İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: Kastamonu ve Bartın'daki sel felaketinin bilançosu 4.2 milyar TL
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kastamonu ve Bartın'da yaşanan afetlerle ilgili "Bu selde, yaptığımız hesaplamalar çerçevesinde 4.2 milyar TL'lik hasar oluştu. İlgili kurum ve kuruluşlarımızın kendi bütçelerinde oluşturduğu çalışmalar elbette ki bunun dışındadır. Toplam hasarın artabileceğini değerlendirebiliyoruz" dedi.
DHAİçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Batı Karadeniz’de yaşanan sel sonrası Kastamonu Bozkurt ve Küre ilçelerinde inceleme yaptıktan sonra helikopterle Bartın’a geldi. Buradan Bartın Valiliği’ne geçen Bakan Soylu, İl Afet ve Koordinasyon Kurulu’nun toplantısına katıldı.
Batı Karadeniz Bölgesindeki sel afetinin bilançosunu ve gelinen noktayı açıklayan Bakan Soylu, “Bartın, Kastamonu, Düzce, Zonguldak, Bolu ve Karabük illerimizde kısmen de Sakarya’da gerçekleşen aşırı yağışlardan kaynaklanan sel afetleri ve su taşkınlarıyla ilgili son değerlendirmemizi yaptık. Bugün hem Kastamonu ve Bartın’da çeşitli çalışmalarımız oldu. Sel baskınlarında ve su taşkınlarında 2 kaybımız, bunların biri Düzce’de yaklaşık 250 arama kurtarma ekibiyle birlikte, toplam 330 personelle arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Bugün uğradığım Kastamonu Küre’de ise 130 arama kurtarma olmak üzere 250 personelle birlikte bu çalışmalarımız devam ediyor. İnşallah en kısa zamanda ailelerine bir haber verebilmeyi Cenab-ı Allah nasip eder” dedi.
Sel nedeniyle yaklaşık 2 bin 786 kişinin tahliyesinin gerçekleştiğini ifade eden Bakan Soylu, “Acil yıkık veya yıkılması gerekenler ağır hasarlı olanların dışında hemen hemen hepsi yerlerine geri döndü diyebiliriz. Gerek yıkık, gerekse ağır hasarlı acil olarak nitelendirdiğimiz konutlara elbette ki dönebilmek mümkün değil, onlara diğer safahatlar gerçekleşecektir. Şu ana kadar karayollarında 128 kilometrelik yolların tamamen bozulduğu ya da hasarlı olduğu bilgisi var. Karayollarının dışında Valiliklerin uhdesinde olan Özel İdare 566 kilometrelik alan Batı Karadeniz afetinde hasarlandığını söyleyebiliriz. Yaklaşık 80 köprü ve 391 menfez var. Şu ana kadar hesaplayabildiğimiz bin 80 konutta zarar olduğu yine 516 iş yeri, 35 araçta zarar tespiti şu ana kadar oluştu. Ama hala hasar ve zarar tespitlerimiz devam etmektedir. Çünkü tarım hasarları da var. Tarım hasarlarının da bir bölümü ortalama söyleyebilirim, şu anda yüzde 65-70 civarında bir bölümünü tespit edebildik. Şu ana kadar yekûn de bu selin yaptığımız hesaplamalar çerçevesinde maliyeti 4.2 milyar TL’lik hasar oluştu. Yine önemli bir maliyetle karşılaştığımızı burada ifade etmek isterim. Tabi bunlarda ilgili kurum ve kuruluşlarımızın kendi bütçelerinde oluşturduğu çalışmalar elbette ki bunu dışındadır. Toplam hasar 4.2 milyarlık hasar tespitinin artabileceğini değerlendirebiliyoruz” diye konuştu.
‘HERKESİN BAŞIMIZIN ÜSTÜNDE YERİ VAR’
Yaşanan eleştirilere değinen Bakan Soylu, şu açıklamalarda bulundu:
“Dönem dönem bu tür afetlerde bazı tartışmalar oluyor, ‘işte biz buraya araç gönderdik, aracımızı durduruyorlar. İşte çalıştırmıyorlar’, bir açıklama yapayım, AFAD afette bütün kamu araçlarını sahibidir. Bazı belediyeler, ‘ben aracımı gönderdim’ diyor ya, yüzlerce belediye var aracını gönderiyor sesini çıkarmıyor. Bunu bir insanlık ve komşuluk ve bir kamu yararı olarak değerlendiriyor. Bu araçlar bizim şahsi mallarımız değildir, bu araçları milletin malıdır. Biz afet zamanında kamunun bütün araçların AFAD’ındır. Ve istediği özel teşebbüslerin de araçlarını alabilme kabiliyetini kanunen hakkı söz konusudur. Ve bunu da yaptığımız zamanlar da oluyor. Onun için milletin vergileriyle alınmış, yok Bartın’a geldi, bekletildi gibi çalışanların da moralini bozabilecek, bütünlüğü bozabilecek bir çalışmayı bir değerlendirmeyi sadece ve sadece küçük işlerle meşgul olmak olarak görürüz. Bu doğru değildir. Biz buna bakmayız ama kamuoyunu aydınlatma gibi bir vazifemiz ve görevimizde söz konusudur. Arkadaşlarımız burada yoğun bir çalışma ortaya koydular. Elbette ki görevimizi yapacağız, yapmaya da hep birlikte devam edeceğiz. Türkiye’nin neresinden gelirse gelsin, hangi kurumdan gelirse gelsin, herkesin başımızın üzerinde yeri var. Herkesi sevk etmekle görevliyiz, görevimiz budur. Evet eksik yapmış isek eksik yapmışızdır. Bu eksikliğinde maliyetini üzerimize almaya elbette ki kabulüz. Onun için özellikle afet zamanlarında birtakım değerlendirmeler yapmanın çok makul olmadığının altını bir kez daha çizmek istiyorum. Allah bu afetlerle bizlere karşı karşıya bırakmasın.”
‘TÜRKİYE’NİN BİR AFET BÖLGESİ OLDUĞU UNUTULMAMALIDIR’
Türkiye’nin bir afet bölgesi olduğunu söyleyen Bakan Soylu, şöyle konuştu:
“Ancak Türkiye’nin afet bölgesi olduğunu unutmamalıdır. Afetle mücadele sadece kamunun işi değildir, afetle mücadele topyekûn milletimizin bir sorumluğu olarak üstlenmesi gereken bir anlayıştır. Afetlerin bütün dünyada şöyle bir özelliği daha var; afetler bütün dünya için literatürde yenilenme işinde önemli bir adımdır. Yani her afet kendine ait yeni bir tedbir almayı getirir. Yani tedbir almayı zorunlu hale getirir. Onun için burada bu afetlerin bize sağladığı daha önce aldığımız tedbirlere ek tedbirler alınması hususunda ayrı bir bahistir. Ve biz bunları her birini teker teker değerlendiğimizi ifade ediyoruz."