İlkokulda taciz
İzmir’in Bayraklı ilçesindeki Azerbaycan Halk Cumhuriyeti 100. Yıl İlkokulu’nun temizlik görevlisi D.T. (18), 8 yaşındaki öğrenciyi okul çıkışında sınıfa kapatarak tacizde bulunduğu öne sürülmesi infiale neden oldu. Zanlı adli kontrol şartıyla serbest bırakılırken okul önünde toplanan veliler sorumluların hesap vermesini talep etti. CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç olayı Meclis'e taşıdı.
Yusuf Körükmezİzmir’in Bayraklı ilçesindeki Azerbaycan Halk Cumhuriyeti 100. Yıl İlkokulu’nun temizlik görevlisi D.T. (18), 8 yaşındaki kız öğrenciyi okul çıkışında sınıfa kapatarak tacizde bulunduğu öne sürüldü. Öğrenci durumu sınıf öğretmeni N.A.D.’ye anlatması üzerine anne E.Ş. (42) D.T. hakkında suç duyurusunda bulundu. Öğretmen N.A.D.’nin okul yönetimine verdiği tutanakta D.T.’nin Perşembe günü etüt çıkışı öğrenciyi sınıfta sıkıştırarak sarıldığı, zorla öptüğü, sevgili olma teklifinde bulunduğu, para teklif ettiği ve TikTok hesabı üzerinden arkadaşlık teklif ettiği belirtildi. Anne E.Ş.’nin suç duyurusunda bulunması üzerine D.T. ifadesini verdikten sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. 8 yaşındaki kız öğrenci de psikolojik desteğe yönlendirildi. Anne E.Ş., verdiği ifadede şahsın kızına sarıldığını aktararak, olayın öğretmen N.A.D’nin sorumluluğunu yerine getirmemesinden kaynaklandığını belirtti. Anne hem öğretmenden hem okul güvenliğini sağlayamayan yönetimden de şikayetçi oldu.
OKUL ÖNÜNDE İSYAN
D.T.’nin okuldaki diğer kız öğrencilere de tacizde bulunduğu iddia edilirken veliler bugün sabah 9.00’da okul önünde toplandı. DİSK Genel İş ve Eğitim-İş’in de destek verdiği eylemde veliler okul müdüründen açıklama bekledi. Rehberlik öğretmenleri mağdur öğrencinin sınıfındaki velileri toplantıya alması da velilerin tepkisine neden olurken “Müdür istifa” sloganları atıldı.
“ÇOÇUKLARIMIZI KORUYAMIYORUZ”
Basın açıklamasını okuyan mağdur öğrencinin teyzesi Yasemin Çetin, okulda yapılan tacize sessiz kalamayacaklarını belirterek, “Bu olay gösteriyor ki, çocuklarımızı yalnızca evde değil, okullarda da koruyamamaktayız. Okul yönetimi ve yetkililer, çocukların güvenliği içim daha hassas ve sorumlu davranmalıdır. Eğitim kurumlarının öncelikli görevi, çocuklarımızın sağlıklı, güvenli ve saygılı bir ortamda eğitim görmelerini sağlamaktır. Ancak bu görev yerine getirilmeyince, hem çocuklarımız hem de ailelerimiz ciddi zarar görmektedir. Bu konudaki tepkimizi en güçlü sekilde göstermeli ve çocuklarımızın haklarını savunmalıyız. Birlikte sesimizi yükselterek bu olayın üzerine gitmek, Gelecekte böyle trajedilerin yaşanmasını önlemek için hepimize düsen bir sorumluluktur. Olayın ardından sorumluların hesap vermesi gerektiğini ve benzer olaylarin yaşanmaması için gerekli adımların atılması konusunda ısrarcı olacağımızı buradan duyuruyoruz. Toplum olarak çocuklarımızın güvenliği için bir araya gelmeli ve bu mücadeleyi sonuna kadar sürdürmeliyiz” dedi.
“GÜVENLİK SORUŞTURMASI YAPTINIZ MI?”
Eğitim-İş İzmir 3 nolu Şube Başkanı Barış Düdü de bakanlığa seslenerek, “Okullara aldığınız köle gibi ücretlerle çalıştırdınız bu kişilerin güvenlik soruşturmasını yaptırıyor musunuz? Bu personelin güvenlik soruşturması yapıldı mı? Daha kaç çocuğun tecavüze tacize uğramasına seyirci kalacaksınız? Geri kafalılar, yobazlar. Eğitim İş olarak biz bu işin sonuna kadar takipçisi olacağız. İl milli eğitim müdürlüğü şu anda İşgücü Uyum Programı ve Toplum Yararına Programlar (TYP) çerçevesinde okula aldığın işçilerin güvenlik taramasını yaptır. Bugüne kadar yaptırmadıysan bu sana ders olsun. Ey AKP iktidarı! Ey Milli Eğitim Bakanı! Sana sesleniyoruz. Eğitimden tasarruf olmaz. Gelecek ne yetiştirdiğimiz okullarda artık tuvaletlerin pisliği dışarıya taşmış vaziyette. Okulda temizlik personeli yok. Okulda A4 kağıdı yok. Bizim sizden korktuğumuzu sanmayın. Buradaki insanların terbiyesini bu olaydaki vakurluğunu sakın haa çekinme sanmayın. Elbette ki çocuklarımıza el uzandığı zaman bizim önümüze ne barikatlar ne de bürokratlar durabilir. Hepsini tek tek aşağıya indirmesini biliriz. Bu konudaki ihmali olan tüm bürokratlar hesap vermeye mecburdur. Türkiye'de artık birileri hesap vermeyi öğrenmeli. Hele söz konusu çocuklarımız olduğu zaman... Burada Milli Eğitim Bakanı Sayın Yusuf Tekin'e diyorum ki okullar, çocukların ve öğretmenlerindir. Öğretmenle çocuğun buluştuğu yerdir. Aklın ve bilimin merkezidir Okullarımıza neidüğü belirsiz insanları sokmaktan okula aktarmadığınız paraları yandaş vakıflara, derneklere aktarmaktan vazgeçin. Okulun temizlik personeline, okulun daha fazla öğretmene İzmir’in daha fazla dersliğe ihtiyacı var” diye konuştu.
MECLİS'E TAŞINDI
CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç da zanlının serbest bırakılmasına tepki göstererek, “Yine cezasızlık… Yine mağdurun adalet duygusunu yaralayan, faili ise daha cesaretlendiren, ödüllendiren yargı sistemini kabul etmiyoruz” dedi. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç ile Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in yanıtlaması talebiyle soru önergesi veren Kılıç, “Okullara alınan personel herhangi bir güvenlik soruşturmasından geçirilmekte midir? Şüpheli hakkında yapılan şikayete rağmen, neden bir gün gözaltında tutulduktan sonra serbest bırakılmıştır?” sorularını yöneltti.