Hatay'da çekilen 'Şahsi Meselemiz' filmiyle ilgili yeni gerginlik
Depremin en büyük yıkım yarattığı Hatay’ı plato olarak kullanan ve 6 Şubat depremlerini anlatan Şahsi Meselemiz filminin oyuncuları yeni adımları ile kendilerine olan tepkiyi artırdı. Dizinin başrol oyuncularının mezarlıktan fotoğraf çekip sosyal medya hesaplarından paylaşmasına hem depremzedeler hem de oyuncu ve yapımcılar büyük tepki gösterdi.
Çağdaş BayraktarDeprem sonrası Hatay’da birçok temel sorun çözüm beklerken kentte “Şahsi Meselem” adlı film çekiminin başlaması büyük tepki çekmişti. Konuya ilişkin halk imza kampanyası başlatırken film ekibinden tansiyonu yükselten yeni bir adım daha geldi. Filmin başrol oyuncularından Tolga Kandemir, kendi sosyal medya hesabından diğer başrol oyuncuları Suzan Aksoy ve Hilal Anay ile beraber Hatay Mezarlığı’ndan fotoğraf paylaştı. Sonrasında bu fotoğrafı Hilal Anay da kendi hesabından paylaştı.
“ACILARIMIZ ÜZERİNDEN PRİM YAPMAYIN”
Paylaşıma Hataylılar büyük tepki gösterdi. Cumhuriyet’e konuşan depremzede Sergen Susam, “Şehrimizde meydana gelen ve adeta her şeyimizi bizden alan deprem sonrasında pek çok skandal yaşadık. Yardımların ve arama kurtarmanın gecikmesi, çadır satma skandalı, valimizin milletvekilliği için istifa edip burayı bırakıp gitmesi... Bu kadar skandala alışkın olmamıza rağmen yıkılan şehrimizin bir film seti dekoru olarak kullanılması bizi çok şaşırttı” dedi.
Bunun üzerine oyunculara depremzedelere makyajı yapılması, gerçek depremzedelerin yanında çekim yapılmasının kendilerini daha öfkelendirdiğini belirten Susam, “Filmin oyuncularının mezarlıktan gülerek attıkları fotoğraf ise bardağı taşıran son damla oldu. Acılarımızın ve anılarımızın üzerinden kimsenin prim yapmasını istemiyoruz, yasımız devam ediyor ve buna saygı duyulmasını bekliyoruz. Bu film yayınlanırsa bugüne kadar yaşadıkları yetmiyormuş gibi Hatay halkına bir darbe de buradan vurulacaktır” ifadelerini kullandı.
“BİZ MEZARLIK YOLUNDAN GEÇEMEZKEN...”
Depremde yakınlarını kaybeden bir başka depremzede Asya Aylin, “Şu an kaldığım yer mezarlığın yakınında. Akrabalarım ve çocukluk arkadaşım orada yattığı için ben mezarlığın yolundan bile geçemiyorum, biz bu hissiyattayken bu yapılan film ve paylaşılan fotoğraf bize en büyük hakaret. Bizimle adeta dalga geçiyorlar, yaşananlardan çok rahatsızız” dedi.
“Depremin 3. gününe kadar hiçbirimize yardımcı olmayan AFAD ve Kızılay gibi sivil toplum kuruluşlarının kahraman gibi gösterileceği bir filmi ölülerimize bize saygısızlık olarak görüyoruz” diyen ve depremde enkazdan çıkan Dünya Akın, “Ayrıca oyuncuların duyarsız davranışları da onlara olan olumsuz düşünceleri besliyor. Asri Mezarlık’ta kefen bulamadığımız için kıyafetleri ile gömdüğümüz halkımızın dibinde gülerek selfie çekilmek meselelerinin şahsi değil maddi olduğunu da kanıtlayan cinsten. Bu filmin yayınlanmasını kesinlikle istemiyor, şehrimizdeki süreci en doğru şekilde anlatacak yapımlar görmek istiyoruz” ifadelerini kullandı.
“BENDE Mİ SORUN?"
Filme ve fotoğraf paylaşımına tepki Hataylılarla sınırlı kalmadı. Oyuncu ve yapımcılardan da konuya ilişkin paylaşımda bulundu. Oyuncu Deniz Baysal Yurtcu, “Şahsi Meselemiz adlı filmin ekibi bu sefer de mezarlarımızda gülerek set fotoğrafı çekiyorlar. Bizimle alay ediyorlar resmen. Enkazı set yaptıkları yetmedi, sıra mezarlarımızda. İğrençsiniz!” sözlerinin bulunduğu bir iletiyi alıntılayarak “Boğazıma yumru oturdu. Bende mi sorun var? Normal mi bu?” cümleleriyle yaşananlara tepki gösterdi.
“FİLMCİLİK CİDDİ BİR İŞTİR”
Sınav, Ayla ve Uzun Hikaye filmlerinin senaristi ve yapımcı Yiğit Güralp de sosyal medya hesabından “Filmcilik hafif meşrep bir meşgale gibi gösterilse ya da algılansa da ciddiyet isteyen “bir iştir”, her profesyonel iş gibi mesleki etik söz konusudur. Arz ederim” ifadelerinin olduğu bir paylaşımda bulundu.
“Bir film ille gerçek mekanlarda hayata geçecek diye bir şart yoktur. Hele dünya tarihinin en ağır felaketlerinden birine sahne olmuş bir bölgede habercilerin bile çalışma prensipleri etik kurallara bağlıyken, burada bir set kurmak etik tartışmaları doğal olarak beraberinde getirir” diyen Güralp, “Maliyeti düşük bir filmin gayeleri arasında niyete bağlı olarak imkansızlık, gerçekliğin kalite getirmesi gibi anlaşılır zaruretler dışında bir koyup beş alma arzusu misali çiğ yaklaşımlar da olabilir” sözleriyle konunun başka bir boyutuna dikkat çekti. Çekim için “bölgenin mülki amirlerinden yazılı izin alınması gerektiğini” anımsatan Güralp, şunları söyledi:
“DEVLET İKİLEMLERİ İDARE İÇİN VARDIR”
“Bu film için alınmış olması gereken izin de aynı etik tartışmanın temel maddelerinden biridir. İnsanlık alemi bir kamera gördüğünde kadrajın içine el sallama eğilimi içinde olan fertler barındırdığı gibi bundan rahatsızlık duyan akil, acılı, saygı bekleyen fertler de barındırır. Kaydedilen ya da yayına arz olan çerçevede görünen her ferdin buna yazılı izin yanı muvaffakatname vermesi gerekir. Mülkiyet hakkı fikirden, gayrimenkule geniş bir bant içindeki konuları temel alır. Devlet, yürürlülük, yasa, denetim bu ikilemleri idare için vardır."
TEPKİLERDEN ÇEKİM YERİ DEĞİŞTİ
Eşini kaybeden depremzede bir kadının yaşadıklarını anlatacak filmin yapımcılığını Bülent Durgun, yönetmenliğini Gürsel Ateş yaparken, bir ayda çekimlerinin tamamlanması beklenen filmin galasının, depremin gerçekleştiği tarih olan 6 Şubat’ta, Hatay’da yapılması planlanıyor.
Öte yandan film çekimlerinin Antakya’da başladığı, alınan tepkilerden ötürü ekibin çekimlere Hassa ilçesinde devam ettiği belirtilirken, halkın yaklaşımı sonrası film ekibinin çekimleri planlanandan kısa sürede tamamlayıp Hatay’dan ayrılmaya hazırlandığı iddia edildi. Ayrıca oyuncular Tolga Kandemir ve Hilal Anay’ın, mezarlıkta yaptıkları paylaşımı yorumlardan sonra hesaplarından kaldırdığı görüldü.