Hayvan katliamları sürüyor

Tüm tepkilere karşın Meclis’ten geçen ve kamuoyunda “katliam yasası” olarak bilinen yasa değişikliğinin ardından Türkiye’nin birçok yerinde çeşitli katliam ve hayvana şiddet olayları yaşanıyor.

Şevval Aydoğan

Tüm tepkilere karşın Meclis’ten geçen ve kamuoyunda “katliam yasası” olarak bilinen yasa değişikliğinin ardından Türkiye’nin birçok yerinde çeşitli katliam ve hayvana şiddet olayları yaşanıyor. Geçen haftalarda  Gebze Belediyesi Sokak Hayvanları Tedavi Rehabilitasyon Merkezi önünde 40’tan fazla kedi ve köpek, Ümraniye’de belediyeye ait bir barınakta ise çok sayıda kedi ve köpek ölü olarak bulunmuştu. Son olarak ise önceki gün Pendik’te bir çöp konteynerinde onlarca kedi ölü olarak bulundu. 

NİĞDE’DE TAKİPSİZLİK

Pek çok farklı noktadan katliam haberleri gelmeye devam ederken, ağustos ayında ortaya çıkan ve Niğde Belediyesi’ne ait hayvan barınağında çok sayıda hayvanın katledilerek toplu mezarlara gömülmesine ilişkin başlatılan soruşturmada kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi. Barınakta çalışanların soruşturma kapsamında verdikleri ifadelerde yaşanan katliamı kabul etmesine karşın verilen takipsizlik kararı ise tepkilere neden oldu. Türkiye İşçi Partisi (TİP) Sözcüsü Sera Kadıgil, verilen takipsizlik kararını Meclis gündemine taşıdı. Kadıgil, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’un yanıtlaması üzerine sorular yöneltti. 

Yaşanan hayvan katliamlarına ve verilen kararlara ilişkin İstanbul Barosu Hayvan Hakları Merkezi avukatlarından Hafize Hilal Koçak, Cumhuriyet’e konuştu. 

‘KATLİAMI GÖREV SANDILAR’

Yasa değişikliği boyunca bu değişikliklerin şiddeti tetikleyeceğine ilişkin uyarılarda bulunduklarını hatırlatan Koçak, “Yasa değişikliği ile barınak görevlileri katliamı bir hak hatta görev zanneder hale geldi. Kediler ve köpekleri anestezik ilaçları fazla doz vererek bazen barınağa dahi getirmeden öldürdüklerine, barınakta aynı yola başvurduklarına şahit olduk. Öte yandan hayvanların ölmesini dahi beklemeden çöp poşetlerine koyarak çöp konteynerine attıklarına, şiddet uyguladıklarına, tarihi geçmiş ilaçlar kullandıklarına, temel sorumlulukları olan aşılama ve kısırlaştırmayı neredeyse tamamen bırakıp öldürmeye odaklandıklarına da şahit olduk” dedi.

Niğde, Gebze ve Ümraniye’de yaşanan olayların arından kuvvetli deliller olmasına karşın etkin soruşturma yürütülmediğine dikkat çeken Koçak, “Bu yasa değişikliği ve cezasızlık algısı bizi ciddi bir şiddet sarmalının içine sürüklüyor. Yavru köpekleri dirgenle öldüren katil, duruşma salonunda “devlet köpekleri öldürmek için kanun çıkardı” diye savunmada bulunuyor ve tahliye ediliyor. Bir hayvanı acımasızca döven, öldüren ve istismar eden insanlar ertesi gün elini kolunu sallayarak aramızda geziyor” diye konuştu.