Hülya Şellavcı cinayeti: 12 polis memuru hakkında 'ihmal'den hapis istemi

İzmir'de boşanma aşamasındaki eşi tarafından öldürülen Hülya Şellavcı Yeğin'in (52) ölümüyle ilgili 12 polis hakkında 'ihmalleri bulunduğu' gerekçesiyle 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıyla iddianame hazırlandı. İddianamede, Kaffar Yeğin'in verilen tedbir kararında birden çok ihlali olmasına rağmen şüpheli olan polis memurlarının görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme gösterdiklerine yer verildi.

DHA

Bornova'da geçen yıl 22 Ekim'de, Işıkkent Ayakkabıcılar Sitesi'nde ayakkabı nakış atölyesi olan Hülya Şellavcı Yeğin'e ulaşmayan yakınları, iş yerine gitti. Burada saat 00.30 sıralarında kanlar içinde bulunan Yeğin'in, tabanca ile vurularak öldürüldüğü belirlendi.

Polis, şüpheli olarak kadının boşanma davası açtığı eşi Kaffar Yeğin'i yakalamak için çalışma başlattı. Yeğin'in cinayetten önce Kaffar Yeğin hakkında tehdit ettiği gerekçesiyle, 4 kez suç duyurusunda bulunduğu ve uzaklaştırma kararı aldırdığı ortaya çıktı. Olaydan 3 gün sonra İzmir 16'ncı Aile Mahkemesi'nce Kaffar Yeğin hakkında 30 günlük zorlama hapis kararı verildi. Ayrıca Kaffar Yeğin'in, Yeğin'in öldürüldüğü atölyeye yakın görüntüleri de ortaya çıktı. Yeğin 8 Kasım'da, Konak ilçesi Fatih Mahallesi'nde, arkadaşı M.G.'nin (67) evinde suç aleti silahla yakalandı. Yeğin tutuklanırken, arkadaşı M.G. ise serbest bırakıldı.

CİNAYET ÖNCESİ SUÇLARDAN 5 YIL 5 AY 22 GÜN HAPİS CEZASI

Kaffar Yeğin hakkında 'eşi tasarlayarak kasten öldürme' suçlamasından ağırlaştırılmış müebbet, 'silahla gece vakti yağma'dan 15 yıla kadar hapis, 'ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma, taşıma veya bulundurma' suçundan 3 yıla kadar hapis istemiyle, 14 Ağır Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Ayrıca cinayetten önce hakkında çeşitli suçlamalar bulunan Kaffar Yeğin hakkında, 'kadına karşı tehdit', 'hakaret', 'ısrarlı takip' ve 'yaralama' gibi suçlardan 13 yıla kadar hapis cezası istemiyle 50'nci Asliye Ceza Mahkemesi'nde de dava açıldı. Bu dava geçen ay sonuçlandı. Karar öncesi savunmasında eski eşleri ve kadın arkadaşlarına yönelik hiçbir zaman kötü muamelede bulunmadığını söyleyen sanık Kaffar Yeğin'e, 'hakaret'ten 8 ay 22 gün, 'kadına karşı tehdit'ten 1 yıl 3 ay, 'yaralamadan' 1 yıl 6 ay ve 'ısrarlı takipten' 2 yıl olmak üzere toplam 5 yıl 5 ay 22 gün hapis cezası verildi. Kaffar Yeğin'in, 'eşi tasarlayarak kasten öldürme' suçlamasından yargılanmasına ise devam ediliyor.

İDDİANAME HAZIRLANDI

Öte yandan Avukat Ensar Aktürk, kayınvalidesinin ölümünde ihmali olduğu gerekçesiyle, geçen yıl 24 Ekim'de Karabağlar Aile İçi Şiddetle Mücadele Büro Amirliği ve Bornova Aile İçi Şiddetle Mücadele Büro Amirliği'nde görevli memurlar için şikayetçi olmasının ardından İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Kamu Görevlisi ve Toplum Suçları Soruşturma Bürosu, soruşturma başlattı. İhmali bulunduğu gerekçesiyle 12 polis memuru hakkında 3 aydan 1 yıla kadar hapis cezasıyla iddianame hazırlandı. İddianamede, Kaffar Yeğin'in verilen tedbir kararında birden çok ihlali olmasına rağmen şüpheli olan polis memurlarının görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme gösterdiklerine yer verildi. Şüphelilerin, kişilerin mağduriyetine ve kamunun zararına neden olarak görevlerini ihmal ederek, üzerlerine atılı suçu işlediklerinin anlaşıldığı belirtildi.

"ÖZELLİKLE 2 POLİS MEMURUNUN AĞIR İHMALİ OLDUĞUNU DÜŞÜNÜYORUZ"

Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Hülya Şellavcı Yeğin'in damadı, Avukat Ensar Aktürk, "Her iki büro amirliğinde görevli polis memurların ihmalleri olduğunu düşündüğümüz için şikayette bulunmuştuk. Özellikle 2 polis memurunun ağır ihmali olduğunu düşünüyoruz. Şikayet dilekçelerimiz savcılıkta yanıt buldu. Her iki bürodan 12 polis memuru hakkında görevi ihmalden ceza davası açıldı. 10 polis memuru için istenen ceza hakkında görüşümüz olumlu. Ancak ağır ihtimali bulunduğunu düşündüğümüz 2 polis memuru için  'görevini yerine getirememe' suçundan ceza verilmesini talep ediyoruz çünkü olay gecesi Karabağlar Aile İçi Şiddetle Mücadele Büro Amirliği'ne başvurduğumuzda, kayınvalideme ulaşamadığımızı söylediğimizde faili aradılar ancak ona da ulaşamadılar. Faile de kayınvalideme de ulaşılamıyor. Ortada bir olay olduğu belli. Onlar koruma tedbirini uygulamada yükümlü olan polis memurları. Ancak bürodaki görevdeki polis memuru, bu normal bir olaymış gibi bizi kayıp kişiler bürosuna gönderdi. Bu da zaman kaybına neden oldu" dedi.

"DERDİMİZ YAPTIKLARI İŞİN FARKINA VARMALARI"

Avukat Aktürk, "Belki görevlerini yapmış olsalardı bu olay yaralama ile sonuçlanacaktı. Bu nedenle bürodaki iki polis memurunun 'görevini yerine getirmeme' suçundan yargılamalarını istedik. İddianamede istenilen cezaya göre maksimum 1 yıl ceza alacaklar ancak biz bu iki polis memuru için 2 yıla kadar hapis istemi talep ediyoruz. Amacımız polis memurlarını cezalandırmak değil. Görevini layıkıyla yapmadıkları için insanların ölümüne sebep olabiliyorlar. Tedbir kararları uygulanırken hakkında tedbir bulunan kişinin kontrol edilmesi gerekiyor. Kimse tedbir alınan kişinin adresini sormamış, sistemde gözüken adresi kontrol etmişler. Zaten bu kişinin kayınvalidemin evine gelmesi yasak. Süreçte bunun gibi birçok ihlal var. Derdimiz polislerin cezalandırılması değil, yaptıkları işin farkına varmaları ki bundan sonra kimsenin başına böyle bir şey gelmesin. Bütün derdimiz bu" ifadelerini kullandı.