İmamlardan kadın avukata sözlü saldırı: 'Masanın arkasında anlat, biz din adamıyız'

Şanlıurfa Valiliği, İl Müftülüğü çalışanlarına yönelik çocuk yaşta evliliklerin önüne geçilmesi için panel düzenledi. Panele katılan imamlardan biri konuşmacı avukat Cemile Didem Karaboğa’nın etek boyunun kısa olduğunu belirterek, "Sen masanın arkasında anlat, biz din adamıyız" dedi.

cumhuriyet.com.tr

Urfa'da çocuk yaşta evliliklerin önüne geçilmesi için bir panel düzenlendi. Panele katılan imamlar, konuşmacı avukatın etek boyunun kısa olduğunu belirterek, "Sen masanın arkasında anlat, biz din adamıyız" dedi.

Şanlıurfa Valiliği kentte Çocuk Yaşta, Erken ve Zorla Evliliklerle Mücadele Eğitimleri Programı düzenledi. Programa Şanlıurfa Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyon Başkan Yardımcılığı görevini yürüten avukat Cemile Didem Karaboğa da konuşmacı olarak katıldı.

Cemile Didem Karaboğa konuşmasını yaptığı sırada, bazı dinleyiciler tarafından etek boyunun kısa olduğu ve küçük yaştaki kız çocuklarının cinselliğiyle ilgili açıklamaları nedeniyle tepki gösterildi.

SALONDAN AYRILDI

Bir dinleyici Karaboğa'ya “Sen masanın arkasında anlat, biz din adamıyız” dedi. Bunun üzerine Karaboğa konuşmasını yarıda keserek salondan ayrıldı.

Olay Şanlıurfa Barosu tarafından yapılan açıklamayla kınandı. Sözlü saldırıya uğrayan Cemile Didem Karaboğa, sosyal medya hesabından, “Bugün baro adına gittiğim bir eğitimde katılımcılardan birisi eteğimin boyu nedeniyle ‘Masanın arkasında anlatın, biz din görevlisiyiz’ dedi. Söyleyeceklerim bu kadar” paylaşımı yaptı.

Sözcü’den Ahmet Kaya'nın haberine göre, konuyla ilgili açıklamada bulunan Şanlıurfa Barosu Başkanı Velet İzol ise şunları söyledi:

“Avukat Cemile Didem Karaboğa'nın konuşması sırasında salondan, “Neden kadın avukat gönderildi? “Siz masanın arkasından konuşun, biz din adamıyız” gibi sözlü sataşmalar olmuş. Arkadaşımız da tartışmanın büyümemesi için konuşmasını yarıda kesip ayrılmış. Biz hiçbir kurumu rencide etmek istemiyoruz. Ama yapılan da hoş değil. Olay sonrası müftülükten de herhangi bir dönüş olmadı.”