Geçmişte istismar için 'Çocuğun rızası var' demişti: Bekir Bozdağ'dan iddialı sözler

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "İyi hal indirimi, kravattan, elbiseden, bıyıktan, saçtan, sakaldan değil, suçun failinin gerçek pişmanlığı üzerinden uygulanan bir ceza indirim nedenidir" dedi. Geçmişteki açıklamaları tepki çeken Bozdağ'ın AKP döneminde zihniyeti dönüştürme konusunda ciddi adımlar attıklarını ifade etmesi dikkat çekti.

cumhuriyet.com.tr

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, ATO Congresium'da düzenlenen Aile İçi ve Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Toplantısı'nda konuştu.

Bozdağ, aile içi ve kadına yönelik şiddetin üstesinden gelme imkanının olmadığını tecrübe ettiklerini belirtti. Bozdağ, "Ceza boyutunun caydırıcılığı yanında, önleyici hukuk sistemini daha güçlü şekilde kurmak, bu suçların işlenmesini önleme konusunda daha büyük çabayı, mekanizmaları birlikte hayata geçirmek zorundayız. Bu iş ancak seferberlikle çözülecek bir iştir. Medyanın, üniversitelerin, kurumların, anaların, babaların, kadınların, erkeklerin, topyekun 84 milyonun seferberliğine ihtiyaç vardır. Cezaları, tedbirleri artırdık ama olaylar devam ediyor. Sayı azalsa da bir cinayet bir cinayettir, bir şiddet bir şiddettir. Hepsi de büyük bir felaket ve insanlık suçudur" dedi.

Öte yandan, 2016 yılında, “Bunlar tecavüzcü değil, bunlar cinsel istismar suçunu zorla işlemiş olan kişiler değil. Bunlar tamamen ailelerin ve küçüğün de rızasıyla yapılmış işler” diyen Bozdağ'ın AKP döneminde zihniyeti dönüştürme konusunda ciddi adımlar attıklarını ifade etmesi dikkat çekti.

"15 BIÇAK DARBESİ YİYEN BİRİNİN FAİLİNE ADLİ KONTROL VERİLDİĞİNDE..."

Savcılarla, asayiş ve emniyetin ortak çalıştığını, birbirlerine yardımcı olduğunu belirten Bozdağ, şunları dle getirdi:

"Yakın zamanda İstanbul'da 15 yerinden bıçaklanan veya başka şiddete maruz kalan kadınlar var ama deliller tam olmadığı savcı tutuklama istiyor, sulh ceza hakimi kontrol veriyor. 15 yerinden bıçak yemiş kadının hukukunu koruyup, onu bu hale getiren şiddet bağımlısı bu kişiyi adli kontrolle serbest bırakmaya bizim hukukumuz izin verir mi? Vermez ama bırakıyor. Bunu tutuklamayacaksın da kimi tutuklayacaksın? Bundan daha büyük şiddet olur mu? Elbette takdir hakkı var yargının ama takdir hakkı keyfilik hakkı değildir. Somut kural varsa benim takdir hakkım o somut kuralın gereğini yapmak üzere olur. 15 bıçak darbesi yiyen, ayaklarından ateşli silahla taranan birinin failine adli kontrol verildiğinde benim yüreğim yanıyor, 'eyvah' diyorum. Kadına karşı şiddetle mücadele ve diğer konularda bizim adalete ihtiyacımız var. Bu konulardan merhamet yerine adalet neyi emrediyorsa onu gereklerini yapmak lazım. Adaletin gerektirdiği yerde adaleti yapmazsak başka haksızlıklara kapı aralamış oluruz."