İktidara yöneltilen sorular yanıtsız kaldı

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun yayımladığı 2024 Mart Raporu’na göre geçtiğimiz ay 25 kadın cinayeti işlendi.

Eylül Barut

Kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetleri gün geçtikçe artıyor. Bu cinayetlerin birçoğu engellenebilecekken işini yapmayan görevliler, ciddiye alınmayan şikayetler sonucunda birçok kadının hikayesi yarım kalıyor. Kadın Cinayetlerini Durduracağız platformunun yayımladığı 2024 Mart Raporu’na göre geçtiğimiz ay 25 kadın cinayeti işlendi, 21 kadın ise şüpheli bir şekilde ölü bulundu. Mart ayında yitirdiğimiz kadınların yüzde 96’sı failleri tanıyordu. Bu kadınların yüzde 52’si evli olduğu erkek tarafından, yüzde 12’si eskiden birlikte olduğu erkek tarafından, yüzde 8’i ise eskiden evli olduğu erkek tarafından katledildi. 

‘İHMAL VAR’

Mart ayında ilk kez AYM bir kadın cinayetinde görevlilerin ihmali bulunduğu kararını verdi. Serpil Erfındık cinayetinde koruma kararının takibini yapmadığı için dönemin Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü ve koruma kararının tebliği ve uygulanmasını sağlamadığı için karakol başkomiseri cezalandırıldı. Ayrıca raporda “Son bir yılda 39 kadın failler hakkında polis veya savcılığa şikayette bulunmuş, korunmak için yetkili mercilere başvurmuş olmalarına rağmen öldürüldü. Bu ay öldürülen kadınların %20’sinin öldürüldükleri anda fail hakkında uzaklaştırma kararı olduğu biliniyor. Yasaları uygulamayanlar, görevlerini ihmal edenler kadın cinayetlerine ortaktır” ifadelerine yer verildi. Yine aynı platformun verilerine göre 2024 yılının ilk 3 ayında öldürülen kadınların sayısı en az 92’yi buldu.

‘DEVLET GÖREVİNİ YAPMIYOR’

Platformun Kadın Meclisleri temsilcisi Esin İzel Uysal, kadın cinayetlerinde görevlilerin ve iktidarın ihmallerini Cumhuriyet’e değerlendirdi. Platformun kurulduğu dönemde Aile ve Sosyal Hizmetler ile İçişleri Bakanlığı’na ellerindeki verileri açıklamaları için talepte bulunduklarını belirten Uysal, “Kadınlar erkek şiddeti yüzünden can verirken devletin elinde veri olmadığını öğrendik. Herhangi bir sorunu tespit etmek ve çözüm üretmek için elimizde somut veriler olmalı. Ancak devlet daha en başında görevini yerine getirmiyor” dedi. Yetkili makamların yıllar sonra yayımlamaya başladığı verilerin eksik olduğunun altını çizen Uysal, “Neye göre açıklandığı belli olmayan veriler bunlar. Çok manipülatif de kullanılıyor” diye konuştu. İktidarın geçtiğimiz senelerde büyük kamuoyu tepkilerine rağmen çekildiği İstanbul Sözleşmesi’ne dikkat çeken Uysal, “Devletin atması gereken asıl adımlar kadın örgütleriyle beraber bir koordinasyon içerisinde hareket etmek. Devletin elinde çok ciddi imkanlar var, bizim de tespitlerimiz ve çözüm önerilerimiz var” ifadelerini kullandı.

YETKİLİLERE SORU ÖNERGESİ

Geçtiğimiz Mart ayında Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde de kadın cinayetlerinin araştırılmasına ilişkin yazılı soru önergeleri verildi. Emek Partisi Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca 15 Mart’ta Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş’a yönelik önergesinde görevlilerin ihmalleri olup olmadığı sorgulandı. Karaca önergesinde “6284 sayılı kapsamında koruma kararı almış kadınlardan sorumlu kolluk görevlilerinden kaçı hakkında görevini iptal ettiği gerekçesiyle adli ya da idari soruşturma başlatılmıştır?” sorusuna yer verdi. TİP İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil’in 20 Mart’ta verdiği soru önergesiyle Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’a “En temel insan haklarından biri olan yaşam hakları her gün ihlal edilen kadınların bu haklarının korunması için caydırıcı ceza ve infaz düzenlemeleri için herhangi bir çalışmanız var mıdır?” sorusu yönetildi. CHP Aydın Milletvekili Süleyman Bülbül’ün 29 Mart’ta İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya yönelik verdiği önergede ise kadına yönelik şiddete ilişkin verilerin resmi makamlar tarafından paylaşılmadığına dikkat çekildi. Bülbül resmi verilerin yazılı olarak paylaşılmasını talep etti. Önergelere henüz yetkili makamlar tarafından bir cevap verilmedi.