bu yüzden kırgın' dedi. Dilara da Bedirhan'a kızgın ve kırgın olduğunu, görüşmediğini söyledi. Bu konuşma esnasında kızlar da Derya, Dilara S. ve ayrıca tanımadığım başka kızlar da Şeyma ve Dilara Köç'ün yanındaydılar. Konuşmalar sadece Dilara Köç ile Şeyma arasında gerçekleşti. Ben konuşmayı bizzat dinlediğim için Bedirhan'ın Dilara'ya 'o....' dediği şeklinde bir konuşma gerçekleşmedi" dedi.

"İNTİHAR MI ETTİ, ÖLDÜRÜLDÜ MÜ BİLMİYORUM"

Dilara'nın kendileri ile buluşmaya gitmeden önce Bedirhan ile görüşmüş ama ne konuştuklarını bilmediğini belirteren Eğilmez'in ifadesinde ayrıca şu bilgiler yer aldı:

"Daha sonra ise ben görüşme yerinden ayrılıp eve gittim. Ali ile telefonda tartıştık. Ali bana telefonda, Dilara ile yanında birkaç kız da işten ayrıldığı için iş yeri sahibinin kendisine bağırdığını ve işten çıkarma olasılığı olduğunu söyledi. Ben de bunun üzerine Şeyma'dan Dilara'nın numarasını alarak Dilara'yı aradım ve ondan işe geri dönmesi için ricada bulundum ayrıca iş yeri sahibini de Ali hakkında oluşan yanlış anlaşılmayı düzeltmesi için yalan söylememesini, doğruları söylemesini istedim. Gayet sakin bir konuşma gerçekleşti.

Ayrıca kendisine eğer olayı düzeltmezsen olayın düzeltimesi adına ailesi ile görüşeceğimi söyledim. Fakat müstehcen görüntülere ilişkin tehdit şantaj gibi bir durum gerçekleşmedi. Zaten bende ne bu görüntüler ne de bu görüntülere ilişkin bilgi yoktur. Ben yalnızca az önce Bedirhan'ın Şeyma'ya Dilara'nın açık olan ama müstehcen fotoğrafını geçmişte göstermiş olduğunu öğrendim. İntihardan önce böyle bir bilgim kesinlikle yoktu.

Ben kesinlikle Dilara'ya yönelik olarak telefonda ya da yüz yüze 'Eğer olayı düzeltmezsen açık seçik fotoğraflarını adresini öğrenip gönderirim' demedim. Tanık ifadelerinde yalan söylemektedirler. Bana neden iftira attıklannı bilmiyorum. Belki de yanlış anlamışlardır fakat şu an ben gerçekleri anlatmış bulunuyorum, Dilara kaybolduktan sonra ben asla 'ölsün, gebersin' gibi kelimeler sarf etmedim. Hatta kendilerine Dilara Köç'ün de bulunması adına yardımcı oldum.

Olayın bize gelen intihar bilgisi dışında bir bilgiye sahip değilim. Dilara intihar mı etti yoksa öldürüldü mü bilmiyorum. Fakat bildiğim Şeyma, Dilara'nın Bedirhan'dan dolayı psikolojisinin bozuk olduğunu ve bir aydır kendisini öldüreceğini söylediğini bana iletti. Dilara'nın ölümüyle benim ilgim ve bilgim bulunmamaktadır."