Gönüllüler açıkladı: AFAD ‘Size ihtiyaç yok’ dedi

Merkez üssü Kahramanmaraş olan 7.7 ve 7.6'lık depremler sonrası bölgeye arama kurtarma çalışmaları için gönüllü olarak gidenlere AFAD'ın ‘ihtiyaç olursa ararız zahmet etmişsiniz’ dediği öğrenildi.

Sefa Uyar

Kahramanmaraş merkezli depremler, eşgüdüm ve plansızlık tartışmalarını da beraberinde getirdi. Bölgeye gönüllü olarak giden kişiler, gittikleri her yerde “eşgüdüm problemi yaşandığını” belirtirken, “Kimse ne yapacağını bilmiyordu” dedi. 

Bir gönüllü kişi de AFAD’dan “İhtiyaç olursa ararız”, “Zahmet etmişsiniz, ihtiyaç yok” yanıtını aldığı için çalışmalarda gönüllü olarak yer aldığını, yabancı ekiplere dahi araç sağlanmasında sıkıntılar yaşandığını kaydetti.

Bölgeye kendi imkanları ve eşyalarıyla giden ODTÜ öğrencisi Ahmet Efe Bekar, 7-12 Şubat arasında Gaziantep ve Hatay’da çeşitli çalışmalara katıldığını söyledi. 

Deprem günü olan 6 Şubat’ta Ankara’da AFAD’a gittiğini, oradan gönüllülerin bulunduğu başka bir merkeze yönlendirildiğini aktaran, orada gönüllü listesine adını yazmasının istendiğini belirten Bekar, “Biz ihtiyaç olursa yarın seni ararız. Bugün başka bir araç göndermeyeceğiz bölgeye” yanıtını aldığını belirtti.

Bekar, “Duruma sinirlenip, ertesi güne bir uçak bileti buldum ve bireysel olarak Gaziantep’e gittim” dedi.

Gaziantep’teki AFAD’ın kriz merkezine ulaştığını ancak çok fazla vakit kaybettiğini söyleyen Bekar, “AFAD araç bulamıyordu. İçeride çok ciddi koordinasyonsuzluk vardı. Bakan, milletvekilleri, belediye başkanları oradaydı. Bir AFAD görevlisine gittim ve bana ‘Buraya kadar gelip zahmet etmişsiniz ama size ihtiyaç yok’ dendi” ifadelerini kullandı.

‘İNGILİZCE BİLEN YOKTU’

Merkezde, Katar’dan gelen bir ekip olduğuna işaret eden Bekar, “AFAD’dan İngilizce bilen kimse yoktu. AFAD yetkilileri ile Katarlılar arasında çevirmenlik yaptım. Merkezden ayrılan Katarlı bir ekibe katılıp, Nurdağı’na gittim. Orada da dil bilen kimse olmadığı için bir süre çevirmenlik yaptım. İzmir’den gönüllü bir arama kurtarma ekibi geldi. Ancak AFAD’da bu gönüllüleri koordine edebilecek durum yoktu. ‘Araç sağlayamayız’ dediler. Polis, bir ekip aracı verdi. İhbarlara giderken başımızda bir AFAD yetkilisi bile yoktu” dedi.

Nurdağı’nda bir kartonun zemininde yalnızca 45 dakika uyuduğunu, çalışmalara devam ettiğini aktaran Bekar, 9 Şubat’ta Gaziantep’ten Hatay’a geçmek istediğini, ancak ısrarlar sonucu AFAD’dan sağlanan araçla Hatay’a geçtiğini belirtti. Orada Kütahya’dan gelen madencilerin ekibine katıldığını ve çalışmalarda yer aldığını söyleyen Bekar, 10 Şubat’ta madencilerin, kendilerine “yapılacak bir şey olmadığının söylenmesi” üzerine Kütahya’ya döndüğünü kaydetti. 

HER İSTEĞE ‘YOK’

Bu nedenle Meksika’dan gelen arama kurtarma ekibine dahil olduğunu belirten Bekar, “Meksikalı ekibe de AFAD tarafından araç sağlanmadı. Bir gönüllü ekip, kendi araçlarıyla ulaşıma yardımcı oldu. Enkazlara bir aracın arkasına doluşup gittik. 11 Şubat akşamı, 3 kilometrelik bir yolda 2’si askerler tarafından olmak üzere 3 kez durdurulduk. İlk durduran kişiler sivil ve silahlıydı ancak kim olduklarını bilmiyoruz” ifadelerini kullandı.

Bu süreçte uyku tulumlarının olmadığını, kafa lambasının da kırılması üzerine AFAD’a başvurduğunu aktaran Bekar, “AFAD’dan bir kafa lambası istedim, ‘yok’ dediler. Çadır istedik, ‘yok’ dediler. ‘Uyku tulumu var mı? Üşüyoruz’ dedik, ‘yok’ dediler” diye konuştu. 

‘NE YAPILACAĞINI BİLMİYORLARDI’

Mimarlık yapan gönüllü Z.Y. adlı kişi ise eski AKUT gönüllüsü olduğunu, çalıştığı şirket aracılığıyla bir yardım TIR’ı oluşturduklarını ve eşiyle deprem bölgesine geldiğini anlattı. 

Depremin ikinci günü Nurdağı’ndaki kriz masasına geldiklerini söyleyen Z.Y., “Bizden ulaşılamayan köylere çadır götürmemizi istediler. Eşim çadırları götürdü, ben de kriz masasında çalıştım. Gördüğüm kadarıyla AFAD da asker de vardı olduğumuz yerlerde ama hep bir koordinasyon problemi vardı. Kimse ne yapacağını bilmiyordu. Herkes çok şaşkın ve korku içerisindeydi. Karmaşa vardı. Çok vakit kaybettik. Yardım TIR’ını boşaltmak için oradan oraya gittik. Yollar çok kötüydü” dedi.

Bölgeye gelen yardım araçlarının boşaltılması ve dağıtımında kargaşa olduğunu ve tartışmalar yaşandığını aktaran Z.Y., sosyal medya üzerinden gelen yardım çağrılarına da değinerek, “Çok fazla sahte çağrı vardı. Mesela, apartman numarasına kadar verilen yardım çağrısı üzerine bir mahalleye gittik. Bina sapasağlamdı. Etraftaki kişiler, ‘Buraya gelen siz 8. kişisiniz’ dediler. Bu nedenle gelen her yardım çağrısına gitmemeye başladık” ifadelerini kullandı.