Hatay Arpahan'da 'Cumhuriyet projesi': Köyden ulusala kırsal kalkınma
Her yıl 15 Ekim’de kutlanan Dünya Çiftçi Kadınlar Günü, kadının kırsal alanlardaki kritik rolünün takdir edilmesi amacını taşırken bu önemli gün herkese, aralarında yerli kadınların da bulunduğu çiftçi kadınların kırsal kalkınma, gıda güvenliği ve yoksulluğun ortadan kaldırılması konularındaki büyük katkılarını anımsatıyor.
Çağdaş BayraktarTürk tarımı, Türk kadınlarının dokunuşlarıyla üretime evriliyor. Dünya Çiftçi Kadınlar Günü’nde kendi özgün başarı hikâyesini yaratan kadın çiftçilerle Cumhuriyet-Kadın-Emek üçgeninde tarımı konuştuk.
2010 yılında kurulan, kadınların tarımda üretim kadar yönetim mekanizmalarında aktif olmasını hedefleyen aile işletmesi TEOFARM’ın kurucularından Elif Teoman Ovalı, “Bir Cumhuriyet Projesi” dediği modeli gazetemize anlattı.
KADİM VE BİLİMSEL
“Bu topraklara ve bir ülkenin kaderini değiştiren Atatürk’e her şeyden önce vefa borcumuz var” diyerek söze başlıyor, TEOFARM’ın kurucusu Elif Teoman Ovalı... 4 ay öncesine kadar Mustafa Kemal Üniversitesi İşletme bölümünde öğretim görevlisi olan Ovalı, 12 yıl önce kardeşi Adnan Murat Teoman’la TEOFARM markasını hayata geçiriyor. Bu marka ile amaçlanan, yalnızca üretim değil, özünde “kırsal kalkınma projesi”. Adındaki “Teo” soyadından gelirken “Farm” ise “markanın uluslararası iddia ile yola çıkma” stratejisinin bir sonucu. Ovalı, bunu açıklarken altını çizerek ekliyor: “Ayaklarını ulusala, bu topraklara basmayan, gücünü bu topraklardan almayan hiçbir proje bu topraklara fayda sağlayamaz.”
Ovalı, TEOFARM hikâyesini ve gelinen noktayı ise şöyle anlatıyor: “Kadın üreterek kendisini gerçekleştirebilir. Hayatım boyunca paylaşımı ve birleşimi önemsedim. Akademi kişisel idealimdi, ancak böyle bir proje toplumsal idealimdi. Köklü kadim bir geçmişi bilimsel bir modelle geleceğe taşımak istiyordum. Hatay’ın Kültürel, ekolojik ve ekonomik sürdürülebilirlik parolasıyla Arpahan köyünde yüzyıllardır tarımı sürdürdüğümüz aile çiftliğimizde 2010 yılında tek bir ürün ile başladık. ‘Anadolu’nun yağız delikanlısı’ olarak tanımladığım, endemik bir tür olan karakılçık buğdayına yoğunlaştık. Bu ürünü bulgur, makarna, un ve pasta sanayisinde kullanılacak biçimde seçeneklendirdik. Bu çabamız endemik türleri işleyerek, reçellerini üretmek ceviz, kıtır kabak, kebbet gibi yerli türleri tanıtarak devam etti. Bugün TEOFARM, 65 çeşit ürün ile yerli üreticinin ürününü de ulusal ve uluslararası piyasaya taşıyor. Sattığımız ürünün yüzde 70’ini kendi arazimizde yetiştiriyoruz. Bugün itibarıyla 200 dekarlık Türkiye’nin en büyük karakılçık üretim çiftliğine sahibiz. 1 yıl önce de TEOFARM Atölye’yi oluşturduk. Amacımız bu atölye ile kırsalda sanatı, bilgiyi, üretimi ve insana ve doğaya saygılı bir modeli teşvik etmek.
‘ÇİFTÇİ TANIMI’ DEĞİŞMELİ
Çiftçiliğin tanımına ilişkin de çarpıcı açıklamalar yapan Ovalı “Yönetim mekanizmasında kadına yer olmayan çiftçi anlayışı değişmeli. Her aşamada kadın olmalı. Biz ekip olarak 15 kişiyiz ve bu 15 kişinin 11’i kadın. Atölyemizdeki stajyer kızlarımızın, çiftliğimizde çalışan kadınlarımızın çocuklarından oluşması, doğru yolda olduğumuzu gösteriyor” diyor.
HER ÇÖZÜMÜ ATATÜRK’TE BULUYORUZ
Elif Teoman Ovalı tarımdaki ilerlemeyle ulusal bilincin gelişimi arasındaki ilişkiyi şu ifadelerle anlatıyor:
“Bir ülkenin kaderi, bir milletin kaderi, bir yurt idealiyle ortak ideallerle ulu önderin etrafında biçimlendi. Onun hedef gösterdiği muasır medeniyet seviyesinde ilerliyoruz. Ülkenin hak ettiği barışa, huzura, bolluğa ulaşmasına katkı sağlamayı görev ediniyoruz. Ve giriştiğimiz her projemizde o bize yol gösterici oluyor. Bir sorunla karşılaştığımızda da bunda onun çizgisinden uzaklaşmanın etkisi olduğunu görüyoruz. Ulusal bilincin öneminin farkındayız ve atölyemizde milli bayramları çalışanlarımızla coşkuyla kutluyoruz.”
ADANA’DA 3200 DÖNÜM ONA EMANET
Adana’da 24 yaşındaki kadın ziraat mühendisi, ailesi ve yakınlarına ait 3 bin 200 dönüm arazinin sorumluluğunu yürütüyor. Merkez Sarıçam ilçesinin kırsal Baklalı Mahallesi’nde ailesine ait çiftlikte küçük yaştan itibaren tarımla iç içe büyüyen Nihan Işık, geçen yıl Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi’ni bitirdi. Üniversite öğrenimi sırasında babası ve iki ağabeyinin ilgilendiği çiftlikte tarımla aktif olarak uğraşan Işık, mezun olduktan sonra işin başına geçti. Işık, zeytinden pamuğa, patatesten nara kadar 11 çeşit ürünün yetiştirildiği, yılın her ayı üretimin gerçekleştiği arazilerde en iyi verimi almak için çalışıyor. Günün erken saatinde mesaiye başlayan Işık, 3 bin dönümden fazla arazideki tüm tarımsal üretimin yürütülmesini sağlıyor.
3.6 MİLYON KADIN ÇİFTÇİYE EĞİTİM
Tarım ve Orman Bakanlığı, 2003 yılından bu yana tarım, ev ekonomisi ve sosyal konularda 3 milyon 620 bin 424 kadın çiftçiye yüz yüze ve uzaktan eğitim verdi. Eğitim ve Yayın Daire Başkanlığı bünyesinde yürütülen çalışmalar kapsamında, çeşitli alanlarda toplam 750 bin tarımsal eğitim, yayın, bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmasıyla 15 milyon çiftçiye ulaşıldı. Eğitimlerde kadın ve gençlerin etkin şekilde yer almasına büyük önem veriliyor. Kadın çiftçilerin bilgi ve becerilerini artırarak, sürdürülebilir tarımsal faaliyetlerin yapılması ve kaliteli ürün artışının sağlanması amacıyla çeşitli eğitimler düzenleniyor. Bağcılıktan hayvancılığa, meyvecilikten seracılığa, arıcılıktan ipekböcekçiliğine kadar birçok tarımsal konuda çeşitli yayım teknikleri kullanılarak 81 ilde eğitimler veriliyor. 2003 yılından bu yana kırsalda tarım, ev ekonomisi ve sosyal konularda 3 milyon 620 bin 424 kadın çiftçi yüz yüze ve uzaktan eğitim aldı.