Gıda mühendislerinden hayati uyarı: 0-13 yaş çocuklar tehdit altında

Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Uğur Toprak, Sürdürülebilir bir gelecek için gıda politikaları" başlığıyla düzenlenen toplantıda derinleşen yoksulluğa dikkat çekerek, “Çocuklar diyabet, obezite, kanser ve fiziksel gelişim riskiyle karşı karşıya” dedi.

Erman Şentürk

Gıda Mühendisleri Odası tarafından düzenlenen "Sürdürülebilir bir gelecek için gıda politikaları" başlığıyla düzenlenen toplantıda gıda güvenliği, sağlıklı gıdaya erişim ve gıda enflasyonu konuları masaya yatırıldı. 

2010 ve 2020 doğumlu genç kuşağın dengeli ve yeterli beslenemediği için diyabet, obezite, zihinsel ve fiziksel gelişim sorunları ile kanser tehdidi altında olduğunu açıklayan Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Uğur Toprak, ülkede uygulanan gıda politikalarının acilen yeniden gözden geçirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Toprak ayrıca, 21 yıllık AKP iktidarında gıda enflasyonun yüzde 1749 oranında, son bir yılda ise yüzde 68 oranında artış gösterdiğini söyledi.

TOPRAK: YANLIŞ TARIM POLİTİKALARININ SONUCU

Seçimler öncesinde siyasi partilere çağrıda bulunan meslek odası, göreve gelecek yeni hükümete uygulanacak gıda politikalarıyla ilgili tavsiyelerde bulunarak, konuyla ilgili yaşanan sorunları ve çözüm önerilerini açıkladı. Gıda Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Uğur Toprak yaptığı açıklamada, tarım ve gıda ürünleri ile suyun ticari bir meta olarak görülmesi ve serbest piyasa koşullarına terk edilmesi sebebiyle gıdaya erişimde sorunlar yaşandığını belirterek, "Yanlış tarım politikaları sonucu, ülkemiz temel tarım ve gıda ürünlerinde ithalatçı konumuna gelmiştir. Türkiye'nin dışa bağımlılığı artarken, tarım ve gıdada yaşanan dışa bağımlılık bir egemenlik sorunu haline gelmiştir. Son yıllarda dünyada gıda fiyatları düşerken ülkemizdeki gıda fiyatlarındaki artış önlenememektedir. Toplumun büyük bir kesimi her geçen gün nitelikli gıdalara ulaşmakta zorlanmakta, bir kısım insanımız sürekli yardımlarla karnını doyurabilmektedir. İthalatçı politikaları bir yana bırakarak tarlada, çiftlikte ve gıda işletmelerinde üretimin artırılması hayati bir zorunluluktur" diye konuştu.

"KOOPERATİFLER DESTEKLENMELİ"

Toprak açıklamasının devamında afetlere dayanıklı dirençli tarım sisteminin önemine vurgu yaparak şunları kaydetti: "Tarım arazileri, zeytinlik alanlar, meralar, ormanlar, su havzaları ve sulak alanlar mutlak suretle korunmalıdır. Tarım ve gıda ürünlerinin serbest piyasa koşullarına terk edilmesinden vazgeçilmelidir. Her bir ülkenin kendi tarım sistemini, politikalarını belirlemesi gerektiğini savunan gıda egemenliği yaklaşımı savunulmalı, yerli ve yerel üretimin korunması önceliklendirilmelidir. Gıda politikalarının oluşturulmasında ve sonuçlarının değerlendirilmesinde, şeffaflık, katılımcılık ve hesap verebilirliğe dayanan bir yönetim yaklaşımı benimsenmelidir. Gıda denetimlerinin kamu eli ile etkin, yansız ve bilim temelli gerçekleştirilmesi sağlanmalıdır. Tüm gıda işletmelerinde başta gıda mühendisleri olmak üzere gıda bilimi konusunda lisans eğitim almış meslek üyeleri olmak üzere, gıda güvenliği konusunda çalışan meslek disiplinlerinin etkili ve yetkili bir biçimde çalıştırılması sağlanmalıdır. Resmi kontrollerin yeterli ve etkin bir şekilde yürütülmesi için gerekli Gıda Mühendisi istihdamı sağlanmalıdır. Köylü ve çiftçi düzeyinde sendikalaşmanın önü açılmalı, üreticiden tüketiciye aracısız mal sağlayan ekolojik üretim ve tüketim kooperatifleri desteklenmelidir. Beslenme alışkanlıklarının, bilimin ifade ettiği şekilde toplumda yerleşebilmesi için ilköğretim çocuklarına okullarda bilinçli gıda tüketimi ve gıda israfının azaltılması konularında eğitimler verilmeli."