İbadete açılan Ayasofya’nın bu kez de tarihi duvarları lime lime soyuldu (25 Mayıs 2022)
İbadete açıldığından bu yana sık sık tahrip edilen Ayasofya’nın bu kez de duvarları soyularak poşetlere konuldu. Uzmanlar, Ayasofya’nın cami olduktan sonra doğru şekilde denetlenmediğini söyledi.
Sena Tufan86 yıl boyunca müze olarak hizmet veren Ayasofya, ibadete açıldığı günden beri ziyaretçilerin tahribatına uğruyor. Yaklaşık 1500 yıllık Ayasofya’nın içindeki mozaikler ve çeşitli tarihi yapılar müze durumundayken özenle korunuyordu.
Ancak bugün tarihi yapının duvarlarından parçalar koparılıp poşetlere dolduruyor. Geçen günlerde Ayasofya’nın tarihi İmparator Kapısı tahrip edilmiş, bazı kişiler kapıdan parça koparıp yemeye çalışmıştı. Vakıflar Genel Müdürlüğü ise konuyla ilgili yaptığı açıklamada, İmparator Kapısı’nda bulunan ahşap madalyonun, ahşabın olağan sürecinden yıprandığı ve güvenlik zafiyeti bulunmadığı savunmasını yapmıştı. Tarihi su haznesinin de kapağı da kırılan Ayasofya’da, ziyaret için gelenler ayakkabılarını kapağın içine koyarak tahrip etmişti.
"PUTA ÇEVRİLDİ"
İlahiyatçı ve felsefeci Prof. Dr. Şahin Filiz, Ayasofya’daki tahribatı Cumhuriyet’e değerlendirdi. Ayasofya’nın ibadethaneye çevrilerek tahribatına yol açıldığını kaydetti.
Filiz, “Sadece ibadethane olarak görüldüğü ve kutsandığı için taşının toprağının kutsal olduğu izlenimi halka geçti. Kutsallaştırılması, tarihsel değeri açısından değil, dini değeri açısından yapılan bir puta çevrildi. Bu tahribatların ardı arkası kesilmeyeceği için ibadethane olmaktan da çıktı. Müzeden ibadethaneye dönüştürülmesi halkta kutsiyet izlenimi yarattı. Cami olduğu için düzgün bir şekilde denetim de yapılamıyor. İbadet kastıyla gelen de gelmeyen de rahatça gelebiliyor. Bu nedenle tahribat devam edecek. İnsanların ibadet edebileceği birbirinden güzel camiler var. Ayafosya’nın bu hale gelmesinde siyasilerin çok büyük sorumluluğu var. Tahribat önlenmek isteniyorsa denetleme yapılmalı ancak şu an bunu yapmak mümkün değil” diye konuştu.
Atatürk’ün tahribat olabileceğini öngörerek Ayasofya’nın müze olmasını sağladığını belirten Şahin Filiz, şöyle konuştu:
"ATATÜRK HAKLIYDI"
“Atatürk, böyle olacağını 100 yıl önce görmüştü. Atatürk’ün bu kararı, Ayasofya’nın yarınının ne olacağını bildiğindendi. Bütün dünyanın ilgisinin, gözünün kulağının kendisinde toplanacağı bir tarihsel yapı olarak tayin etmişti zaten Atatürk. Gerçekten de haklı çıktı. Eğer sağ olsaydı, ‘Ben size demiştim’ derdi. Müslümanların ibadet edebileceği pek çok cami var. Atatürk, bu tahribatlar nedeniyle yaşadığımız acı verici manzarayı denemeden, görmeden tahmin etmişti. ”
"TEHLİKEDE"
Sanat Tarihçisi Selçuk Eracun da ziyaretçi sayısının fazla olmasının dahi Ayasofya’nın geleceği için tehlike oluşturduğunu söyledi. Eracun, “Kontrol mekanizması işlemiyor. Nereye bakarsanız insan var. İbadet edenlerle gezmek için gelenleri koordine edip ona göre kontrol sağlamak gerekli. Bu kadar kalabalık grupların Ayasofya’ya girmesi zaman içinde nefesten gelen karbondioksit nedeniyle içerideki havanın kalitesini etkileyeceği için olumsuz etki de yapacaktır. Bir an önce tedbir alınmalı. Halk da bilinçlendirilmeli. Temelde yatan batıl inançlardan insanlar uzaklaştırılmalı. Burada bulunan mozaikler, pagan döneminden kalan freskler de tahrip edilirse bunların geri dönüşü olmayacaktır. Müzeyken, giriş çıkışlarda ziyaretçilerin üstü aranıyordu. Şu an böyle bir denetim yok” ifadelerini kullandı.